قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَا بَأْسَ بِالْغِنَى لِمَنِ اتَّقَى وَالصِّحَّةُ لِمَنِ اتَّقَى خَيْرٌ مِنَ الْغِنَى وَطِيبُ النَّفْسِ مِنَ النَّعِيمِ. (ه)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : متقى اولان ( الله دان قورقوب اونه إطاعت أدن ) كمسه إيجن زنكنلكده بر محزور يوقدر . صحت إيسه متقى اولانلر إيجن زنكنلكدن ده خيرليدر . قلبيك حضورلى اولماسيده ( الله تعالى نيك إحسان أتديكى ) نعمتلريندندر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Müttakî olan (Allah’tan korkup ona itaat eden) kimse için zenginlikte bir mahzur yoktur. Sıhhat ise müttakî olanlar için zenginlikten de hayırlıdır. Kalbin huzurlu olması da (Allâhü Teâlâ’nın ihsan ettiği) nimetlerdendir.”
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî: 22 Şaban 1444 Fazilet Takvim
HAYAT SIHHATLE KÂİMDİR
Sıhhat, en mühim nimetlerdendir. Sıhhat bozulunca, diğer nimetlerin de ehemmiyet ve kıymeti kalmaz.
Sıhhati muhafaza etmek için lâzım gelen husûslara riâyette itina göstermemek veya bedeni kötüye kullanmak, sıhhati ihmal etmek ve bu husûsta tembel davranmak, bilerek kendini tehlikeye atmaktır. Hayat ise şu fânî âlemde bize bahşedilen bir emanettir. Takdir edilen zamana, yani ölüm anına kadar onu güzelce muhafazaya çalışmak, bozulmasına sebep olacak hâllerden tamamen kaçınmak hem Müslümanlığın hem de insanlığın bir icabıdır.
Sıhhatin bozulmasına sebep olmak, hayatın manasından gafil olunduğunu gösterir. Bu ise dünyadaki sıkıntılardan başka, âhirette de azâba sebep olur. Çünkü hayat, kişinin, öyle dilediği gibi yaşaması, hiçbir kayıt ve şarta tâbi olmayıp istediğini yapması, günün birinde de göçüp gitmesi için bahşedilmemiştir. Hayat, insana, emrolunan mühim kulluk vazifelerinin yerine getirilmesi, vaad edilen dünya ve âhiret nimetlerine ulaşılabilmesi için ihsan buyurulmuştur. Böyle olmasa insanın, diğer varlıklardan hiçbir farkı olmazdı. Bu sebeple her şeyden önce hayatın, sağlığın güzelce muhafazasına itina ve ihtimam göstermek lazımdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:
“Lokman aleyhisselâm’ın, oğluna şöyle nasihat ettiği bana bildirildi, ‘Sıhhat gibi zenginlik, gönül huzuru gibi nimet yoktur.’
“İki nimet vardır ki insanların ekserîsi onlarda aldanmıştır; sıhhat ve boş vakit.”
Yine Peygamber Efendimiz (s.a.v.), mübarek amcaları Hazret-i Abbâs’a (r.a.), “Ey Abbâs! Allâhü Teâlâ’dan, dünya ve âhirette, sıhhat ve âfiyette olmayı iste.” buyurmuşlardır.
Velhâsıl her iş sıhhate bağlıdır. Sıhhat olmayınca ne din ne de dünya işleri tam yapılabilir. Ebu’l-Fârûk Süleyman Hilmi TUNAHAN (K.S.) (SİLİSTREVÎ) Hazretleri sıhhat ve sıhhate itina hakkında şöyle ikazda bulunmaktadır:
“Bedeni korumak, onun sıhhatini temin ve hıfzetmek akdem-i ferâizdendir.” Yani bedeni korumak, onun sıhhatine itina göstermek en önde gelen farzlardandır.
Hicrî: 22 Şaban 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder