قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَا يَسْمَعُ بِي أَحَدٌ مِنْ هٰذِهِ الْأُمَّةِ يَهُودِيٌّ وَلَا نَصْرَانِيٌّ ثُمَّ يَمُوتُ وَلَمْ يُؤْمِنْ بِالَّذِي أُرْسِلْتُ بِهِ إِلَّا كَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّارِ. (م)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محمد ، يك نفسى ، قدرتنده اولان اللهه يمين أده رمكه أكر بو أمت (- ى داوت ) دن بر يهودى ويا حرستيان ، بنى إشتير ده صكره بنمله كوندريلنه إيمان أتمدن أؤلورسه محقق جهنملكلردن اولور . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Muhammed’in nefsi, kudretinde olan Allâh’a yemin ederim ki eğer bu ümmet(-i davet)ten bir Yahûdî veya Hristiyan, beni işitir de sonra benimle gönderilene iman etmeden ölürse muhakkak cehennemliklerden olur.”
(Sahîh-i Müslim)
Hicrî: 27 Safer 1444 Fazilet Takvim
SON NEFES DÂHİL HER NEFESTE İMAN İSTEMELİDİR
Mümin, korku ve ümit arasında olmalıdır. Yani âlimler ve sâlihler gibi güzel ameller işlese de bu hâline aldanmamalı, son nefesinde imansız gitmekten korkmalıdır. Bununla beraber nice günahları olsa da Allâh’ın rahmetinden ümidini de kesmemelidir. Zira itibar sonadır.
Akâid kitaplarında şöyle yazılıdır: “Yeis; Allâhü Teâlâ’nın rahmetinden ümitsizlik, küfürdür. Allâhü Teâlâ’nın azâbından emîn olmak da küfürdür.”
Hâsılı iş müphemdir, tehlike büyüktür. Peygamberlerden başkası, Cenâb-ı Hakk’ın “…Bir fırka cennette, bir fırka da cehennemdedir.” (Şûrâ Sûresi, âyet 7) buyurduğu iki fırkadan hangisi arasında bulunacağını bilemez.
Ömer bin Hattâb (r.a.) da, Allâhü Teâlâ’nın azâbından korktuğundan ve sevabını da umduğundan dolayı şöyle derdi: “Kıyamet gününde bana, cennete sadece bir kişi girecek deseler, o kişinin ben olacağımı umardım. Yine cehenneme sadece bir kişi girecek deseler, o girenin ben olacağımdan korkardım.”
Sultânü’l-Ârifîn Bâyezîd-i Bestâmî (k.s.) Hazretleri, bir ayna alıp ona bakarak şöyle buyurmuştu: “Yaşlılık alâmetleri belirdi, ama hâlâ kusurlar, hatalar işlemekteyiz. Hâlbuki gaybde hakkımızdaki mukadder hükmü bilmiyoruz.” Bununla şu mealdeki âyet-i celîleye işaret etmişti: “Ve hiçbir nefis, yarın ne kazanacağını kestiremez” (Lokman Sûresi, âyet 34). Yani ileride başına ne geleceğini, eline ne geçeceğini, hayır mı şer mi kazanacağını bilemez.
Ve şu hadîs-i şerîfe işaret etmişti: “Amellerde itibar sonlarınadır.” Yani o amelin bozulup bozulmadığı, makbul olup olmadığı, onunla sevap kazanılıp kazanılmadığı hep son nefeste belli olur.
Bu sebeple şöyle dua etmelidir: Cenâb-ı Hak Hazretleri, Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem ve sevdiklerinin yüzü suyu hürmetine, son nefesimize kadar, son nefes dâhil, her nefes dâim, bizleri imanda, hidayette, itaatta, istikamette, dinine hizmette ve rızâsına muvâfık amellerde dâim eylesin. Âmin…
Hicrî: 27 Safer 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder