قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ
الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ وَالْمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ مَا نَهَى
اللهُ عَنْهُ. (خ)
بيغمبر
أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."
حقيق مسلمان ، دلندن و ألندن مسلمانلريك سلامتده قالديغى ( ضرار كورمديغى )
كمسه در . حقيقى مهاجر ده الله تعالى نيك حرام قلديغى شيلرى ترك أدن كمسه در
."
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Hakiki Müslüman,
dilinden ve elinden Müslümanların selâmette kaldığı (zarar görmediği)
kimsedir. Hakiki muhacir de Allâhü Teâlâ’nın haram kıldığı şeyleri terk
eden kimsedir.”
(Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî)
Hicrî: 06 Zilkâde 1437 Fazilet Takvimi
“HİCRET, ALLÂH’IN YASAKLARINI TERKETMEKTİR”
Resûlullâh Efendimiz’e (s.a.v.) bir arâbî geldi ve “Yâ Resûlallâh, bana hicretten haber ver. O senin olduğun yere gelmek midir, yoksa belli bir yurda, yoksa husûsî bir topluluğun yanına gitmek midir, yahut sizin vefâtınızdan sonra kesilir mi?” dedi.
Peygamberimiz (s.a.v.) onun suâline cevap vermeyip sükût buyurdular. Bir müddet sonra:
“O suali soran nerededir?” buyurdular. Adam:
“Buradayım Yâ Resûlallâh” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki:
“Hicret bütün çirkin şeyleri; açık ve gizli olan günahları terketmendir. Sen bunu yaptığında memleketinde ölsen de muhâcir sayılırsın.”
Abdullâh bin Amr (r.a.) dedi ki: Bir adam şöyle sordu:
“Yâ Resûlallâh, bize cennetliklerin elbiselerini bildir. O kudretten yaratılmış şey midir, dokunmuş kumaştan mıdır?
Peygamberimiz (s.a.v.) onun suâline cevap vermeyip sükût buyurdular. Orada bulunanlardan bazıları da güldüler. Peygamberimiz (s.a.v.) onlara:
“Bilmediğini bir bilene sorana mı gülüyorsunuz? O sual soran nerededir?” buyurdular. Adam:
“Buradayım Yâ Resûlallâh” dedi. Peygamberimiz (s.a.v.) -iki defa-:
“Belki cennet meyveleri açılır da elbiseler çıkar” buyurdular. Abdullâh bin Amr sordu:
“Yâ Resûlallâh, hicret ve cihâd hakkında ne buyurursunuz?”
“Ey Abdullah, nefsinden başla, önce onunla cihâd et, nefsinden başla, onunla cihâd et. Muhakkak sen eğer harpten kaçarken öldürülürsen Allâhü Teâlâ seni firâr edenlerle diriltir. Eğer riyâ ile cihâd ederken öldürülürsen, Allâhü Teâlâ seni riyâkârlarla diriltir. Eğer mükâfâtını sırf Allâh’tan umduğun halde sabrederek ölürsen Allâhü Teâlâ seni mükâfâtını Allâh’tan umarak sabredenlerle diriltir.” (S. Ebû Davud)
Hicrî: 06 Zilkâde 1437 Fazilet Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder