31 Mart 2023 Cuma

HUDEYBİYE MUSÂLAHASI’NIN ŞARTLARI


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَأَنْ يَتَصَدَّقَ الرَّجُلُ فِي حَيَاتِهِ وَصِحَّتِهِ بِدِرْهَمٍ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَتَصَدَّقَ عِنْدَ مَوْتِهِ بِمِائَةٍ. (حب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  كشنين حياتده و صحتلى إيكن بر درهم صدقه ورمسى ، اونون إيجن ، أؤلمك أؤزه ره إيكن يوز درهم صدقه ورمسندن دها خيرليدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Kişinin hayatta ve sıhhatli iken bir dirhem sadaka vermesi, onun için, ölmek üzere iken yüz dirhem sadaka vermesinden daha hayırlıdır.”

(Sahîh-i İbn-i Hibbân)

Hicrî:  09  Ramazan    1444  Fazilet Takvim

 

HUDEYBİYE MUSÂLAHASI’NIN ŞARTLARI

 

Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Mekkeliler ile imzaladığı Hudeybiye Musâlahası’nın başlıca şartları şunlardır:

1.             Müslümanlar ile diğer taraf arasında on sene harp olmayacak, iki taraftan hiçbiri diğerinin malına, canına taarruz etmeyecek.

2.             Müslümanlar, bu sene Beytullâh’ı ziyaret etmeden dönecekler. Sonraki sene üç günü geçmemek üzere Mekke-i Mükerreme’ye gelip Kâbe-i Muazzama’yı ziyaret edebilecekler. Bu üç gün Mekkeliler, şehrin dışına çıkacaklar.

3.             Müslümanlardan Kureyş’e sığınanlar döndürülmeyecek, fakat Kureyş’ten Müslümanlara sığınanlar geri döndürülecek.

4.             Müslümanlardan hac, umre veya ticaret için Mekke-i Mükerreme’ye geleceklerin canları ve malları, emniyet altında olacak. Kureyş tarafından Mısır’a, Şam’a gitmek ve ticaret yapmak üzere Medîne-i Münevvere’ye gelenlerin dahi canları ve malları emniyette bulunacak.

5.             Kureyş’ten başka kabileler, isterlerse Müslümanların ve isterlerse Kureyş’in himayesine girebilecek.

Hudeybiye Musâlahası’nın ehemmiyeti pek büyüktür. Bunun bir kısım faydaları şunlardır:

a) Ashâb-ı Kirâm, harbe hazırlanmamışlardı, silahları noksandı. Bu musâlaha ile harbin önü alınmış oldu.

b) Harp edilseydi, Kâbe-i Muazzama’ya hürmetsizlik edilmiş olurdu. Bilhâssa, Mekke-i Mükerreme’de bulunup da Müslüman olduklarını gizleyen bir kısım zayıf Müslümanlar zarar görebilirlerdi.

c) Mekkeliler, Medîne-i Münevvere’de kurulan İslâm hükümetini o zamana kadar tanımıyorlardı. Bu sulh sayesinde tanımış oldular.

d) Müslümanlar, Kureyş’in taarruzundan emin olarak başka düşmanlarıyla uğraşmaya vakit buldular, başka taraflarda fetihler elde ettiler.

e) Birçok kabileler, Müslümanlar ile serbestçe görüşerek Müslümanlığın yüceliğini anlamış oldu, Müslümanlığı kabul edenlerin sayıları, birdenbire pek çok arttı. Mekke’nin fethinin önü açılmış oldu.

Hâsılı; Hudeybiye Musâlahası, bir feth-i mübîn idi.

Hicrî:     09 Ramazan  1444  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

30 Mart 2023 Perşembe

HUDEYBİYE MUSÂLAHASI (M. 628)

 

قَالُوا يَا رَسُولَ اللهِ مَا خَيْرُ مَا أُعْطِيَ الْعَبْدُ : قَالَ خُلُقٌ حَسَنٌ. (هـ)

آصحاب كرام ، ’’ يا رسول الله ، قله وريلن أك خيرلى شى نه در ؟ ‘‘ ديه سؤآل أتديلر . بيغمبر أفنديمز (ﷺ)  :  كوزل آخلقدر . بيوردولر . "

Ashâb-ı Kirâm, “Yâ Resûlallâh, kula verilen en hayırlı şey nedir?” diye suâl ettiler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):  Güzel ahlâktır.” buyurdular.

(Sünen-i İbn-i Mâce)

Hicrî:  08  Ramazan    1444  Fazilet Takvim

 

HUDEYBİYE MUSÂLAHASI (M. 628)

 

Hicret-i Nebeviyye’nin altıncı senesi, Zilkâde ayında, Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Beytullâh’ı ziyaret etmek için bin beş yüz kadar Ashâb-ı Kirâm’ıyla Medîne-i Münevvere’den hareket etti, Mekke-i Mükerreme tarafına yöneldi. Yola çıkmalarındaki maksatları savaşmak olmadığı için Ashâb-ı Kirâm, yalnız birer kılıç kuşanmışlardı.

Mekke-i Mükerreme’deki müşrikler, bunu haber alınca bir ordu kurup Hudeybiye denilen mevkiyi tutmuşlar, Resûl-i Ekrem’in Mekke-i Mükerreme’ye girmesine mâni olmaya karar vermişlerdi. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, kendilerine elçi olarak Hazret-i Osman’ı gönderdi, yüksek maksatlarını bildirdi; fakat onlar, yine razı olmadılar.

Sakîf kabilesinin reislerinden biri olan Urve bin Mes’ûd, Kureyşliler tarafından Resûl-i Zîşân Efendimize elçi olarak gönderilmişti. O, Ashâb-ı Kirâm’ın hâl ve hareketlerine dikkat etmişti. Urve, Mekkelilerin yanlarına gidince, “Ey Kureyş halkı! Ben, Kayser, Kisrâ ve Necâşî’nin divanlarında bulundum, birçok hükümdarla görüştüm. Vallahi ben, Muhammed’e (sallallâhü aleyhi ve sellem) karşı ashâbının gösterdiği hürmet ve itaatin mislini hiçbirinde görmedim. Bunlar öyle kolay kolay dağıtılacak bir topluluk değil!” diyerek kendilerini uzlaşmaya teşvik etti.

O sırada, Hz. Osman’ın Mekke-i Mükerreme’de şehit edilmiş olduğu şâyiası işitilince, bütün Ashâb-ı Kirâm toplandı, bir ağacın altında, ölünceye kadar mukâvemet gösterip savaştan kaçınmayacaklarına dair Resûl-i Zîşân Efendimize söz verdiler. Buna Rıdvân Bey‘ati denilmiştir. Bu bîati yapan Ashâb-ı Kirâm’dan, Allâhü Teâlâ razı olduğunu, Fetih Sûresi’nin 18. âyet-i kerîmesi ile haber vermiştir.

Bu bîatten korkan Mekkeliler, sulha razı oldular. Arapların fasîhlerinden Süheyl bin Amr’ı, Peygamber Efendimize gönderdiler. On sene müddetle sulhe karar verildi ki buna Hudeybiye Musâlahası denir. Sulhtan sonra Mekke’nin fethini ve bütün fetihleri müjdeleyen Fetih Sûresi nâzil oldu.

Hicrî:     08 Ramazan  1444  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"