30 Eylül 2022 Cuma

KANÛNÎ SULTAN SÜLEYMAN HAN’IN VASİYETİ


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : اِتَّبِعُوا الْعُلَمَاءَ فَاِنَّهُمْ سُرُجُ الدُّنْيَا وَمَصَابِيحُ الْآخِرَةِ. (الجامع الصغير)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  ( علميله عمل أدن ) عالملره تابى اولونوز . زيرى اونلار ، دنيانيك ( دوغرى يولى كوسترن ) إشقلارى وآخرتيك قاندللرى در . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  (İlmiyle amel eden) âlimlere tâbi olunuz. Zira onlar, dünyanın (doğru yolu gösteren) ışıkları ve âhiretin kandilleridir.”

(Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)

Hicrî:  04   Rabiulevvel    1444 Fazilet Takvim

 

KANÛNÎ SULTAN SÜLEYMAN HAN’IN VASİYETİ

 

Büyük cihangir Kanûnî Sultan Süleyman Han’ın saltanatı zamanında Osmanlı Devleti, Viyana kapılarından Yemen’e,  Cezayir’den Kafkasya’ya kadar geniş bir coğrafyada hüküm sürüyordu. Sultan Süleyman Han öyle kudretli ve hükmü geçer bir padişahtı ki doğu ve batı hükümdarları, aralarındaki ihtilaflara onun kapısında çare bulurlardı. Sultan Süleyman Han, çıkardığı kanunlardan ve bilhâssa dînin hükümlerine ve adalete bağlılıkta gösterdiği hassâsiyetten dolayı “Kanûnî” lakabını almıştı.

Kanûnî Sultan Süleyman, 1566 yılında Zigetvar’ın fethi için sefere çıktı ve bu sefer sırasında vefat etti.

Kanûnî Sultan Süleyman, şahsına ait küçük bir sandığın da kendisi ile beraber defnedilmesini vasiyet etmişti. O yüzden sandık, Süleymaniye Camii’nde cenaze namazı kılınırken getirilmiş ve padişahın naaşı toprağa verileceği sırada o da yanına konulmak istenmişti. Fakat bunun câiz olup olmadığı hakkında ulema arasında ihtilaf çıkmıştı. Bu esnada sandık açıldı. Şeyhülislam Ebussuûd Efendi, sandığın içinde hemen hepsi kendisi tarafından verilen fetvalar olduğunu görünce:

Ey Süleyman! Hesap gününde, ‘Sen, bu işi niye böyle yaptın?’ denilince, ‘Fetvasını Ebussuûd verdi’ diyerek yakanı kurtaracaksın. Ya benim hâlim nice olacak?” dedi ve gözyaşlarını tutamadı.

 

MUTFAĞIMIZ:… Havuçlu Tarçınlı Kek

 

Malzemeler: 3 adet yumurta, 1’er su bardağı şeker, süt ve çekilmiş ceviz içi, yarım su bardağı zeytinyağı, 1 paket kabartma tozu, 1 paket vanilya, 1 yemek kaşığı toz tarçın, 2,5 su bardağı un, 2 adet havuç.

Yapılışı: Bir kapta yumurtalar ve şeker 4-5 dakika iyice çırpılır. Daha sonra süt ve yağ eklenip karıştırılır. Ardından un, kabartma tozu ve vanilya ilave edilir ve pürüzsüz bir kıvama gelinceye kadar karıştırılır. Havuçlar soyulur, rendelenir ve kek hamuruna ilave edilir. Ceviz içi ve tarçın da eklenip karıştırılır. Kek hamuru, içi yağlanmış kek kalıbına veya tepsiye dökülür. 180 derece ısıtılmış fırında 35-40 dakika pişirilir. Soğuduktan sonra dilimlenerek ikram edilir.

Hicrî:      04 Rabiulevvel   1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

29 Eylül 2022 Perşembe

BAŞKALARININ AYIPLARINI ARAŞTIRMAMAK


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا أَرَدْتَ أَنْ تَذْكُرَ عُيُوبَ غَيْرِكَ فَاذْكُرْ عُيُوبَ نَفْسِكَ. (كنز)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  باشقاسنيك آيب وقصورلارنى سويلمه ي دوشوندوكون زمان ، درحال كندى قصورلارنى خطرلا . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Başkasının ayıp ve kusurlarını söylemeyi düşündüğün zaman, derhal kendi kusurlarını hatırla.”

(Kenzü’l-Ummâl)

Hicrî:  03   Rabiulevvel    1444 Fazilet Takvim

 

BAŞKALARININ AYIPLARINI ARAŞTIRMAMAK

 

Kişinin, başkalarının kusurları ile meşgul olup kendi ayıplarını görmemesi, nefsinin ayıplarındandır.

Bunun devası; önce kendi nefsinin ayıplarını görmek, bilmek, nefsin hilelerinin farkında olmaktır. Daha sonra günahları terk etmek, kendisini günaha sevk edecek kimseler ile alâkayı kesmek ve sâlihlerin sohbetine devam etmek, onların emirlerini, tavsiyelerini yerine getirmektir.

Kişi bunları yapamazsa bile hiç olmazsa başkalarının ayıpları hakkında konuşmamalı ve onları örtmelidir. Kişi, böylece kendi ayıplarını da, Hazret-i Allâh’ın örtmesini ümit edebilir. Nitekim Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, “Kim, kardeşinin ayıbını örterse, Hazret-i Allah da onun ayıbını örter. Kim de din kardeşinin ayıbını araştırırsa, Hazret-i Allah da onun ayıbını ortaya çıkarır ve o kimseyi (evinin içinde bile olsa) rezil eder.” buyurmuştur.

Hikmet sahibi bir zât demiştir ki: “Kendilerinde bazı ayıplar olan kavimler gördüm, onlar, başkalarının ayıpları hakkında konuşmaz, onları gizlemeye çalışırlardı. Hazret-i Allah, onların ayıplarını düzeltti. Yine ayıbı olmayan bazı kavimler gördüm ki onlar başkalarının ayıpları ile meşgul oldukları için o ayıba kendileri düştüler.”

Bu husûs, din kardeşini ikaz ile karıştırılmamalıdır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.), şöyle buyurmuşlardır: “Biriniz bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltsin (yani ona râzı olmayıp, onu inkâr etsin). Bu, imanın en zayıf derecesidir.”

İmâm Şâfiî (rah.) Hazretleri şöyle buyurmuştur:

“Sadık arkadaş, dostunun ayıplarını görürse ikaz eder, onu başkalarına açıklamaz. Arkadaşının ayıbını gizlice söylersen, ona nasihat etmiş olursun.”

Hicrî:      03 Rabiulevvel   1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"