قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : رَأَيْتُ لَيْلَةَ أُسْرِيَ بِي عَلَى بَابِ الْجَنَّةِ مَكْتُوبًا اَلصَّدَقَةُ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا وَالْقَرْضُ بِثَمَانِيَةَ عَشَرَ. (هـ)
رسول الله ( ﷺ ) بيوردولر : معراج كجسى جنتيك قابسنده شويله يازلى اولديغونى كوردم : ’ صدقه ورمنين ثوابى بره اون مثلى ، بورج ورمنين ثوابى إيسه بره اون سكز ( مثلى ) در . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellembuyurdular: “Mîraç gecesi cennetin kapısında şöyle yazılı olduğunu gördüm: ‘Sadaka vermenin sevabı bire on misli, borç vermenin sevabı ise bire on sekiz (misli)dir.”
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî: 24 Recep 1443 Fazilet Takvim
MÎRAÇ MUCİZESİ
İsrâ Sûresi’nin 1. âyet-i kerîmesi ile bildirilen mucize, Hicret’ten bir yıl önce, Receb-i şerîfin 27. gecesinde olmuştur. Bir kimse, İsrâ’ya yani Peygamberimizin (s.a.v.) Mekke-i Mükerreme’den, (Kudüs’teki) Beytü’l-Makdis’e gecenin az bir vaktinde gittiğine inanmazsa kâfir olur. Sahîh hadîslerle meşhur olan, semâlara yükselişini inkâr etse, o kimse bidat ehlinden olur
Cebrâîl aleyhisselâm, Peygamber Efendimizi (s.a.v.), Ümmühânî radıyallâhü anhâ’nın evindeki odasından Kâbe-i Muazzama’ya götürdü, göğsünü yardı ve kalbini yıkayarak Burak’a bindirip Beytü’l-Makdis’e ulaştırdı. Peygamberimiz (s.a.v.), orada peygamberleri ve melekleri gördü. Onlara imamlık edip Sahre’den (Mescid-i Aksâ’daki büyük kayadan) Burak’a veya Cebrâîl (a.s.)’ın kanadına binerek birinci kat semâda Hz. Âdem’i, ikincide Hz. Yahyâ ve Hz. İsa’yı, üçüncüde Hz. Yûsuf’u, dördüncüde Hz. İdrîs’i, beşincide Hz. Hârûn’u, altıncıda Hz. Mûsâ’yı, yedincide Hz. İbrâhim’i (aleyhimüsselam) gördü. Onlarla selamlaşıp konuştuktan sonra Sidretü’l-Müntehâ’ya vardı. Kendisine Beyt-i Ma‘mûr ile Kevser ve Rahmet nehirleri gösterildi.
Oradan Refref’e bindi, huzûr-ı İlâhî’ye varınca “Ettehıyyâtü lillâhi vessalevâtü ve’t-tayyibât” ile Cenâb-ı Hakk’ı övdü. Allâhü Teâlâ tarafından kendisine ikramla “Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtühû” diye hitap olundu. Ve bu selâmın şerefine Peygamberimiz (s.a.v.), ümmetini de dâhil edip “Esselâmü aleynâ ve alâ ıbâdillâhi’s-sâlihîn” buyurdu. Bir gece ve gündüzde elli vakit namaz emrolunmuşken tekrar tekrar yalvararak beş vakte hafifletildi. Geri dönerken bütün dereceleri ile cennetleri ve bütün derekeleri ile de cehennemi gördüler.
Beytü’l-Makdis’e gelip Mekke-i Mükerreme’ye doğru yola çıkınca, Kureyş kervanını gördü. Sabah olunca yaşanan hâdiseleri insanlara haber verdi. Peygamberimize (s.a.v.), Beytü’l-Makdis’ten ve Kureyş kervanının hâlinden suâl ettiler. Sordukları şeylerden birer birer açıkça haber verince, Allâh’ın yardımına mazhar olanlar tasdik ettiler; imandan nasibi olmayanlar ise inkâr ettiler.
(Tefsîr-i Mevâkib, Fazilet Neşriyat.)
Hicrî: 24 Recep 1443 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder