قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: قَالَتْ أُمُّ سُلَيْمَانَ بْنِ
دَاوُدَ لِسُلَيْمَانَ يَا بُنَيَّ لَا تُكْثِرِ النَّوْمَ بِاللَّيْلِ فَإِنَّ
كَثْرَةَ النَّوْمِ بِاللَّيْلِ تَتْرُكُ الرَّجُلَ فَقِيرًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ.
(ه)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر :"
آننه
سى سليمان ( عليه السلامه ) شويله دمش در : أى اوغول ! كجه جوق اويومه . زيرى كجه
جوق اويومق كشي قيامت كونون ده فقير براقر ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Annesi, Süleyman (a.s.)’a şöyle demiştir: Ey oğlum! Gece çok uyuma. Zîrâ gece çok uyumak kişiyi kıyâmet gününde fakir bırakır.”
(Sünen-i İbni Mâce)
Hicrî: 19 Safer 1440 Fazilet
Takvimi
SÜLEYMAN ALEYHİSSELÂM’IN OĞLUNA NASÎHATLERİ
âvud Aleyhisselâm âhiret yurduna göçünce oğlu Süleyman Aleyhisselâm, onun yerine geçti. O da babası gibi hem sultan hem peygamber idi. Dört sene sonra Hz. Dâvûd’un vasiyeti üzere Beytü’l-Makdis’in, yani Mescid-i Aksâ’nın inşasına başladı ve yedi senede tamamlattı. Ondan sonra Kudüs-i Şerîf’te bir büyük saray inşasına girişti. O da on üç senede bitirildi. Daha sonra şark ve garbta olan hükümdarlar, hep ona itaat gösterdiler ve pek çok hediyeler gönderdiler.
Hz. Süleyman da kırk sene peygamber-hükümdar olduktan sonra vefat etti.
Hz. Süleyman da kırk sene peygamber-hükümdar olduktan sonra vefat etti.
(A. Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya)
Süleyman Aleyhisselam oğluna şöyle nasihatte bulundu.
“Ey oğlum, susmak hayâdandır. Vakar hayâdandır.”
“Nasıl ki iki taş arasına yılan kolayca girerse alışveriş arasına da hata ve günah öylece girer.”
“Allah’tan kork. Çünkü Allah korkusu her şeye gâliptir, her şeyin üstündedir.”
“Ey oğlum, hidâyete erip doğru yolu bulduktan sonra dalâlete düşmek ne çirkin ve kötü şeydir. Bundan daha kötü olan ise ibâdete devam eden bir âbidin Rabb’ine ibâdeti terk etmesidir.”
“Gündüz malını satmak için yemin edip, gece rahat uyuyan tüccarın nasıl kurtulacağına şaşarım.”
“Ey oğul. Nemîmeden (laf taşımaktan) sakın. Çünkü o, kılıcın keskin ağzı gibidir.”
Dâvud Aleyhisselam oğlu Süleyman Aleyhisselâm’a şöyle sordu.
“Hangi şey en rahatlatıcı, hangi şey en tatlı, hangi şey en sevimli ve hangi şey en korkutucudur?”
Süleyman Aleyhisselâm şöyle cevap verdi.
“En tatlı şey Allâh’ın kullarına rahmetidir. En rahatlatıcı şey Allâh’ın kullarını affetmesi, kulların da bazısının bazısını affetmesidir. En sevimli şey cesetteki ruhtur, en korkutucu şey ise ruhun kendisinden çıktığı cesettir.
“Ey oğlum, susmak hayâdandır. Vakar hayâdandır.”
“Nasıl ki iki taş arasına yılan kolayca girerse alışveriş arasına da hata ve günah öylece girer.”
“Allah’tan kork. Çünkü Allah korkusu her şeye gâliptir, her şeyin üstündedir.”
“Ey oğlum, hidâyete erip doğru yolu bulduktan sonra dalâlete düşmek ne çirkin ve kötü şeydir. Bundan daha kötü olan ise ibâdete devam eden bir âbidin Rabb’ine ibâdeti terk etmesidir.”
“Gündüz malını satmak için yemin edip, gece rahat uyuyan tüccarın nasıl kurtulacağına şaşarım.”
“Ey oğul. Nemîmeden (laf taşımaktan) sakın. Çünkü o, kılıcın keskin ağzı gibidir.”
Dâvud Aleyhisselam oğlu Süleyman Aleyhisselâm’a şöyle sordu.
“Hangi şey en rahatlatıcı, hangi şey en tatlı, hangi şey en sevimli ve hangi şey en korkutucudur?”
Süleyman Aleyhisselâm şöyle cevap verdi.
“En tatlı şey Allâh’ın kullarına rahmetidir. En rahatlatıcı şey Allâh’ın kullarını affetmesi, kulların da bazısının bazısını affetmesidir. En sevimli şey cesetteki ruhtur, en korkutucu şey ise ruhun kendisinden çıktığı cesettir.
(ed-Dürru’l-Mensûr)
Hicrî: 19 Safer 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder