28 Eylül 2022 Çarşamba

TAKVÂ


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَحَبُّ الْعِبَادِ إِلَى اللهِ تَعَالَى اَلْأَتْقِيَاءُ الْأَخْفِيَاءُ. (كنز)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  الله تعالى يه قللاريك أك سوملسى ، تقوى أهل اولوب ده كندسنى كزلينلردر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Allâhü Teâlâ’ya, kulların en sevimlisi, takvâ ehli olup da kendisini gizleyenlerdir.”

(Kenzü’l-Ummâl)

Hicrî:  02   Rabiulevvel    1444 Fazilet Takvim

 

TAKVÂ

 

Takvâ, Allâhü Teâlâ’dan korkmak; insanı günaha, zelilliğe düşürecek şeylerden sakınmak; nefsi, gayr-i meşrû şeylerden korumak ve himaye etmektir. Bu şekilde hareket eden, üzerine düşen dînî vazifeleri yerine getirmeye çalışan bir şahsa, müttakî denilir.

Takvâ nedir?” diye soran kimseye Ebû Hüreyre (r.a.), “Sen hiç dikenli bir yoldan geçtin mi?” diye sordu. O da “Evet geçtim.” deyince Ebû Hüreyre (r.a.) “Peki, nasıl geçtin?” diye sordu. “Dikenlerin batmasından sakınarak” dedi.

Ebû Hüreyre radıyallâhü anh, “Öyleyse dikenlerden sakındığın gibi günahlardan da sakın. İşte takvâ budur.” buyurdu.

Takvâ’da üç mertebe vardır:

Evvelâ azâptan sakınmak için haramı terk etmek,

İkincisi, harama düşmemek için şüphelileri terk etmek,

Üçüncüsü, nefsi, noksandan korumak ve cibilliyetindeki kirlerinden temizlemek için bazı mübahları terk etmektir. Zira “Sizin için temiz nimetler, helâl kılınmıştır.” meâlindeki Mâide Sûresi’nin 4. âyet-i kerîmesince helâl kılınanlar zaten tayyibât (temiz ve güzel şeyler) olduğu hâlde aynı Sûre’nin 87. âyet-i kerîmesinde helâllerin tayyibâtı “Allâh’ın helâl kıldığı güzel şeyler” diye buyurulması, tayyibâtın tayyibâtı manasını ifade eder ki bu da kıymetsiz olan mübahlardan bile kaçınmayı bildirir.

Abdülkâdir Geylânî Hazretleri çok vakit şöyle buyururdu:

Bir Arab’ın takvâsı olmazsa onun Araplardan olmasının, şerefli bir soya mensup olmasının kendisine bir faydası yoktur. Acemin (Arap olmayanın) acemliği de, takvâ sahibi olduktan sonra onun kadr ü kıymetine bir noksanlık getirmez.” Çünkü hadîs-i şerîfte: “Dikkat edin, Arab’ın Acem üzerine, Acem’in de Arap üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvâ iledir” buyurulmuştur. Nitekim âyet-i celîlede de -meâlen-:

“…Şüphe yok ki sizin, Allah katında en kıymetli olanınız, en takvâlınızdır…” (Hucurât Sûresi, âyet 13) buyurulmuştur.

Hicrî:      02 Rabiulevvel   1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder