13 Ağustos 2020 Perşembe

ÎMÂNIN ŞARTLARI

 

 

 

قَالَ اللهُ تَعَالَى: اِنَّ الَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ يَهْدِيهِمْ رَبُّهُمْ بِاِيمَانِهِمْ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهِمُ الْاَنْهَارُ فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ. (سورة يونس، ٩)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا )  :    "  ) فقط ) إيمان أديب ده صالح عمللرده بولونانلره ( كلنجه ) ، إيمانلرى سببيله اونلريك ربى ، كندلرنى هدايته أرديرير ( و ) نعيم جنتلرنده آلطلرندان عرمقلر آقار  . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “(Fakat) îman edip de sâlih amellerde bulunanlar(a gelince), îmanları sebebiyle onların Rabbi, kendilerini hidâyete erdirir (ve) Naîm cennetlerinde altlarından ırmaklar akar.”

(Yûnus Sûresi, âyet 9)

Hicrî:   21    Zilhicce 1441  Fazilet Takvim  

 

 ÎMÂNIN ŞARTLARI

 

Îman, Peygamber Efendimizin (s.a.v.), Allâhü Teâlâ tarafından getirip tebliğ buyurduğu; bildirdiği şeylerin tamamını kabul ve kalbi ile tasdik etmektir. Îman, kalbin bu tasdikinden ibarettir. Fakat kişinin, hayatında ve ölümünde kendisine Müslüman muamelesi yapılması için kelime-i şehâdeti (Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh) kalbi ile tasdik edip dili ile söylemesi şarttır. Îmânın şartları altıdır.
Birinci şartı, Allâhü Teâlâ’ya îman etmektir. Şöyle ki; Allâhü Teâlâ vardır. Onun zâtı, bütün kemâl sıfatları ile vasıflanmıştır. Bütün noksan sıfatlardan münezzehtir; uzaktır.
Îmânın ikinci şartı meleklere inanmaktır. Melekler nurdan yaratılmış, istedikleri sûret ve şekillere girebilen rûhânî ve latif varlıklardır. Kimi gökte, kimi yerde, kimisi de Arş’ta vazifelidirler.
Îmânın üçüncü şartı kitaplara inanmaktır. Cenâb-ı Hak, kendi iradelerini, emirlerini, nehiylerini, hikmetlerini kullarına bildirmek için zaman zaman peygamberlerine kitaplar indirmiştir.
Îmânın dördüncü şartı peygamberlere inanmaktır. Peygamberler, Cenâb-ı Hakk’ın, dinini; emirlerini, yasaklarını, haberlerini kullarına bildirmek için gönderdiği seçilmiş zâtlardır. Peygamberler, inananları hem dünyada hem de âhirette saâdete erdirmeye vesiledirler.
Îmânın beşinci şartı âhiret gününe inanmaktır. Sûr’un üflenmesi, bütün ölülerin diriltilip kabirlerinden kalkması, amel defterlerinin verilmesi ve mahşer meydanında toplanıp suâl ve hesaba çekilmesi ile mîzân, şefâat, sırat, kevser, cennet ve cehennem gibi âhiret hayâtına âit hususlara inanmaktır.
Îmânın altıncı şartı kadere inanmaktır. Kader, ilâhî programdır; ezelden ebede kadar hayır ve şer meydana gelecek bütün hâdiseler hakkında Cenâb-ı Hakk’ın kendi ilmi îcâbı bilip, irâde ve takdir buyurmasıdır. Kazâ, Cenâb-ı Hakk’ın ezelde takdir buyurduğu hâdiselerin, zamanı gelince ilim ve irâdesine uygun olarak meydana gelmesidir. 

(Muhtasar İlmihal, Fazilet Neşriyat)

Hicrî:   21    Zilhicce 1441  Fazilet Takvim  

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder