30 Mart 2023 Perşembe

HUDEYBİYE MUSÂLAHASI (M. 628)

 

قَالُوا يَا رَسُولَ اللهِ مَا خَيْرُ مَا أُعْطِيَ الْعَبْدُ : قَالَ خُلُقٌ حَسَنٌ. (هـ)

آصحاب كرام ، ’’ يا رسول الله ، قله وريلن أك خيرلى شى نه در ؟ ‘‘ ديه سؤآل أتديلر . بيغمبر أفنديمز (ﷺ)  :  كوزل آخلقدر . بيوردولر . "

Ashâb-ı Kirâm, “Yâ Resûlallâh, kula verilen en hayırlı şey nedir?” diye suâl ettiler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):  Güzel ahlâktır.” buyurdular.

(Sünen-i İbn-i Mâce)

Hicrî:  08  Ramazan    1444  Fazilet Takvim

 

HUDEYBİYE MUSÂLAHASI (M. 628)

 

Hicret-i Nebeviyye’nin altıncı senesi, Zilkâde ayında, Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Beytullâh’ı ziyaret etmek için bin beş yüz kadar Ashâb-ı Kirâm’ıyla Medîne-i Münevvere’den hareket etti, Mekke-i Mükerreme tarafına yöneldi. Yola çıkmalarındaki maksatları savaşmak olmadığı için Ashâb-ı Kirâm, yalnız birer kılıç kuşanmışlardı.

Mekke-i Mükerreme’deki müşrikler, bunu haber alınca bir ordu kurup Hudeybiye denilen mevkiyi tutmuşlar, Resûl-i Ekrem’in Mekke-i Mükerreme’ye girmesine mâni olmaya karar vermişlerdi. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, kendilerine elçi olarak Hazret-i Osman’ı gönderdi, yüksek maksatlarını bildirdi; fakat onlar, yine razı olmadılar.

Sakîf kabilesinin reislerinden biri olan Urve bin Mes’ûd, Kureyşliler tarafından Resûl-i Zîşân Efendimize elçi olarak gönderilmişti. O, Ashâb-ı Kirâm’ın hâl ve hareketlerine dikkat etmişti. Urve, Mekkelilerin yanlarına gidince, “Ey Kureyş halkı! Ben, Kayser, Kisrâ ve Necâşî’nin divanlarında bulundum, birçok hükümdarla görüştüm. Vallahi ben, Muhammed’e (sallallâhü aleyhi ve sellem) karşı ashâbının gösterdiği hürmet ve itaatin mislini hiçbirinde görmedim. Bunlar öyle kolay kolay dağıtılacak bir topluluk değil!” diyerek kendilerini uzlaşmaya teşvik etti.

O sırada, Hz. Osman’ın Mekke-i Mükerreme’de şehit edilmiş olduğu şâyiası işitilince, bütün Ashâb-ı Kirâm toplandı, bir ağacın altında, ölünceye kadar mukâvemet gösterip savaştan kaçınmayacaklarına dair Resûl-i Zîşân Efendimize söz verdiler. Buna Rıdvân Bey‘ati denilmiştir. Bu bîati yapan Ashâb-ı Kirâm’dan, Allâhü Teâlâ razı olduğunu, Fetih Sûresi’nin 18. âyet-i kerîmesi ile haber vermiştir.

Bu bîatten korkan Mekkeliler, sulha razı oldular. Arapların fasîhlerinden Süheyl bin Amr’ı, Peygamber Efendimize gönderdiler. On sene müddetle sulhe karar verildi ki buna Hudeybiye Musâlahası denir. Sulhtan sonra Mekke’nin fethini ve bütün fetihleri müjdeleyen Fetih Sûresi nâzil oldu.

Hicrî:     08 Ramazan  1444  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder