23 Ağustos 2020 Pazar

HZ. EBÛBEKİR’İN MALIYLA HİZMETİ

 

 

 

قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ الرَّجُلَ مِنْ أَهْلِ عِلِّيِّينَ لَيُشْرِفُ عَلَى أَهْلِ الْجَنَّةِ فَتُضِيءُ الْجَنَّةُ لِوَجْهِهِ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ وَإِنَّ أَبَا بَكْرٍ وَعُمَرَ لَمِنْهُمْ وَأَنْعَمَا. (د)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  محقق جنتيك أك يوجه مقامنه صاحب كمسلردن بريسى ألبتده ديكر جنت أهلنه باقار ده بتون جنت ثنكى بارلق يلدزله آيدنلانمش ير يوزى كبى اونون يوزى ( نون نورى ) ايله آيدنلانر . و محقق أبو بكر و عمر ده اونلارداندر ، اونلاريك مقامى هبسندن يوجه در . و اونلار بونه لايقدرلر  . "

Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular: “Muhakkak cennetin en yüce makamına sâhip kimselerden birisi elbette diğer cennet ehline bakar da bütün cennet sanki parlak yıldızla aydınlanmış yeryüzü gibi onun yüzü(nün nuru) ile aydınlanır. Ve muhakkak Ebûbekir ve Ömer de onlardandır, onların makâmı hepsinden yücedir. Ve onlar buna lâyıktırlar.”

(Sünen-i Ebû Dâvud)
Hicrî:   04    Muharrem    1442  Fazilet Takvim  
 
 

 HZ. EBÛBEKİR’İN MALIYLA HİZMETİ

 
Hazret-i Ebûbekir (r.a.), Peygamber Efendimize (s.a.v.) ve diğer Müslümanlara çok yardım etmiştir. Resûlullah (s.a.v.): “Ebûbekir’in malının bana verdiği faydayı başka hiç kimsenin malı vermemiştir.” buyurunca Hz. Ebûbekir (r.a.) ağladı ve “Canım malım sana fedâ olsun yâ Resûlallah!” dedi.
Resûlullah (s.a.v.) “Birini dost edinseydim, Ebûbekir’i edinirdim. Lakin bilmiş olun ki, sahibiniz (kasd olunan kendileri, yani Resûlullah Efendimiz’dir) Allâhü Teâlâ’nın halîlidir.” buyurdu.
Hazret-i Ömer (r.a.): “Ebûbekir bizim seyyidimiz, hayırlımız ve Resûlullâh’a hepimizden sevgilidir.” buyurmuşlardır.
 
HZ. EBÛBEKİR’İN DEFNEDİLECEĞİ YERİN TAYİNİ
 
Hazret-i Ebûbekir’in (r.a.) irtihâlinde nereye defnedileceği hususunda Ashâb-ı Güzîn tereddüd ettiler. Hazret-i Âişe (radıyallâhü anhâ) diyor ki: “Babamın vefatına üzüntülü bir hâlde dururken, uyumuşum. Kulağıma: “Zammu’l-habîbe ile’l-Habîbi” yani dostu dosta ulaştırın, diye bir ses geldi.
Uykudan uyandığımda bu rüyayı Ashâb-ı Kirâm’a anlattım. Onlar da: “Biz de bu sesi işittik” dediler. Hatta mescid içinde namaz kılanlar bile “İşittik” dediler.
Artık müşâvereye ihtiyaç kalmayıp şüpheleri kalktı. Sonra götürüp Habîb-i Ekrem (s.a.v.) Hazretlerinin yanına defnettiler.
Diğer bir rivâyette, Câbir bin Abdullah Hazretlerinden şöyle rivâyet edildi: Vefatı anında Ebûbekr-i Sıddîk (r.a.) bana vasiyet etti:
“Vefâtımdan sonra, beni Ravza-i Mutahhara’nın kapısı önüne götürün, kapıyı vurun. Eğer kapı açılırsa beni defnediniz.” Câbir (r.a.): “Biz götürüp kapıyı çaldık ve ‘İşte Ebûbekir! Senin yanına defnolunmak istiyor, yâ Resûlallâh!’ dedik. Sonra kapı açıldı ve ‘İçeri giriniz, onu defnediniz!’ diye bir ses duyduk. Hâlbuki biz orada ne bir şahıs, ne de başka bir şey gördük.”
Hicrî:   04    Muharrem    1442  Fazilet Takvim  

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder