6 Ağustos 2016 Cumartesi

Zikir, gafletten kurtulmak demektir



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا خَتَمَ الْعَبْدُ الْقُرْآنَ صَلَّى عَلَيْهِ عِنْدَ خَتْمِهِ سِتُّونَ اَلْفَ مَلَكٍ. (كنز)  
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."كم قرآن كريمى اوقويوب حتمتديغى زمان ، آلطمش بيك ملك اونه إستغفار أدر ."
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kul, Kur’ân-ı Kerîm’i okuyup hatmettiği zaman, altmış bin melek ona istiğfar eder.” 
(Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî:   23  ٌRamazan   1437  Fazilet Takvimi 

Zikir, gafletten kurtulmak demektir


İmâm-ı Rabbânî Hazretleri buyurdular:
“Ey oğul! Fırsat ganîmettir. Sıhhat ve boş vakit ganîmet bilinmelidir. Öyleyse vakitleri devamlı olarak Allâhü Teâlâ’yı zikretmeye ayırmak lâzımdır.
Dînin emirlerine uygun olarak yapılan bütün ameller, -alış veriş de olsa- zikirden sayılır. Her hâl ve hareketlerde dînin hükümlerine (emir ve yasaklarına) son derece riâyet etmek lâzımdır ki bütün ameller zikir sayılsın. 
Zikir, gafletten kurtulmak demektir. Bütün işlerde dinin emir ve yasaklarına riâyet edildiği zaman âmir (ibâdetleri emreden) ve nâhî (haramları yasaklayan) Allâhü Teâlâ’dan gâfil olmaktan kurtulmak müyesser olur. Böylece Allâhü Teâlâ’yı devamlı zikir de elde edilmiş olur.” (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, 2/m. 25)

İLMİHAL: Namaza Dâir Bazı Tâbirler

Salât: Namaz demektir. Bu mübârek ibâdet, rükünlerden ve zikirden ibârettir. Namaz kılana da “Musallî” denir.
Tekbir: “Allâhü ekber” demektir.
Kıyam: Ayakta durmaktır.
Kırâat: Kur’ân-ı Kerîm’den bir miktar okumaktır.
Rükû: Namazda kırâatten sonra eğilerek baş ile sırt bir hizâda, düz olmaktır.
Kavme: Rukûdan kıyâma kalkıp bir kere “Sübhâne Rabbiye’l-âzîm” diyecek kadar durmaktır.
Secde: Namaz kılarken eğilerek yüzün bir miktarını Hak Teâlâ’ya tâzîm için yere koymaktır.
Celse: İki secde arasında bir defa “Sübhâne Rabbiye’l-âzîm” denilecek kadar oturmaktır.
Ka’de: Namazda teşehhüt için, yani “Ettehiyyâtü lillâhi” yi okumak için oturmaktır. Bir namazda iki def’a oturulursa birincisine “Kâde-i ûlâ - ilk oturuş” ikincisine de “kâde-i ahîre - son oturuş” denir.
Rek’at: Bir namazda kıyam, rükû ve iki secdenin tamamı bir rek’attır. Bir namazda iki, üç veya dört defa kıyam ile rükû ve secde bulunursa o namaz iki, üç veya dört rek’atlı olmuş olur.
Hicrî:   23  ٌRamazan   1437  Fazilet Takvimi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder