13 Ağustos 2016 Cumartesi

EHL-İ SÜNNET İTİKÂDI



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِنَّ اللهَ لَا يَجْمَعُ أُمَّتِي (أَوْ قَالَ أُمَّةَ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) عَلَى ضَلَالَةٍ وَيَدُ اللهِ مَعَ الْجَمَاعَةِ وَمَنْ شَذَّ شَذَّ إِلَى النَّارِ. (ت)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."    امتم ضلالت ( صابقلق ) اؤزرنده إجماع و إتفاق أتمز إسلام جماعتى  ( أهل سنة و جماعة )  الله تعالى نيك محافظه سنده در . كِمْ إسلام جماعتندان  ( أهل سنة و جماعة )  آيرلرسه جهنمه آيرلمش اولور ."
Ümmetim dalâlet (sapıklık) üzerinde icmâ ve ittifak etmez. İslam cemâati (Ehl-i Sünnet ve Cemâat) Allâhü Teâlâ’nın muhâfazasındadır. Kim İslam cemaatinden (Ehl-i Sünnet ve Cemaat) ayrılırsa cehenneme ayrılmış olur.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:   05  Zilkâde   1437  Fazilet Takvimi 

EHL-İ SÜNNET İTİKÂDI


İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Hazretleri şöyle buyurdular:
“Ey saadete muvaffak kılınmış evladım. Hepimize lazım olan, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat âlimlerinin, Kitab ve Sünnet’i layık olduğu şekilde anlayarak çıkardıkları hükümlerle itikâdımızı tashih etmek, düzeltmektir. Ehl-i Sünnet büyüklerinin görüşlerine muvafık olmadığı müddetçe hiç birimizin görüşü muteber değildir. Görmez misin ki, her bid’at ve dalâlet ehli, bâtıl olan hükümlerini kitap ve sünnetten aldığını ve o hükümleri kitap ve sünnetten anladıklarını iddia ederler...” (1/ m. 157)
“Kurtuluş yolu fiillerde, sözlerde, itikadda ve amelde Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat Mezhebine uymaktır. -Allahü Sübhanehû onların adedini çoğaltsın- Çünkü kurtuluşa erecek olanlar ancak bunlardır Diğerleri ise helak olacaklardır. Bu hâli bugün birileri bilsin veya bilmesin (hüküm budur). Yarın herkes anlayacaktır, amma faydası olmayacaktır. Allah’ım, ölüm bizi uyandırmadan sen bizi uyandır.” (1/ m. 169)
“İtikad kirliliği -ki bu Ehl-i Sünnet itikâdına muhalefettir- öldürücü zehirdir, insanı ebedi ölüme ve sonsuz azaba götürür. Amelde meydana gelecek gevşeklik ve tembelliklerin mağfiret olunması ümid edilir. Ancak itikattaki gevşekliğin bağışlanma ihtimâli yoktur.” (2/ m. 67)
“Ubeydullah Ahrâr (k.s.) Hz.’nin şöyle buyurduğu naklolundu: “Bütün manevi haller ve vecdler bize verilse de itikâdımız Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat akîdesi üzere olmasa biz bu hallerin, perişanlıktan başka bir şey olmadığına inanırız. Yine bizim üzerimizde kusur ve noksanlar toplansa da, itikadımız Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat akîdesi üzere dosdoğru bulunsa, biz bunda bir beis görmeyiz. Cenab-ı Hak Seyyid-i Beşer (s.a.v.) Efendimiz hürmetine, bizi ve sizi, Peygamber Efendimiz’in râzı olduğu Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’in yolunda sâbit kılsın.” (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, 1/ m. 193)
Hicrî:   05  Zilkâde   1437  Fazilet Takvimi 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder