قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: ثَلَاثُ دَعَوَاتٍ مُسْتَجَابَاتٌ
دَعْوَةُ الْمَظْلُومِ وَدَعْوَةُ الْمُسَافِرِ وَدَعْوَةُ الْوَالِدِ عَلَى
وَلَدِهِ. (ت)
بيغمبر
أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."اؤج دعاء رد اولنماز
( كرى جوريلمز ) : ماضلومون دعاسى ، مسافريك دعاسى وبابانيك أولادينه دعاسى
."
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Üç duâ reddolunmaz (geri
çevrilmez): Mazlumun duası, müsafirin duası ve babanın evladına duâsı.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 06 ٌŞevval 1437 Fazilet Takvimi
HALİFE’NİN HİLİM VE SABRI
Süleyman el-Verrâk anlattı:
Abbâsî Halîfesi Me’mûn’dan daha halîm kimse görmedim. Bir gün yanına girmiştim. Elinde kızıl yakuttan bir taş vardı ki parıltısından gözler kamaşıyor, kâşâneler aydınlanıyordu. Onu elinde çevirip güzelliğine baktı. Sonra sarayın kuyumcusunu çağırdı. Taşı ona verip iyice tarif etti ve “Bundan şu şekil ve sûrette bir yüzük yap” dedi.
Kuyumcu taşı alıp gitti. Üç gün sonra yine Me’mûn’un meclisinde idik. Halîfe kuyumcuyu huzuruna istedi. Adam geldiğinde rengi solmuştu, titriyordu. Halife:
“Taşı ne yaptın” diye sordu. Kuyumcu bir iki kelime kekeleyebildi, ama bir söz söyleyemedi. Me’mûn taşın başına bir iş geldiğini anladı. Hemen yüzünü başka tarafa çevirdi. Öfkesi yatıştıktan sonra ona dönüp tekrar sual etti. Adam:
“Emân, ey mü’minlerin emîri” diye feryâd etti. Halîfe:
“Emân verildi” deyince, adam taşı çıkardı. Taş dört parça olmuştu. Dedi ki:
“Ey mü’minlerin emîri! Taş elimden örs üzerine düşüp bu gördüğünüz hale geldi.” Halîfe:
“Mahzûru yok! Sen de bunlardan dört yüzük yap” dedi. Hatta sözü öyle yumuşak ve tatlı söyledi ki işiten “Halîfe zâten dört yüzük istiyormuş” derdi. Adam huzurdan çıkınca Halîfe bize dönerek:
“Bu taşın kıymetinin ne olduğunu bilir misiniz?” diye sordu.
“Hayır” dedik.
“Pederim Harûn-i Reşîd merhûm, bu taşı tam yüz yirmi bin dinara almıştı” dedi. (Nevâdiru’l-Hulefâ)
Hicrî: 06 ٌŞevval 1437 Fazilet Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder