Mekke ve Medine çevresi, İslamiyet tarihinde kilometre taşı olarak görülen birçok kilit mekanı bünyesinde bulunduruyor.
İşte onlardan bazıları!
Medaini Salih ( Salih peygamberin yaşadığı şehir) – Ula şehri
Kuba Mescidi - Hz. Muhammed tarafından yaptırılan ilk mescit.
Bedir’deki Aşir cami ve Bedir şehitliği
Uhud dağı- Uhud şehitliği – Okçular tepesi
1952’de Mescit Nebevi Şerif - Peygamberin Kabri yeşil kubbe'nin altındadır.
Ravza-i Mutahhara (Peygamberimizin evi ile mimberi arasındaki bahçe)
Muvacehei Şerif (Hz. Muhammed’in (sav) kabrinin bulunduğu yer)
Mescit Nebevi Şerif- Cebrail kapısı
Medine-i Münevvere – Mescit Nebevi ªerif
Mescit Nebevi – Gündüz
Cennetül Baki Mezarlığı
Mescit Nebevi’de Akşam Namazı
1950 yılındaki Çarşamba seli
Mekke-i Mükerremenin 1902’de çekilmiş hatıra resmi
Nur Dağı – Hira Mağarası
Sevr Mağarası
Mina Rahmet dağı, Müzdelife Mescidi, Cemarat
Kâbe örtüsünün fabrikası ve Kâbe örtüsünün değişmesi
Sefa – Merve arası
Zemzem kuyusu
Mekke-i Mükerreme Saat Kulesi
Hacerül Esved- İbrahim makamı
Kâbe’nin Kapısı
Rüknü Yemeni – Kâbe’nin içi
Zemzem suyu
Arafat Dağı
Arafat günü- Nemira Mescidi
Mina
Mina yolları
Kıbleteyn Mescidi
Mescid Nebevi – Yeşil Kubbe
Almanlar tarafından yapılan gölgelik dev şemsiyeler ve annem.
Mekke'de, Mescid-i Haram'ın yaklaşık olarak
merkezinde bulunan küçük bir kutsal yapı. Müslümanlarca dünya
üzerindeki en kutsal mekan kabul edilir. Müslümanlar Namaz kılarken
yüzlerini Kabe'ye dönerler. Ölüler yüzleri Kabe'den geçen meridyene
bakacak şekilde gömülür. Kabe, Hac ibadeti için her yıl Müslümanlarca
ziyaret edilir.
Kâbe, tarih boyunca birçok değişikliklere maruz
kalmıştır. Çeşitli dönemlerde kısmen ya da bütünüyle yeniden inşa
edilmiş ve günümüzdeki haline ulaşmıştır. Günümüzde Kabe'yi barındıran
Mescid-i Haram, toplam 361.000 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır.
Kâbe'nin etrafını çeviren ve Kâbe yüksekliğini aşmayan kubbeli yapı
(revaklar), Osmanlı padişahı II. Selim zamanında yapılmış, planlarını
Mimar Sinan hazırlamıştır.
Baki Mezarlığı (Cennetü’l–Baki) Mescid–i
Nebevi’nin hemen yanı başında, yüksek ve kalın demir korkuluklarla
koruma altına alınan binlerce sahabenin medfun olduğu yerdir. Bu
mezarlık, mescid-i Nebeviye çok yakın ve doğu tarafındadır.
Tarihteki ender bir olay:1941 yılındaki hac
mevsiminde sel basması nedeniyle bir çok hacı adayı hacı olamadan
evlerine dönmek zorunda kalmıştır.
1941 yılındaki hac mevsiminde, yağışlardan sel sularının dolması üzerine yüzerek tavaf yapmaya çalışan hacı adayları
1941 ve 1974 yıllarındaki sel baskınlarında Kabe, havuzun içinde yüzen bir yapı gibi göründü
Sel baskınlarında Kabe'nin içi kadar
çevresinde de su birikintileri oluştu. İbadet etmeye gelen Müslümanlar
zor anlar yaşadıysa da zorluklara rağmen ibadet etmenin tadını
çıkardı....
1941'deki sel baskını o kadar güçlüydü ki arabalar
bile su üzerinde yüzdü. Yağmurun hemen ardından çekilmiş bu fotoğraf,
insanların şaşkın bakışlarını yansıtıyor.
İnsanlığın en eski mabetlerinden, Müslümanların
kıblesi Kabe, tarih boyunca hem insanların hem de doğa olaylarının
tehdine karşı hep korunarak bu günlere kadar ayakta kaldı.
Safa ve Merve arasında say yapanlar görünüyor. Bu
koridor boyunca 7 kez yürümek gerekiyor ve toplam katedilen mesafe
yaklaşık 3.5 km. Normal koşullarda en az 1 saat sürüyor. Su içinde ise
oldukça zor..
1974 yılında Kabe-i Şerif yağmur sebebiyle Hecer-ül Esved taşına kadar sular altında kaldı.
bayılmayana aşk olsun...
YanıtlaSilmaşallah, güzel haber olmuş yapanın ellerine sağlık
YanıtlaSil:)))))))
YanıtlaSilçok başarılı bir paylaşım olmuş.
YanıtlaSilKuş İsimleri yöneticisi olarak başarılarınızın devamını diliyorum.