قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَللَّهُمَّ لَا عَيْشَ إِلَّا
عَيْشُ الْآخِرَةِ فَاغْفِرْ لِلْأَنْصَارِ
وَالْمُهَاجِرِينَ. (م)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر :"
أى
اللهم أك كوزل حيات آخرت حياتى در ( عُمرى الله يولنده كجمكدر ) او حالده سن
مهاجرين و أنصاره مغفرت أت ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ey Allâh’ım, en güzel hayat âhiret hayâtıdır (ömrü Allah yolunda geçirmektir). O hâlde sen Muhâcirîn ve Ensâr’a mağfiret et.”
(Sahîh-i Müslim)
Hicrî: 07 Safer 1440 Fazilet
Takvimi
PEYGAMBERİMİZİN VE ASHÂBININ HENDEK KAZARKEN GAYRETLERİ
Hicretin
beşinci yılında yapılan bu harbe, Medîne-i Münevvere’de müdâfaa için
hendekler kazıldığından Hendek Harbi denilmiştir. Bir araya gelen
Müşriklere, Yahûdilere ve başka topluluklara karşı yapıldığı için de
Ahzab Harbi denilmiştir.
Hendek kazma işine nezâret etmek üzere Peygamber Efendimize (sallallâhü aleyhi ve sellem), kıldan bir Türk çadırı kuruldu. Kurulan çadır, Zübab dağı üzerinde idi. Hendek kazma işine, Muhâcir, Ensar, genç ihtiyar, bütün Müslümanlar katıldılar. Kazılan topraklar zenbillere doldurulup başlarda taşınıyor, dönerken de zembillere Sel’ dağından taş doldurulup getiriliyordu. Taşlar, düşmanlara atmak için, Müslümanların en büyük silahlarındandı.
Müslümanlardan, hendek kazmayan veya toprak taşımayan bir kimse yoktu. Bizzat Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) de, zenbille toprak taşıyor, yer kazıyor, Müslümanları âhiret sevabına teşvik için onlarla birlikte çalışmaktan geri durmuyordu. Hazret-i Ebûbekir ve Hazret-i Ömer gibi sahâbiler de, bir an bile çalışmaktan geri durmuyor, zenbil bulamadıkları zaman etekleriyle toprak taşıyorlardı.
Soğuk bir günün sabahında Ensar ve Muhâcirler hendek kazmaya devam ettikleri sırada, Peygamberimiz (s.a.v.).
“Allâh’ım! Âhiret dirliğinden başka dirlik yoktur. Sen Ensar ile Muhâcirleri mağfiret eyle!” diyerek duâ etmişti.
Ensar ve Muhâcirler de.
“Biz, sağ oldukça, Allah yolunda cihâd edip durmak üzere Muhammed Aleyhisselama bîat etmiş, söz vermişizdir!” diyerek mukâbelede bulundular.
Müslümanlar bazen de hendekleri kazar ve kazdıkları toprakları taşırlarken “Biz sağ oldukça İslâmiyette sebât etmek üzere Muhammed Aleyhisselâm’a bîat etmişizdir” derlerdi.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) de. “Allâh’ım! Âhiret hayrından başka gerçek hayır yoktur. Onu Ensâr ve Muhâcirlere mübârek kıl!” diyerek duâ ederlerdi.
Hendek kazma işine nezâret etmek üzere Peygamber Efendimize (sallallâhü aleyhi ve sellem), kıldan bir Türk çadırı kuruldu. Kurulan çadır, Zübab dağı üzerinde idi. Hendek kazma işine, Muhâcir, Ensar, genç ihtiyar, bütün Müslümanlar katıldılar. Kazılan topraklar zenbillere doldurulup başlarda taşınıyor, dönerken de zembillere Sel’ dağından taş doldurulup getiriliyordu. Taşlar, düşmanlara atmak için, Müslümanların en büyük silahlarındandı.
Müslümanlardan, hendek kazmayan veya toprak taşımayan bir kimse yoktu. Bizzat Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) de, zenbille toprak taşıyor, yer kazıyor, Müslümanları âhiret sevabına teşvik için onlarla birlikte çalışmaktan geri durmuyordu. Hazret-i Ebûbekir ve Hazret-i Ömer gibi sahâbiler de, bir an bile çalışmaktan geri durmuyor, zenbil bulamadıkları zaman etekleriyle toprak taşıyorlardı.
Soğuk bir günün sabahında Ensar ve Muhâcirler hendek kazmaya devam ettikleri sırada, Peygamberimiz (s.a.v.).
“Allâh’ım! Âhiret dirliğinden başka dirlik yoktur. Sen Ensar ile Muhâcirleri mağfiret eyle!” diyerek duâ etmişti.
Ensar ve Muhâcirler de.
“Biz, sağ oldukça, Allah yolunda cihâd edip durmak üzere Muhammed Aleyhisselama bîat etmiş, söz vermişizdir!” diyerek mukâbelede bulundular.
Müslümanlar bazen de hendekleri kazar ve kazdıkları toprakları taşırlarken “Biz sağ oldukça İslâmiyette sebât etmek üzere Muhammed Aleyhisselâm’a bîat etmişizdir” derlerdi.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) de. “Allâh’ım! Âhiret hayrından başka gerçek hayır yoktur. Onu Ensâr ve Muhâcirlere mübârek kıl!” diyerek duâ ederlerdi.
Hicrî: 07 Safer 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder