13 Ağustos 2016 Cumartesi

YEMEĞİN BİR ADABI





قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا أَكَلَ أَحَدُكُمْ فَلْيَأْكُلْ بِيَمِينِهِ وَإِذَا شَرِبَ فَلْيَشْرَبْ بِيَمِينِهِ فَإِنَّ الشَّيْطَانَ يَأْكُلُ بِشِمَالِهِ وَيَشْرَبُ بِشِمَالِهِ. (د)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."    سزدن برينز ييه جكى زمان صاغ ألى ايله يسيك ، إيججكى زمان صاغ ألى ايله إجسيك . محقق كى شيطان صول أليله ير و صول أليله إيجر ."
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Sizden biriniz yiyeceği zaman sağ eliyle yesin, içeceği zaman sağ eliyle içsin. Muhakkak ki şeytan sol eliyle yer ve sol eliyle içer.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvûd)
Hicrî:   09  Zilkâde   1437  Fazilet Takvimi 
---

YEMEĞİN BİR ADABI


Ubeydullah bin İkraş (r.a.) babasından şu hadiseyi nakleder:
Benû Mürre kabilesi, mallarının zekâtını benimle Resûlullâh Efendimiz’e (s.a.v.) gönderdi.
Medine’ye geldiğimde Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.), Muhâcir ve Ensâr’ın arasında oturuyordu. Elimden tutup, beni Ümmü Seleme (r.anhâ)’nın evine götürdü. Peygamberimiz (s.a.v):
“Yiyecek bir şey var mı?” diye sordular. Bize, içerisinde bolca et parçaları olan bir tepsi yemek getirildi. Ondan yemek için tepsiye yaklaştık. Resûlullâh (s.a.v.) önünden yiyordu. Ben kabın her tarafından yiyordum.  (Benim böyle yaptığımı görünce) sol eliyle sağ elimden tuttu ve:
“Ey İkraş! Önünden ye! Çünkü yemeğin her tarafı aynıdır.” buyurdu.
Sonra bize, içerisinde taze ve kuru hurmalar olan bir tabak getirildi. Ben bu sefer önümden yemeye başladım. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ise, tabağın her tarafından alıyordu. Bana:
“Ey İkraş! Dilediğin yerinden ye! Çünkü (tabağın içindekilerin hepsi) aynı çeşit hurma değil.” buyurdular. (Sünen-i Tirmizi)

ALLÂH’I ZİKRETMENİN EHEMMİYETİ

Kul, kalbindeki manevi hastalıkları Allâh’ı zikir ile tedavi etmelidir. Hasan-ı Basrî’ye (rah.) bir adam geldi ve:
“Ey Ebû Saîd, kalbimin katılığından şikâyetim var” dedi, ona buyurdu ki:
“Kalbini Allâh’ı zikrederek yumuşat. Zîrâ ateşin kurşunu erittiği gibi zikir de kalpteki gafleti ve katılığı eritir. Kuvvetli zikir katı kalbe ulaştığında bir ateş yakar ve kalbi kaplayan günah kirlerini yakar, kalbi Hak Teâlâ’nın nuru kaplar ve hâlis hale gelir. Allâh’ı zikir ile nurlanan kalp Allâhü Teâlâ’nın kudretinin eserlerini görmeye başlar.”
Hicrî:   09  Zilkâde   1437  Fazilet Takvimi 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder