28 Şubat 2022 Pazartesi

MÎRAÇ’TA GÖRÜŞÜLEN PEYGAMBERLER -2


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ فِي اللَّيْلِ لَسَاعَةً لَا يُوَافِقُهَا عَبْدٌ مُسْلِمٌ يَسْأَلُ اللهَ فِيهَا خَيْرًا إِلَّا آتَاهُ إِيَّاهُ وَذٰلِكَ فِي كُلِّ لَيْلَةٍ. (حم)

رسول الله  ( ﷺ ) بيوردولر  :  كجه إيجنده بر آن واردركى ، هرحنكى بر مسلمان قل او آنه دنك كتريب الله ، دان بر خير إستسه ، الله ، او قلون إستدكنى مطلقه ورير . او آن ، هر كجه ده واردر  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellembuyurdular: “Gece içinde bir an var ki, herhangi bir Müslüman kul o ana denk getirip Allah’tan bir hayır istese, Allah, o kulun istediğini mutlaka verir. O an, her gecede vardır.”

(Müsned-i Ahmed)

Hicrî:  27   Recep   1443 Fazilet Takvim

 

MÎRAÇ’TA GÖRÜŞÜLEN PEYGAMBERLER -2

 

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), üçüncü kat semâda Yûsuf (a.s.) ile görüştü. Bu sebeple Peygamber Efendimizin diğer bir hâli de ona benzer. Yûsuf (a.s.), kardeşleri kendisini aralarından çıkarıp kuyuya attıktan sonra onlara galip gelmiş ve onları Mısır’a geldiklerinde, “Bugün sizin üzerinize bir ayıplama ve azarlama yoktur.” diyerek bağışlamıştı.

Aynı şekilde Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de kendisini Mekke’den çıkaran akrabalarının ekserisini Bedir Harbi’nde esir etmişti, sonra da onlardan bir kısmını doğrudan, bir kısmını da fidye karşılığında serbest bırakmıştı. Mekke’nin Fethi’nde ise tamamına galip gelerek onları bir yere toplamış ve “Kardeşim Yûsuf’un, kardeşlerine söylediğini ben de sizlere söylüyorum; bugün sizin üzerinize bir ayıplama ve azarlama yoktur.” buyurmuştu.

Resûlullah (s.a.v.), dördüncü kat semâda İdrîs (a.s.) ile görüştü. İdrîs aleyhisselâm, kalem ile yazı yazan ilk kişidir. Resûlullah Efendimiz de bazı hükümdarlara kendisine itaat etmeleri husûsunda mektuplar göndermiştir.

Beşinci kat semâda Hârûn aleyhisselâm ile görüştü. Hârûn (a.s.), kavmi tarafından çok sevilen bir peygamber idi. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) kavmi Kureyş -evvelâ buğz etmişlerse de sonradan- herkesten daha çok sevmişlerdir.

Altıncı kat semâda Mûsâ (a.s.) ile görüştü. Mûsâ (a.s.), Şam diyarına hücum edip zorba ve kâfir düşmanları oradan çıkarmakla emrolundu. Neticede onlara galip gelerek İsrâîloğullarının Şam’a girmelerini temin etti. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) de Şam diyarında Tebük denilen yerde Dûmetü’l-Cendel sahibine galip gelmiş ve onu esir aldıktan sonra cizyeye bağlamıştı. Daha sonra ise Mekke-i Mükerreme fetholunmuş ve oradan çıkarılan ashâba, tekrar oraya girmek nasip olmuştu.

Yedinci kat semâda İbrâhim (a.s.) ile görüştü. İbrahim aleyhisselâm’ın Kâbe-i Muazzama’yı bina edip insanları hac etmek için oraya davet ettiği gibi Peygamberimiz (s.a.v.) de Müslümanlardan binlercesi ile Beytü’l-Harâm’ı haccetmiştir.

Hicrî:  27  Recep   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

27 Şubat 2022 Pazar

MÎRAÇ’TA GÖRÜŞÜLEN PEYGAMBERLER -1

 


قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اُذْكُرُوا مَحَاسِنَ مَوْتَاكُمْ وَكُفُّوا عَنْ مَسَاوِيهِمْ. (د)

رسول الله  ( ﷺ ) بيوردولر  :  أؤلولرينزين إيلكلرينى سويلينز ، كوتولكلرينى سويلمينز  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellembuyurdular: “Ölülerinizin iyiliklerini söyleyiniz, kötülüklerini söylemeyiniz.”

(Sünen-i Ebû Dâvûd)

Hicrî:  26   Recep   1443 Fazilet Takvim

 

MÎRAÇ’TA GÖRÜŞÜLEN PEYGAMBERLER -1

 

İsrâ hâdisesi, Peygamberimiz Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi ve sellem Mekke-i Mükerreme’de iken vâki olmuştur. Mekke-i Mükerreme, Allâhü Teâlâ’nın haremi ve muhafazası altındadır. Orada ikamet edenler, Beytullâh’ın komşularıdır. Mîraç (yani göklere yükselme) ise Kudüs-i şerîften olmuştur.

Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) peygamberlerden ilk gördüğü zât, birinci kat semâda Âdem aleyhisselâm’dır.

Hz. Âdem, Allâhü Teâlâ’nın emîninde ve civârında (cennette) idi. Düşmanı olan İblis, ona yalan söyleyerek cennetten çıkarılmasına sebep olmuştu.

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in yaşadığı vakalardan birincisi bu kıssaya benzer. Şöyle ki; Peygamber Efendimizin düşmanları, onu Harem’den (Mekke’den) ve Allâhü Teâlâ’nın beytinin yakınından çıkardılar, hicret etmesine sebep oldular.

İkinci kat semâda Hz. İsa ve Yahyâ aleyhimesselâm’ı gördü. Hazret-i İsa ve Yahyâ aleyhimesselâm, Yahûdîlerle imtihan olundular. Yahûdîler, onları yalanladılar, ezâ ve cefâ ettiler. Öldürmeye kastettiler. Allâhü Teâlâ, İsâ aleyhisselâm’ı semâya kaldırdı. Yahyâ aleyhisselâm’ı ise şehit ettiler.

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem de Medîne-i Münevvere’ye hicret ettikten sonra imtihanın ikinci devresi başladı. Oradaki imtihanı ise Yahûdîler idi. Yahûdîler, Peygamber Efendimize (s.a.v.) ezâ etmeye, ona gâlip gelmeye çalışıyorlardı. Hattâ Peygamber Efendimizi (s.a.v.) öldürmek kastıyla üzerine kaya atmak istediler. Fakat Allâhü Teâlâ, İsa aleyhisselâm’ı muhafaza ettiği gibi Peygamber Efendimizi (s.a.v.) de onlardan muhafaza etti. Sonra Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’i zehirli oğlak ile zehirlediler. Bu zehrin tesiri, Peygamberimiz (s.a.v.) vefat edinceye kadar devam etti. İrtihâlinden önceki hastalıklarının sebebinin de bu zehir olduğunu bildirmişlerdi.

Hicrî:  26  Recep   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"