ZEMZEM SUYU
İbn Abbas’ın rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte, Allah Resûlü şöyle buyurmuştur: “Yeryüzünün en hayırlı suyu Zemzem-dir. Çünkü onda tadın tadı (açlığı doyuran özelliği), hastanın şifası vardır.”
Zemzem kuyusu ,Kâbe-i muazzamanın Hacer-i esved köşesi karşısında bulunan, mübârek suyun çıktığı kuyu...
Zemzem Arapça bir kelime olup “alçak sesle konuşmak” demektir. Aslında atların çıkardığı alçak sese zemzem denir. Herhangi bir şeyi muhafaza etmek için de kullanılır. Zemzem kuyusu, Mescid-i Harâm içinde Kâbe’nin Hacer-i Esved taşının bulunduğu köşesinden on dört buçuk metre uzakta, yer altında bir odada bulunuyor. Zemzem suyu 3 ayrı kaynaktan beslenmektedir, 3′ü birleşince Zemzem olmaktadır. Sadece 173 cm. derinliğindeki bir kuyuda bulunan Zemzem suyuna dışarıdan herhangi bir kaçak giriş v.s yoktur. Binlerce yıldan beri çöl sıcaklarında kavrulan insanlara su sağlayan bu kuyu hiçbir zaman kurumamıştır. Genelde kuyu sularında yosun vb. parazitler ortaya çıkar. Bu ise suyun tadının bozulmasına ve kokuşmaya sebep olur. Oysa zemzem suyunda bu tür biyolojik hadiseler yaşanmaz. Dahası, şehirlerin içme suları klorlanır ama, zemzem suyu herhangi bir kimyasal işlemden geçirilmez.
Zemzem’in ilk kuyusu. (daire ile çizilmiş yer)
DÜNYADAKİ EN SAĞLIKLI SULARDAN BİRİ
Yıllardır
Zemzem suyu üzerinde Batılı ve Müslüman bilim adamlarının yaptıkları
araştırmalar sonucu ulaşılan neticelerden başlıcaları şunlar Avrupa’da
laboratuarlarda yapılan araştırmaya göre Zemzem suyu diğer sulara göre
çok daha az kükürt taşımaktadır.
Yine aynı araştırmaya göre diğer sulara göre çok daha besleyicidir ve çok daha fazla mineral barındırmaktadır.
Kaynağı
henüz bulunamamıştır. Nereden geldiği şu anki teknolojiye göre bile
bilinemiyor. Yakınlarında hiçbir kuyu yok ve denize de 80 km uzaklıkta.
Bu şartlarda suyunu denizden veya başka bir kuyudan alması imkansız.
Nasıl oluyor da yıllardır suyu bitmiyor, bunu kimse bilmiyor.
Açlığını gidermek için içen kişinin açlığını, susuzluğunu gidermek için içenin susuzluğunu giderir.
Sadece
1,5 metre derinliğindeki ufacık bir kuyudan çıkan su, hac mevsimi
boyunca milyonlarca hacının tüm su ihtiyacını karşılamaktadır ve hiçbir
zaman ne azalma ne de kuruma göstermemektedir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nun raporlarına göre Dünya’daki en içilebilir ve sağlıklı sulardan biri.
Amerika’da
yapılan test sonuçlarına göre Dünya’da içinde mikroorganizma ve bakteri
bulundurmayan tek su zemzem suyu. Yani zemzem mikrobik hastalıklara
karşı etkili olan florürleri barındırıyor.
Bir
başka özelliği ise kalsiyum ve magnezyum tuzlarının oranının yüksekliği
idi. Bu ise yorgun insanların yüzlerine sürdükleri zaman neden
ferahladıklarını izah ediyordu.
Bir
başka araştırmada Zemzem suyunun mayalama özelliğinin de bulunduğu
ortaya çıktı. Alman kimyacılar, Zemzem’in normal bir su ile
karıştırıldığında baskın gelip bütününü Zemzem özelliğine çevirdiğini
belirtiyorlar.
Zemzem Duası:
«Allahümme innî es’elüke ilmen nâfian ve rızkan vâsian ve şifâen min kulli dâin»
(Allâh’ım! Senden faydalı ilim, bol rızk ve her türlü dert için şifâ niyaz ediyorum.)
Zemzemin tarihçesi kısaca şöyledir:
Hz.
İbrahim (a.s.), Cenab-ı Hakkın emri üzerine hanımı Hacer validemizi ve
henüz süt emmekte olan oğlu Hz. İsmail’i bugünkü Zemzem kuyusunun
bulunduğu yere bıraktı. O tarihte Mekke’de hiçbir insan yaşamıyordu.
İçecek su da yoktu. Hz. İbrahim, hanımı ve oğlu için biraz hurma ve bir
miktar da su bırakarak oradan ayrıldı. Yiyecek ve içeceğin bulunmadığı
bu ıssız yerde kalmak Hz. Hacer’e çok zor geldi. Ancak, kendilerini
oraya bırakmasını Hz. İbrahim’e Cenab-ı Hak emrettiğine göre düşünmek
yersizdi. Çünkü rızkı veren Allah elbette kendilerinin durumunu da
görüyordu. Bir müddet sonra Hz. İbrahim’in bıraktığı su bitti. Hz.
İsmail ağlamaya, su istemeye başladı. Annesi ne yapacağını şaşırdı. Süt
yok ki emzirsin, su yok ki içirsin. Hz. İsmail’in ağlamalarına daha
fazla dayanamadı. Safa Tepesine çıktı. Birini görebilmek ümidiyle sağa
sola baktı. Kimseyi göremeyince de Safa ile Merve arasında koşmaya
başladı. Yedinci defa Merve’ye çıktığında bir ses işitti. Zemzem
Kuyusunun yanında Hz. Cebrail’i gördü. Cebrail (a.s.) yeri kazıyordu.
Nihayet su göründü. Hz. Hacer buna çok sevindi. Suyun aktığını görünce,
“Dur, dur” manasında “Zem zem” dedi ve su akmasın diye önünü kesti,
havuz gibi yaptı. Bir taraftan da testisini dolduruyordu. Suyu aldıkça
yerinde kaynıyordu. Testisi dolduktan sonra sudan içti ve Hz. İsmail’i
emzirmeye başladı. Bu arada Cebrail (a.s.), Hacer’e hitaben:
“Sakın,
‘Helak oluruz, zarara uğrarız’ diye korkmayın. İşte şurası Beytullah’ın
(Kabe’nin) yeridir. O beyti şu çocukla babası yapacaktır. Muhakkak ki,
Cenab-ı Hak o işin ehlini zayi etmez” dedi.(1)
İşte,
Zemzem Kuyusunun ortaya çıkması bu şekilde oldu. Hz. Hacer suyun önünü
kesmeseydi ve onu kendi halinde bıraksaydı, bu su bir ırmak olacaktı.
Peygamberimiz (s.a.v) bir hadislerinde bu hakikati şöyle beyan buyurur:
“Allah,
İsmail’in annesi Hacer’e rahmet etsin. O, Zemzem’i kendi haline
bıraksaydı veya avuçlamasaydı; muhakkak Zemzem akar, bir ırmak olurdu.” (2)
Zemzem,
çok mübarek ve gıdalı bir sudur. Hz. Hacer ve Hz. İsmail, uzun müddet
yemek yemeden bu suyla idare ettiler. Bir hadiste Peygamber Efendimiz
Zemzem’in bu hususiyetine işaret etmiştir.(3)
Bir diğer hadiste de “Zemzem ne niyetle içilirse ona şifa olacağı” buyurulmuştur.(4)
1. Buharı, Bedü’l-Halk: 29.
2. A.g.e.
3. Fethü’r-Rabbani, 23:248.
4. A.g.e., 23 247.
Yeryüzünde bulunan kuyuların en hayırlısı, Zemzem suyunun mübârek kuyusudur. (Hadîs-i şerîf-Ahbâru Mekke)
Allahü teâlânın İsmâil aleyhisselâma bir ihsânı olan Zemzem'in etrâfını ilk önce hazret-i Hâcer kum ile çevirdi.
Sonradan hazret-i İbrâhim tarafından kazılarak kuyu hâline getirildi.
İhmaller netîcesinde zamanla zemzem kuyusu kapanıp belirsiz hâle geldi.
Resûlullah Efendimizin (SAV) dedesi Abdülmuttalib rüyâsındaki târife
göre zemzem kuyusunu kazıp tekrar ortaya çıkardı. Kendisi ve oğulları
hacılara zemzem suyu dağıttılar.
Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamânında Abdülmuttalib'in oğlu
Abbâs (radıyallahü anh) hacılara su dağıtmakla vazîfeli idi. (Eyyûb
Sabri Paşa)
Zemzem kuyusu Mescid-i harâm içinde Hacer-i esved köşesi karşısında ve
köşeden on dört buçuk metre uzakta bir odada olup, 1,9 metre yüsek olan
taş bileziği vardır. İki buçuk metre çapında ve otuz metre
derinliğindedir.
Bu odayı İstanbul'daki Beylerbeyi Câmii'ni yaptırmış olan Birinci Sultân
Abdülhamîd Han yaptırmış olup, zemîni mermer döşeli ve duvarlara doğru
meyillidir.
Kuyu ağzı bu hizâdan bir buçuk metre kadar yüksektir. Târihin kıymetli
yâdigârı olan bu güzel san'at eseri 1963 (H.1383)'de yıktırıldı.
Zemzem kuyusu ağzını ve birkaç metre çevresini, yeryüzünden birkaç metre aşağı indirdiler. (Eyyûb Sabri Paşa, M. Sıddîk Gümüş)
Bu kısa bilgiden sonra gelelim konumuzun asıl sebebine. Bu kuyu,
anlaşıldığı üzere ilk zamanlar, etrafı taşlarla örülü basit bir kuyu
şeklinde iken Osmanlı zamanında mermerden ve üzeri çıkrıklı bir
mekanizma ile donatılmıştır. İşte ilk resimler…
Bu resim, suyun ilk çıktığı kaynağın görüntüsüdür. Tabi artık bu şekilde görmenin imkânı kalmamıştır.
Bu resimlerde, ceddimizin kuyu için yaptırdığı ilk mermer muhafazayı görüyoruz.
Bu resimler de, kuyu üzerine sonradan yaptırılan dış binayı görüyorsunuz. Binayı yaptıran 1. Abdülhamid Han’ dır.
Ne yazık bu muhteşem sanat eseri yakın bir tarihte (1963’ te) yıktırılmıştır. İçindeki Osmanlı yapımı kuyuyu da söküp kaldırmışlar ve zemini komple mermerle kaplamışlardır. Zemzem kuyusuna ulaşmak artık bundan böyle alttaki resimlerdeki gibi olacaktır.
Peki kaldırıldıktan sonra uzun süre kendisinden haber alınamayan mermer kuyu muhafazası ne olmuş bileniniz var mı? Yakın zamana kadar emin olun kimse bilmiyordu.
Allah’ tan Suud hükümeti insafa gelmiş de, daha önce akıbetleri kötü olan Osmanlı eserleri gibi, bu kuyu da yok olmaktan son anda kurtulmuş ve yeni yapılan bir müzeye yerleştirilmiş. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. İşte kuyunun emekliliğinin tadını çıkarttığı yeni yeri.
Şimdi, gelelim son noktaya. Bu kuyu ilk yapıldığında, sökülüp taşınmadan önce, şu anda tavaf yapılan alanda neredeydi? İşte cevap. Resimdeki yuvarlak koyu renkli mermer işaretler, kuyunun ilk yerinin işareti.
Yani bir gün oralara gittiğinizde (İnşaallah, Rabbimiz tüm Hackhell ailesine genç yaşta oraları görmeyi nasib etsin) tavaf anı dışında nafile bir saatte, tavaf alanında bulunduğunuz bir sırada bu konu aklınıza gelirse, o yuvarlak işaretin önünde bir müddet durup uzun uzun bunları düşünün.
Ne yazık bu muhteşem sanat eseri yakın bir tarihte (1963’ te) yıktırılmıştır. İçindeki Osmanlı yapımı kuyuyu da söküp kaldırmışlar ve zemini komple mermerle kaplamışlardır. Zemzem kuyusuna ulaşmak artık bundan böyle alttaki resimlerdeki gibi olacaktır.
Peki kaldırıldıktan sonra uzun süre kendisinden haber alınamayan mermer kuyu muhafazası ne olmuş bileniniz var mı? Yakın zamana kadar emin olun kimse bilmiyordu.
Allah’ tan Suud hükümeti insafa gelmiş de, daha önce akıbetleri kötü olan Osmanlı eserleri gibi, bu kuyu da yok olmaktan son anda kurtulmuş ve yeni yapılan bir müzeye yerleştirilmiş. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. İşte kuyunun emekliliğinin tadını çıkarttığı yeni yeri.
Şimdi, gelelim son noktaya. Bu kuyu ilk yapıldığında, sökülüp taşınmadan önce, şu anda tavaf yapılan alanda neredeydi? İşte cevap. Resimdeki yuvarlak koyu renkli mermer işaretler, kuyunun ilk yerinin işareti.
Yani bir gün oralara gittiğinizde (İnşaallah, Rabbimiz tüm Hackhell ailesine genç yaşta oraları görmeyi nasib etsin) tavaf anı dışında nafile bir saatte, tavaf alanında bulunduğunuz bir sırada bu konu aklınıza gelirse, o yuvarlak işaretin önünde bir müddet durup uzun uzun bunları düşünün.
Bu yuvarlak halkanın, kuyunun ilk yeri olmasından ziyade, aslında çok çok daha önemli bir olaya dikkatimizi çektiğini düşünün? Nedir o?
Bu yuvarlak işaretli yer, yani kuyunun eski yeri, aslında Hz. İbrahim' in eşi Hacer' in, oğlu İsmail' e su bulmak için Safa ve Merve tepeleri arasında koşarken, oğlunu o ıssız çölde bıraktığı yerdir.
Sonrasını biliyorsunuz, susuzluktan çırpındığı bir sırada, Hz. İsmail' in ayağının dibinden çıkan ilk zemzem suyu.
Daha sonra üstüne yapılan kuyu.
Kabe civarındaki yapılar ve zemzem suyu doldurmak için kuyrukta bekleyen insanlar
Mekke'deki Zamazemah United Office, her gün 594 bin litre zemzemi damacanalara doldurup Harem-i Şerif'te hac için gelenlerin konakladığı ev ya da otellere ücretsiz dağıtıyor. Zamazemah United Office'in başkanı Süleyman İbn-i Salih Ebu Galye, bayrağı babasından devralmış. Galye, Allah'ın misafirleri hacılara hizmet etmek için herkesin yarış halinde olması gerektiğini söylüyor.
'Su gibi aziz ol' sözünün çıkış noktası nedir bilinmez ama sırlarla dolu tarihi ile zemzem bu hitaba çok manidar bir örnek. En değerli hac hediyesi... Küçük bakır fincanlarda ikram edilen Besmele ile kıbleye yönelerek üç yudumda içilen zemzem çok sayıda araştırmaya rağmen bugün bile merakları celbediyor.
Hz. Hacer'in oğlu İsmail'e su bulma ümidi ile Safa ile Merve tepeleri arasındaki samimi arayışının karşılığında ilahi bir lütufla yeryüzüne çıkmış olsa da zemzemin dünya gözü ile bulunamayan kaynağı, modern bilimin dikkatini çekmeye devam ediyor. Bir dönem Mekke'deki Zemzem Araştırmaları ve Geliştirmeleri Enstitüsü'nde yöneticilik yapan Profesör Zekai Şen'in şu sözlerinden etkilenmemek mümkün mü: "Arap Yarımadası'nın en kurak vadisinde bu kalitede ve bollukta bir suyun 1,5 metre çapında bir kuyudan çıkması tam bir mucize. Zemzemi araştırdıkça imanım arttı. Zira bilimin açıklayamadığı çok şey var. "
Kâbe'nin 14,5 metre yanında, Hacerü'l-Esved ile Makam-ı İbrahim arasında kalan zemzem kuyusu izdiham olduğu için kapatıldı. Kuyudan çıkan su borularla Kuday bölgesine, oradan da dolum tesislerine pompalanıyor. Suud yönetimi zemzemin sadece hacılara ikram edilmesine izin veriyor. Bu amaçla kurulan Zamazemah United Office her gün 594 bin litre zemzemi damacanalara doldurup umre ya da hac için gelenlerin konakladığı ev ya da otellere ücretsiz dağıtıyor. Şirkette 1.100 kişi çalışıyor. Zemzemin para ile satılması yasak. Hatta dolum tesislerinde görevli personel de zemzem içemiyor. Dışarıdan parayla aldıkları şişe suyunu içiyorlar. Otellerde 20 riyale satılmasına da şöyle izahat getiriliyor: "Su için para alınmıyor. Bidon ve taşıma ücretidir o."
Zamazemah United Office'te çalışan 1.100 kişinin zemzem içmesi yasak.
Gümrükte hacıların belli miktardan fazla zemzem geçirmesine izin verilmiyor. Zamazemah United Office'in İdare Meclisi Başkanı Süleyman İbn-i Salih Ebu Galye, hacılara Cidde Havalimanı'nda zemzem ikram etmek için çalışmaların sürdüğünü söylüyor. Galye, kuyu hakkında şu bilgileri de veriyor: "1981'de kuyunun incelenmesi için bir ekip görevlendirildi ve çalışmaları kamera ile kaydedildi. Görüntülerde zemzem kuyu duvarının sağ ve solunda iki delikten fışkırıyor. Ötesi yok ama. Ne kadar su çeksek eksilme olmuyor. Kuyu yosun tutmuyor. Ziyarete açıkken hacılar içine madeni para vs. atardı. Her yıl Şaban ayının 15. gününde kuyu taşar, bu yabancı cisimleri dışarı atardı. Onun dışında hiç taşmazdı. Şimdi bu olay da tekerrür etmiyor. Kendi kendini temizliyor kuyu. Biz hiçbir müdahalede bulunmuyoruz." Galye, 'Zemzem terleme yolu ile vücuttan atıldığı için böbreklerde tembellik yapıyor' şeklindeki görüşlere katılmıyor. Peygamber Efendimiz'in "Yeryüzünün en hayırlı suyu zemzemdir. Onda her türlü hastalığa şifa vardır." sözlerini de ekliyor. Çok tüketildiği için suyun kesileceğine ihtimal vermeyen Galye, "Cennet ırmaklarından bir ırmak olan zemzem yeryüzünde en son kuruyacak olan sudur." diyor.
Zemzem bir kez kurudu Bugün zemzem kuyusu olan yerde su arayan Hacer'in Cebrail'i gördüğü belirtilir. Cebrail bulunduğu yeri kazmaya başlayınca berrak bir su çıkar. Hazreti Hacer, suyu havuz gibi yapar, içer ve kırbasını doldurur. Doldurdukça su kaynamaya devam eder. İçtikçe de susuzluğu ve açlığı gider. 'Dur' anlamına gelen 'zemzem' der. Hatta Peygamber Efendimiz'in, Hazreti Hacer öyle demeseydi şimdi bir zemzem nehri olacağını söylediği belirtilir. Hacer validemizin suyun başında kaç gün, kaç ay geçirdi bilinmez ama Şam'dan dönen Yemenli Cürhüm Kabilesi'nin; yol üzerindeki -daha önceden su ve hiçbir canlının bulunmadığını bildikleri - o vadiden geçerken Hacer'i ve oğlunu görüp oraya yerleştikleri söylenir. Allah'ın emirleri yaşanmaz olunca su kurur. Tâ ki Hz. Muhammed'in dedesi Abdülmuttalip rüyasında kuyunun yerini görene ve zemzemi tekrar çıkarana dek...
Zemzem hakkında bilmediklerimiz Avrupa'da yapılan laboratuvar çalışmalarına göre zemzem diğer sulara nazaran çok daha az kükürt taşırken, çok daha besleyici ve daha fazla mineral barındırıyor.
Kaynağı gelişen teknolojiye rağmen hâlâ bulunamadı. Yakınlarında hiçbir kuyu yok ve denize 80 km uzaklıkta. 'Kaynağın belli olmamasına karşın yüzyıllardır suyunun bitmemesi, kurumaması' zemzemin mucizevi yönüne bağlanıyor.
Kim ne niyetle içerse muradına eriyor. Açlığını gidermek için içen açlığını, susuzluğunu gidermek isteyen susuzluğunu zemzem ile giderir.
1,5 metre derinliğindeki bir kuyudan çıkıyor ve hac mevsiminde günde 594 bin litre tüketiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) raporlarına göre en içilebilir ve sağlıklı sulardan biri.
Amerika'da yapılan test sonuçlarına göre dünyada içinde mikroorganizma ve bakteri bulundurmayan tek su zemzem. Yani mikrobik hastalıklara karşı etkili olan florürleri barındırıyor.
Bir başka özelliği ise kalsiyum ve magnezyum tuzlarının oranının yüksekliği. Bu ise yorgun insanların yüzlerine sürdükleri zaman neden ferahladıklarını izah ediyor.
Alman kimyacılar, normal bir su ile karıştırıldığında baskın gelip bütününü mayalanma özelliği ile zemzeme çevirdiğini belirtiyorlar.
"SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder