قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ أَخْوَفَ مَا أَتَخَوَّفُ
عَلَى أُمَّتِي الْإِشْرَاكُ بِاللهِ أَمَا إِنِّي لَسْتُ أَقُولُ يَعْبُدُونَ
شَمْسًا وَلَا قَمَرًا وَلَا وَثَنًا وَلَكِنْ أَعْمَالًا لِغَيْرِ اللهِ
وَشَهْوَةً خَفِيَّةً. (ه)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر :"
أؤمتم
اؤزرينه قورقديغم شيلرين أك كوتوسى اللهه شرك قوشمقدر . دقت أدين كونه شه ، آيا و
بوطه طابارلر دميورم و لكن ( بو شرك ) الله دان باشقه سى إيجن يابلان عمللر و كزلى
شهوت در .:
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ümmetim üzerine korktuğum şeylerin en kötüsü Allâh’a şirk koşmaktır. Dikkat edin güneşe, aya ve puta taparlar demiyorum ve lâkin (bu şirk) Allah’tan başkası için yapılan ameller ve gizli şehvettir.”
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî: 09 Safer 1440 Fazilet
Takvimi
FARZLARDA RİYÂ
Fakîh Ebulleys Semerkandî Hazretleri buyurdu ki:
Bazı âlimler, farz ibâdetlere riyâ karışmaz. Çünkü farzlarla bütün herkes mükelleftir. Binaenaleyh farz olan bir şey edâ edildiği zaman ona riyâ girmez, dediler. Bazıları ise, farzlara da diğer ibâdetler gibi riyâ girer, dediler.
Bu husus benim kanâatime göre şöyledir:
Eğer insanların gördüğü yerde farzları edâ ediyor, görmedikleri yerde edâ etmiyorsa bunu yapan tam bir münâfıktır.
Eğer farz ibâdetlerini insanların yanında iken tam ve güzel edâ ediyor, kimse görmediği zaman da noksan edâ ediyorsa o kişiye noksan sevap vardır. İnsanların yanında yaptığı ziyâdeliğe sevap yoktur. Ayrıca bundan mesuldür, hesap verecektir.” (Tenbîhu’l-Gâfilîn)
Bazı âlimler, farz ibâdetlere riyâ karışmaz. Çünkü farzlarla bütün herkes mükelleftir. Binaenaleyh farz olan bir şey edâ edildiği zaman ona riyâ girmez, dediler. Bazıları ise, farzlara da diğer ibâdetler gibi riyâ girer, dediler.
Bu husus benim kanâatime göre şöyledir:
Eğer insanların gördüğü yerde farzları edâ ediyor, görmedikleri yerde edâ etmiyorsa bunu yapan tam bir münâfıktır.
Eğer farz ibâdetlerini insanların yanında iken tam ve güzel edâ ediyor, kimse görmediği zaman da noksan edâ ediyorsa o kişiye noksan sevap vardır. İnsanların yanında yaptığı ziyâdeliğe sevap yoktur. Ayrıca bundan mesuldür, hesap verecektir.” (Tenbîhu’l-Gâfilîn)
KALBİN DEVÂSI VE CİLASI
Kalbi cilalamak, ancak Allâhü Teâlâ’yı zikretmek, Kur’ân-ı Kerim okumak, Peygamber Efendimize (sallallâhü aleyhi ve sellem) salevât getirmek ile mümkün olur. Zikrin en hayırlısı, urve-i vüskâ (yapışılacak en sağlam şey) olan kelime-i tevhîd’dir. (Lâ ilâhe illallâh demektir.)
İbrahim Havvâs Hazretleri şöyle buyurdu:
Kalbin devâsı beştir: Tedebbür ve tefekkür ile Kur’ân-ı Kerim okumak, mideyi boş tutmak (çok fazla doldurmamak), gece teheccüd namazı kılmak, seher vakitlerinde Allâhü Teâlâ’ya yalvarmak, sâlih zâtların meclislerinde bulunmak.
Bu beş haslete devam edersen Allâhü Teâlâ’nın izni ve yardımıyla tezkiyeye ve kemâl derecesine kavuşursun. (Tefsîr-i Rûhu’l-Beyân)
İbrahim Havvâs Hazretleri şöyle buyurdu:
Kalbin devâsı beştir: Tedebbür ve tefekkür ile Kur’ân-ı Kerim okumak, mideyi boş tutmak (çok fazla doldurmamak), gece teheccüd namazı kılmak, seher vakitlerinde Allâhü Teâlâ’ya yalvarmak, sâlih zâtların meclislerinde bulunmak.
Bu beş haslete devam edersen Allâhü Teâlâ’nın izni ve yardımıyla tezkiyeye ve kemâl derecesine kavuşursun. (Tefsîr-i Rûhu’l-Beyân)
BİLMECELER:
Sende de var, bende de var, bir kuru çöpte de var? (Gölge)
Bir köprüden üç kişi geçer, biri bakar basar geçer, biri bakar basmaz geçer, öbürü ne bakar, ne basar, geçer? (Anne, kucağındaki ve karnındaki çocukları)
Suya düşer ıslanmaz, damdan düşer kırılmaz, yere düşer paslanmaz? (Güneş, kağıt, altın)
Bir köprüden üç kişi geçer, biri bakar basar geçer, biri bakar basmaz geçer, öbürü ne bakar, ne basar, geçer? (Anne, kucağındaki ve karnındaki çocukları)
Suya düşer ıslanmaz, damdan düşer kırılmaz, yere düşer paslanmaz? (Güneş, kağıt, altın)
Hicrî: 09 Safer 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder