قَالَ
اللهُ تَعَالَى: وَلَقَدْ آتَيْنَا دَاوُدَ مِنَّا فَضْلًا يَا جِبَالُ أَوِّبِي
مَعَهُ وَالطَّيْرَ وَأَلَنَّا لَهُ الْحَدِيدَ. (سورة السبأ، ۱۰ )
الله
تعالى شويله بويوردى ( مآلاً ) : " شانم حقى إيجن بز داووده طرافمزدان بر فضيلت
ورمشدك . أى داغلر ! اونونله برابر تسبه ده بولونون - ده دك – قوشلره ده بويله
أمرتدك و اونون إيجن دميرى يوموشاطدق ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Şânım hakkı için biz Dâvûd’a tarafımızdan bir fazîlet vermiştik: Ey dağlar! Onunla beraber tesbihte bulunun -dedik- kuşlara da böyle emrettik ve Onun için demiri yumuşattık.”
(Sebe’ Sûresi, âyet 10)
Hicrî: 12 Safer 1440 Fazilet
Takvimi
KÂMİL MÜ’MİN OLMAK İÇİN ÜÇ ŞEY
Sa‘d bin Muâz (radıyallâhü anh) şöyle buyurdu.
Şu üç şey bende bulunursa ben kâmil bir adamım. Bu üç şey bende bulunmazsa diğer insanlardan biri gibiyim.
1- Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem)’den her ne söz işitti isem muhakkak onun Allah tarafından olduğunu bildim.
2- Kıldığım her namazda, onu bitirinceye kadar kalbimi namazdan başka hiçbir şeyle asla meşgûl etmedim.
3- İştirâk ettiğim her cenazede kendime şunu dedim. Cenâze lisân-ı hâliyle ne diyor, ona ne söyleniyor. (Yani ibret almaktan başka hiçbir şeyle meşgul olmadım.) (el-İstîâb, İbn-i Abdilber)
Şu üç şey bende bulunursa ben kâmil bir adamım. Bu üç şey bende bulunmazsa diğer insanlardan biri gibiyim.
1- Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem)’den her ne söz işitti isem muhakkak onun Allah tarafından olduğunu bildim.
2- Kıldığım her namazda, onu bitirinceye kadar kalbimi namazdan başka hiçbir şeyle asla meşgûl etmedim.
3- İştirâk ettiğim her cenazede kendime şunu dedim. Cenâze lisân-ı hâliyle ne diyor, ona ne söyleniyor. (Yani ibret almaktan başka hiçbir şeyle meşgul olmadım.) (el-İstîâb, İbn-i Abdilber)
DÂVUD ALEYHİSSELÂM
İşmûîl Aleyhisselâm’ın vefâtından sonra peygamberlik Dâvud Aleyhisselâm’a verildi. İsrâiloğullarının padişahı Tâlût vefat edince Yehûdâ kabilesi, sonra diğer kabileler Dâvud Aleyhisselâm’a bîat etti, Benî İsrâil’in tamamı onun hükmü altına geçti, emrine girdi.
Böylece Dâvud Aleyhisselâm, peygamberlik ile sultanlığı birleştirdi. Kenan illerinden henüz İsrâiloğullarının eline geçmemiş olan Kudüs taraflarını ve sâir yerleri zaptederek Kudüs-i Şerîf’i başşehir yaptı. Bunlardan başka Ammân, Ürdün, Haleb, Nusaybin ve Ermenistan’ı da fethetti.
Hazret-i Dâvûd’a Zebûr nâzil oldu. Zebûr’da nasihatlar, münâcâtlar vardır. Onda dînî hükümler yoktur. Bundan dolayı Dâvud Aleyhisselâm da öteki Benî İsrâil peygamberleri gibi Mûsâ Aleyhisselâm’ın şerîati ile amel ederdi.
Kırk sene bu şekilde hükümdarlık etti. Âhiret yurduna göçtüğünde Hazret-i Mûsâ’nın vefatından beş yüz otuz beş sene geçmişti.
Oğlu Süleyman Aleyhisselâm, on iki yaşındayken onun yerine geçti. O da babası gibi hem sultan hem peygamber idi.
Böylece Dâvud Aleyhisselâm, peygamberlik ile sultanlığı birleştirdi. Kenan illerinden henüz İsrâiloğullarının eline geçmemiş olan Kudüs taraflarını ve sâir yerleri zaptederek Kudüs-i Şerîf’i başşehir yaptı. Bunlardan başka Ammân, Ürdün, Haleb, Nusaybin ve Ermenistan’ı da fethetti.
Hazret-i Dâvûd’a Zebûr nâzil oldu. Zebûr’da nasihatlar, münâcâtlar vardır. Onda dînî hükümler yoktur. Bundan dolayı Dâvud Aleyhisselâm da öteki Benî İsrâil peygamberleri gibi Mûsâ Aleyhisselâm’ın şerîati ile amel ederdi.
Kırk sene bu şekilde hükümdarlık etti. Âhiret yurduna göçtüğünde Hazret-i Mûsâ’nın vefatından beş yüz otuz beş sene geçmişti.
Oğlu Süleyman Aleyhisselâm, on iki yaşındayken onun yerine geçti. O da babası gibi hem sultan hem peygamber idi.
(A. Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya)
Hicrî: 12 Safer 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder