24 Mart 2023 Cuma

HARUN REŞÎD’E NASİHATLERİ


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : كَفَى بِالْمَرْءِ سَعَادَةً أَنْ يُوثَقَ بِهِ فِي أَمْرِ دِينِهِ وَدُنْيَاهُ. (كنز)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  بر كشينين دين و دنيا إشلرنده كوونيلير اولماسى ، كندسينه سعادت ( باحتيارلق ) اولرق يتر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Bir kişinin din ve dünya işlerinde güvenilir olması, kendisine saadet (bahtiyarlık) olarak yeter.”

(Kenzü’l-Ummâl)

Hicrî:  02  Ramazan    1444  Fazilet Takvim

 

İMÂM EBÛ YÛSUF HAZRETLERİNİN HARUN REŞÎD’E NASİHATLERİ

 

Abbâsî Halifesi Harun Reşîd, kimseye haksızlık yapmamak için, başkâdısı olan İmâm Ebû Yûsuf Hazretlerinden, öşür gibi, halktan toplanılan mallar hakkındaki dînî esasları beyan eden bir kitap yazmasını istemişti. O da Kitâbü’l-Harâc ismindeki eseri kaleme almıştır. Bu eserin baş tarafında, halifeye bazı nasihatlerde bulunmuştur. Onlardan bazıları şöyledir:

Ey Müminlerin Emîri! Cenâb-ı Hakk’ın senin üzerine yüklediği, kullarının işlerini dikkatlice gör. Bu husûsta dâima Cenâb-ı Hakk’ın emrini tut, başka hiçbir düşüncen olmasın. Yoksa gayet geniş, kolay ve açık olan hidâyet yolu sana meçhul kalır, o yola gitmen güç olur.

Nefsini, Hakk’a râm edip hevâdan (gayr-ı meşrû arzulardan) ve Hak’tan başkasıyla meşgul olmaktan men et. Zira herkes, himaye etmeyi üstlendiği kimseleri, tehlikeli yerlerden sakınmakla, -Allâh’ın izniyle- selametle gideceği yollara sevk etmekle mükelleftir. Buna gücü yeterken onlarla alâkadar olmayıp bir kısmı zâyi olsa, bundan mesul olur. Şimdi sen de emrin altındakileri zâyi etmekten gayet sakınasın, ta ki onların sahibi olan Allâhü Teâlâ, hesaplarını senden sorduğunda mahcup olup kendin helâk olmayasın.

Cenâb-ı Hakk’ın emrini tutarak işlediğin her işte, güzel netice alıp muvaffak olursun. Memur olduğun vazifeyi terk ettiğinde ise zarar görürsün. Memur olduğun vazifeni ihmal edip unutursan, sen de unutulursun!

Güvenilmeyen ve hayır ehli olmayan kimseleri istihdam etme, zira halkın işlerini onlara havâle etmek, halkın helâkine sebeptir.

Dünyada mukadder olan vakitlerini boşa geçirme, Cenâb-ı Hakk’ı zikir, tesbîh, tehlîl, hamd ile meşgul ol. Peygamber Efendimize (s.a.v.) salevât-ı şerîfe getirmeyi dilinden düşürme.

Selef-i Sâlihîn’in (Ashâb-ı Kirâm ve Tâbiîn’in, din büyüklerinin) yolundan git, sünnetleri ihyâ et. Zira sünnet-i seniyyeyi işleyerek ihyâ etmenin çok büyük ecri ve derecesi vardır. Mükâfâtı, ebedî hayata kadar uzanır, sonu gelmez, sevabı tükenmez en büyük bir hayırdır.

Hicrî:     02 Ramazan  1444  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder