قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا أَفْصَحَ أَوْلَادُكُمْ فَعَلِّمُوهُمْ لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ. (كنز)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : أولادنه قرآن كريمى أؤكرتن هجبر ( آننه -) بابا ، يوقدركى قيامت كونى او أبوين محقق حكمدار طاجيله طاجلاندرلماسين واونلره ، إنسانلرين ، بنزرينى كورمدكلرى ألبسه لر كيدرلمسين . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellembuyurdular: “Çocuklarınız (düzgün) konuşmaya başladığı zaman, onlara (ilk olarak) ‘Lâ ilâhe illallâh’ (demeyi) öğretin.”
(Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî: 14 Recep 1443 Fazilet Takvim
KUR’ÂN-I KERÎM NÜSHALARININ ÇOĞALTILMASI
Hazret-i Ömer (r.a.) zamanında İslâm toprakları genişlemiş, birçok fetihler yapılmıştı. Her fethedilen yere mutlaka mescit yapılırdı. O mescitlere Mushaf-ı Şerîf konulur ve hattâ bu nüshalar çoğaltılır, öğrenilmesi ve öğretilmesi ile meşgul olunurdu. Bu devirde doğudan batıya kadar her yerde yüzlerce Mushaf-ı Şerîf istinsah edilmişti. Hz. Ömer’in şehit edilmesi üzerine hilafet makamına geçen Hz. Osman (r.a.), İslâm fetihlerini devam ettirdi.
İlk üç halife devrinde hafızlar bütün İslâm beldelerine dağılmışlardı. Her bir beldede Ashâb-ı Kirâm’ın büyük hafızları bulunuyordu. Mesela Kûfe’de Abdullah bin Mesûd (r.a.), Basra’da Ebû Mûsâ el-Eş’arî (r.a.) gibi. İşte bu gibi zâtlar, bulundukları beldelerde Kur’ân-ı Kerîm'in yayılmasına, derin manalarını tefsir etmeye, insanlara anlatmaya kendilerini vakfetmişlerdi. Fakat bu zâtların birbirleri arasında okuyuş farklılıkları vardı. Bu hâl, halkın birbirlerine hata ettiklerini söylemeye başlamalarına sebep oluyordu. Bazı kimseler de Mushaf’ın üzerine izahlar yazmışlardı. Bu da âyet ile tefsirlerin karışmasına sebep oluyordu. Hz. Ebûbekir’in ilk hazırlattığı Mushaf’ın çoğaltılması ve buna uymayan her Mushaf’ın buna göre tashih edilmesi veya tamamen kaldırılması zarûrî bir hâl almıştı.
Hazret-i Huzeyfe bin Yemân’ın teklifiyle Hazret-i Osman (r.a.), Ashâb-ı Kirâm’ı ve Tâbiîn’i topladı. Rivâyete göre elli bin kişi bir araya geldi. O sırada Hazret-i Osman (r.a.) hutbe okudu ve orada, “Ben, insanları tek bir Mushaf’ta bir araya toplamak istiyorum.” buyurdular. Oradakiler de bunu kabul etti ve güzel buldular. Bunun üzerine Hazret-i Hafsa’da bulunan, Hazret-i Ebûbekir’in (r.a.) hazırlattığı Mushaf-ı Şerîf aynen istinsâh edildi. İlk olarak dört adet istinsâh edildi. Bunlar Kûfe, Basra ve Şam’a gönderildi. Bir tane de Medîne-i Münevvere’de kaldı. Bu beldelere, insanlara doğru bir şekilde Kur’ân’ı öğretmesi için birer büyük hafız da gönderildi. Bu sayede binlerce hafız yetişti ve sayılamayacak kadar çok Mushaf istinsah edildi. Mevcut Mushaf-ı Şerîf bu şekilde günümüze ulaştı. Radıyallâhü anhüm.
Hicrî: 14 Recep 1443 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder