Harem Bölgesini Gösteren Harita :Mekke’nin
sınırları Hz.Peygamber tarafından çizilen çevresine Harem(yasaklanmış,
korunmuş, dokunulmaz)adının verilmesinin sebebi,zararlılar dışındaki
canlıların öldürülmesi ve bitki örtüsüne zarar verilmesinin haram
sayılması,hertürlü tecavüzün yasaklanarak buranın güvenli ve dokunulmaz
kılınmasıdır.Kur’ân-ı Kerim”de insanlar için yeryüzünde kurulan ilk
mâbedin Mekke’deki mübarek ev (Kâbe) olduğu (Âl-i İmrân 3/96) Kâbe
“el-beytül hâram ayeti ile bizlere bildirilmektedir.
Mescid-i Hâram ve Etrafı (Hac zamanı)
Mescid-i Haram Kâbe’den bir görüntü.
Kâbe’nin Kapısın’dan bir görüntü
Hâcerülesved : Kâbe’nin
doğu köşesinde yerden 1,5 m. yükseklikte, gümüşten bir mahfaza içinde
tavafın başlangıç ve bitiş noktasını belli eden Hâcerülesved bulunur.
Mültezem : Hâcerülesved
ile Kâbe kapısı arasında kalan 2 metrelik kısma “mültezem” ‘sıkı sıkıya
yapışılan yer) adi verilir. Bazı hadislerde Mültezemin duaların kabul
edildiği mübarek bir yer olduğu belirtilmiştir.
Şazervan : Kâbe’nin
temelleri, tavaf alanı (metâf) yüzeyinden 22-27 cm. arasında değişen
yükseklikte yukarı çıkmış ve duvarlar 25 cm. kadar içeriden başlatılarak
temellerin dışarıda kalan kısmının üzeri 45 derece meyilli mermer
levhalarla kaplanıp duvarlarla birleştirilmiştir. Yanları da mermer
kaplama olan ve ^şazervan” adı verilen bu kısma Kâbe örtüsünü tutturmak
için bakır veya pirinçten halkalar konulmuştur. Şazervan Hicr
tarafındaki kuzeybatı duvarı hariç Kâbe’nin diğer üç cephesinde vardır.
Hicr : Kâbe’nin
kuzeybatı duvarının önünde iki ucu Rüknüşşami ile Rüknülırâki’den 2 m.
kadar mesafede olan ve “hatim” adı verilen yarım daire şiklinde 1,31 m.
yüksekliğinde duvarla çevrili olan ve Kâbe’den ayrılmış olmakla birlikte
onun bir parçası olan kısma “hicr” veya “Hicru İsmail” adı verilir.
Altın Oluk
Rüknülyemâni
Makâm-ı İbrâhim: Mescid-i
Harâm’ın içerisinde Kâbe’ye yaklaşık 15.40 m. uzaklıkta, üzerinde Hz.
İbrâhim’in ayak izleri olarak kabul edilen 1cm. arayla iki çukurun
bulunduğu ve Kâbe’nin inşası sırasında Hz. İbrâhim’in üzerine çıkıp
iskele olarak duvar örmek ve insanları hacca davet etmek için kullandığı
taşa Makâm-ı İbrâhim adı verilir.
Safa ve Merve Tepesi arası Sa’y alanı : Hz.İbrahim,
oğlu Hz.İsmail ile Kâbe’nin yapımını tamamladıktan sonra hacla ilgili
menâsikin tamamını uygulamalı olarak onlara öğreten Cebrâil, Sâfa ve
Merve tepeleri arasında sa’y etmelerini de gösterdi. Hz. Hacer’in oğlu
İsmâil’e su bulmak için iki tepe arasında telaşla koşuşturmasının,tâbi
tutulduğu bu şiddetli imtihanı Allah’a olan güveni ve inancı uğruna
sıkıntılara gögüs germesine bir ödül olarak başarmasının anısını
canlandıran bu uygulama,Mekke’de putperestlik inancının yaygınlaşmasıyla
terkedilmiş, İslam’ın gelişiyle tekrar hac ve umrenin bir parçası
olarak başlatılmıştır.
Peygamber efendimiz Hz.Muhammed Mustafa(sav.)’nin doğmuş olduğu
evin yerine yapılan yapı Kâbe’nin avlusuna yakın olan bu bina şuan
kütüphane olarak kullanılıyor ve ziyarete kapalı.
Cennetü’l-Muallâ Kabristanı : Harem-i
Şerif’in 2km. kuzeyinde Mescid-i Cin yakınında bulunan bu mezarlıkta
Peygamber efendimizin Dedesi Abdulmüttalip,Amcası Ebû Tâlib, Eşi Hz.
Hatice,Peygamber efendimizin oğulları Kâsım,Abdullah ve Abdullah
b.Zübeyir’in Mezarları da buradadır. 1926′da Cennetü-l Muallâ daki bütün
türbeler yıkılarak mezar taşları kaldırılmıştır. Bu gün Mekke’nin
mezarlığı olan Cennet’ül Muallâda hiçbir türbe ve mezar taşı
bulunmamaktadır.
Hira Dağı : Mekke’nin
Kuzeydoğusunda Kâbe’ye yaklaşık 5 km uzaklıkta,içinde Hz.Peygamber
efendimiz’e ilk vahyin geldiği mağaranın yer aldığı dağdır.
Hira Mağarası : Resûl-i
Ekrem’in hayatında çok önemli bir yeri bulunan ünlü mağara zirvenin 20
m. kadar aşağısındadır.Hz.Muhammed(sav.) kırk yaşına bastığı 610 yılı
Ramazan ayının Kadir gecesinde sabaha karşı, daha önce hiç
karşılaşmadığı Cebrâil ilk defa Hira’da, bütün ufku kaplamış ve bir taht
üzerinde oturmuş halde Resûl-i Ekrem’e aslî sûretin de görünmüş ve Alak
sûresinin ilk beş âyetinden oluşan ilk vahyi getirmiştir.Resûl-i
Ekrem’in Hira dağında geçirmiş olduğu inziva hayatının ve peygamberlik
görevinin burada başlamasının hem şahsı, hem de müslümanlar için önemi
büyüktür.
Sevr Dağı : Hz.Peygamber’in
Medine’ye Hicret ederken gizlendiği mağaranın bulunduğu, Mekke’nin
güneybatısında yer alan Dağdır. Yaklaşık 759 m. yükseklikte olan Sevr
dağı Mescid-i Haram’a 3 Km. uzaklıktadır. Mekke’li müşrikler
Hz.Peygamber Efendimiz (sav)’i öldürme kararı aldılar. Bu planı
uygulamakla görevlendirilenler bütün çevreyi aradılar, hatta Sevr
dağındaki mağaranın önüne geldilerse de rivayete göre bir örümcek
mağaranın ağzına ağ örmüş olduğu için ve giriş kısmına’da güvercinler
yuva yaptığı için Resul-i Ekrem’in burada olmadığına kanaat edip oradan
ayrılmışlardır.Üç gün sonra, önceden sözleştikleri bir kılavuz,develerle
birlikte Sevr’e geldi ve Medine’ye doğru sahil yolundan hareket edildi.
Arafat : Mekke’nin
21km. doğusunda Tâif dağ yolu üzerinde ova görünüşünde düz bir alan
olan Arafat. Haccın en önemli rüknü olan vakfenin yapıldığı
yerdir.Buraya Arafat adının veriliş sebebi kesin olarak bilinmemekte ise
de bu konuda bazı görüşler ileri sürülmektedir. Hz.Adem ile
Hz.Havvâ’nın yeryüzüne indikten sonra burada buluşup birbirini
tanımaları veya Cebrail’in Hz.İbrâhim’e haccın nerede ve nasıl
yapılacağını öğretirken Arafat’a geldiklerinde ona,”Arefte?” (anladın
mı,tanıdın mı) diye sorması, onun da “Areftü” ‘anladım,tanıdım)
demesinden dolayı buraya Arafat dendiği kaynaklarda zikredilmektedir.
Müzdelife : Hacda
Arafat vakfesinden sonra ikinci vakfenin yapıldığı bu yere
“yaklaşmak,yaklaştırmak” anlamındaki bir kökten türeyen Müzdelife adının
verilmesi,Hac mevsiminde Arafat’tan inen hacıların toplanarak zikir,dua
ve vakfe ile Allah’a yaklaşmaları yahut Bu yerin Allah’a
yaklaştırmasından dolayıdır.İnsanların toplanıp bir araya
geldikleri,akşam ve yatsı namazları yatsı vakti girdikten sonra birlikte
kılındığı için “toplanma,bir araya gelme” anlamında Cem diye de
adlandırılmıştır.Hac’da Şeytan’a atılacak taşlarda yine bu bölgeden
toplanmaktadır.
Mina :
Mekke ile Muzdelife arasında Mescid-i Harâm’ın yaklaşık 7 km.
kuzeydoğusunda ve Harem sınırları içinde bulunan Mina şeytan
taşlama,Kurban Kesme,Bayram günlerinde konaklama, gibi hac ibadetlerinin
(menâsik) yapıldığı yerdir.
Cemarât (Şeytan Taşlama) Bölgesi : Hacıların
kurban bayramı günlerinde Mina’da attıkları küçük taşların her birine
ve bu taşların atıldığı üç ayrı yere cemre denir (çoğulu:
cemarât).Cemreler’den Mina-Mekke yönündeki ilkine Küçük yada birinci
cemre,ikincisine orta cemre,üçüncüsüne de büyük cemre veya Akabe cemresi
adı verilir.
اللهم ارزقني الحج قبل الموت |
مسجد التنعيم
الدعاء عند جبل أبي قبيس
الدعاء عند جبل أبي قبيس
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder