21 Şubat 2022 Pazartesi

MÛSÂ ALEYHİSSELÂM’IN KAVMİ İLE KENAN İLİNE GELMESİ


 

قَالَ اللهُ تَعَالَى : وَقَالَ مُوسٰٓى اِنِّي عُذْتُ بِرَبِّي وَرَبِّكُمْ مِنْ كُلِّ مُتَكَبِّرٍ لَا يُؤْمِنُ بِيَوْمِ الْحِسَابِ. (سورة المؤمن، ۲٧)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا ) :  موسى ( عليه السلام ) ده دى كى ، ’ بن ، حساب كونونه إنانمايان هر كبرليدن ، بنم ده ربم ، ين سزين ده ربى ، نز ( اولان الله ) ، ه صغندم  . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Mûsâ (a.s.) dedi ki, ‘Ben, hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabb’im sizin de Rabb’iniz (olan Allâh)’a sığındım.”

(Mümin Sûresi, âyet 27)

Hicrî:  19   Recep   1443 Fazilet Takvim

 

MÛSÂ ALEYHİSSELÂM’IN KAVMİ İLE KENAN İLİNE GELMESİ

 

Mûsâ aleyhisselâm ve kabilesi Mısır’dan Kenan diyarına gelince orada Erîha beldesine doğru gittiler. Fakat buralar, Amâlika kavminden birtakım zorbaların elinde olduğundan onları oradan muharebe ile çıkarmak gerekiyordu. İsrâîloğulları; “Biz, o zorba kavimle savaşamayız.” diyerek geri çekildiler.

Hazret-i Mûsâ da onlara gücendi. Bu sebeple Tîh Sahrası’na düştüler ve orada kırk sene dolaştılar, bir tarafa çıkıp gidemediler. Mısır’da iken çektikleri onca eziyet ve sefâletleri unuttular. “Keşke Mısır’dan çıkmasaydık!” demeye başladılar. Tîh Sahrası’nda bulunurlarken Cenâb-ı Hak onlara kudret helvası gönderir ve selvâ kuşu (bıldırcın eti) indirirdi. Onlar da bu yiyeceklerle geçinip giderlerdi. Bir zaman sonra kudret helvasıyla bıldırcın etinden usandılar. “Biz, bakla ve soğan gibi hubûbat ve sebze isteriz.” dediler.

Hazret-i Mûsâ isteklerini reddetti ve kardeşi Hârûn aleyhisselâm’ı yerine vekil bırakıp Allâhü Teâlâ’nın emri ile Tûr Dağı’na gitti.

Benî İsrâîl, Mısır’da iken düğün-bayram diye Kıbt kavminden emanet olarak birtakım altından yapılmış süs ve eşyalar almışlar fakat ansızın Mısır’dan çıkınca onları sahiplerine verememişlerdi. Tîh Sahrası’nda ise köy ve kasaba olmadığından altın ve gümüşün itibarı yoktu. Bu yüzden İsrâîloğulları, bu emanet zinetleri, kendilerine yük edip taşıyorlardı. İçlerinde Sâmirî namında bir münafık vardı. Bir gün onları aldatıp o altınları toplattı. Hepsini ateşe koyup eritti ve altından bir buzağı heykeli yaptı. Bu heykel, buzağı gibi ses çıkarırdı. Onlara:

İşte sizin ilâhınız ve Mûsâ’nın ilâhı budur. Mûsâ onu arayıp bulmak için Tûr’a gitti. Geliniz, buna tapınız!” dedi. Onlar da o buzağıya tapmaya başladılar.

Hârûn aleyhisselâm, her ne kadar nasihat ettiyse de kulak asmadılar. “Mûsâ gelinceye dek biz buzağıdan vazgeçmeyiz” dediler.

Hicrî:  19  Recep   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder