قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا أَرَدْتَ أَنْ تَذْكُرَ عُيُوبَ غَيْرِكَ فَاذْكُرْ عُيُوبَ نَفْسِكَ. (كنز)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : باشقاسنيك آيب وقصورلارنى سويلمه ي دوشوندوكون زمان ، درحال كندى قصورلارنى خطرلا . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Başkasının ayıp ve kusurlarını söylemeyi düşündüğün zaman, derhal kendi kusurlarını hatırla.”
(Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî: 03 Rabiulevvel 1444 Fazilet Takvim
BAŞKALARININ AYIPLARINI ARAŞTIRMAMAK
Kişinin, başkalarının kusurları ile meşgul olup kendi ayıplarını görmemesi, nefsinin ayıplarındandır.
Bunun devası; önce kendi nefsinin ayıplarını görmek, bilmek, nefsin hilelerinin farkında olmaktır. Daha sonra günahları terk etmek, kendisini günaha sevk edecek kimseler ile alâkayı kesmek ve sâlihlerin sohbetine devam etmek, onların emirlerini, tavsiyelerini yerine getirmektir.
Kişi bunları yapamazsa bile hiç olmazsa başkalarının ayıpları hakkında konuşmamalı ve onları örtmelidir. Kişi, böylece kendi ayıplarını da, Hazret-i Allâh’ın örtmesini ümit edebilir. Nitekim Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, “Kim, kardeşinin ayıbını örterse, Hazret-i Allah da onun ayıbını örter. Kim de din kardeşinin ayıbını araştırırsa, Hazret-i Allah da onun ayıbını ortaya çıkarır ve o kimseyi (evinin içinde bile olsa) rezil eder.” buyurmuştur.
Hikmet sahibi bir zât demiştir ki: “Kendilerinde bazı ayıplar olan kavimler gördüm, onlar, başkalarının ayıpları hakkında konuşmaz, onları gizlemeye çalışırlardı. Hazret-i Allah, onların ayıplarını düzeltti. Yine ayıbı olmayan bazı kavimler gördüm ki onlar başkalarının ayıpları ile meşgul oldukları için o ayıba kendileri düştüler.”
Bu husûs, din kardeşini ikaz ile karıştırılmamalıdır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.), şöyle buyurmuşlardır: “Biriniz bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltsin (yani ona râzı olmayıp, onu inkâr etsin). Bu, imanın en zayıf derecesidir.”
İmâm Şâfiî (rah.) Hazretleri şöyle buyurmuştur:
“Sadık arkadaş, dostunun ayıplarını görürse ikaz eder, onu başkalarına açıklamaz. Arkadaşının ayıbını gizlice söylersen, ona nasihat etmiş olursun.”
Hicrî: 03 Rabiulevvel 1444 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder