قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ أَشَدَّكُمْ أَمْلَكُكُمْ
عِنْدَ الْغَضَبِ وَأَحْلَمَكُمْ مَنْ عَفَا بَعْدَ قُدْرَةٍ. (كنز)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر :"
محقق سزين أك قووتلنز أؤفكلنديكى زمان كندينه صاحب
الاننزدر أك حليم ( يوموشق حويلى ) اولاننزده كوجو يتديكى حالده عفو أده ننزدر
."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Muhakkak sizin en kuvvetliniz öfkelendiği zaman kendine sahip olanınızdır, en halîm (yumuşak huylu) olanınız da gücü yettiği halde affedeninizdir.”
(Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî: 14 Safer 1440 Fazilet
Takvimi
ÖFKEDEN KURTULMANIN BAZI YOLLARI
1 - Öfke anında Allâhü Teâlâ’yı zikretmek. Bu zikir Allâhü Teâlâ’dan korkmayı, korku da ona itâat etmeyi icap edeceğinden kişi öfkeyi terk ederek edebe riâyet eder.
Hikmet ehli bir zât: “Kim Allâhü Teâlâ’nın kudretini düşünürse kendi gücünü Allâh’ın kullarına zulmetmekte kullanamaz.” demiştir.
Vezirlerinden biri yaptığı bir hatadan dolayı Harun Reşîd’e “Yâ Emira’l-mü’minîn, benim, senin huzurunda zelil olduğumdan huzurunda daha zelil olacağın ve beni azarlamandan daha fazla seni azarlamaya muktedir olan Allâhü Teâlâ hürmetine beni affetmeni rica ederim.” diyerek affını istemiş. Harun Reşid de bu sözü sebebiyle onu affetmiştir. Kalbinin katılığından şikâyet eden bir zata, Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) “Kabristandakilere bak da onların tekrar nasıl diriltileceklerini düşünerek ibret al.” buyurmuşlardır.
2 - Öfkelenen kişinin bulunduğu hâlini değiştirmesidir. Bir hadîs-i şerîfte. “Sizden biriniz öfkelendiği zaman eğer ayakta ise otursun. Şâyet öfkesi geçmedi ise yanı üzerine yatsın.” buyrulmuştur.
3 - Affetmenin sevâbını ve mükâfâtını düşünmektir. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki. “Kıyâmet günü bir münâdî ‘Allâhü Teâlâ’dan mükâfât bekleyenler kalksın’ diye nidâ eder. İnsanlar içinden affetmeyi âdet edinenler kalkarlar.” Sonra (meâlen) “Her kim de affedip ıslah eylerse (kendine kötülük eden kimsenin suçunu affedip onunla arasındaki husûmet hâlini düzeltirse) onun da sevâbı Allâh’a âiddir” âyet-i kerîmesini okudu.” (Şûrâ Sûresi, âyet 40)
4 - Kazandığı teveccühü, öfkesi sebebiyle kaybedeceğini ve insanların kendisinden yüz çevireceğini düşünmek. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Bir kimse affetmekle ancak şeref ve izzet kazanır. O halde affedin ki Allâhü Teâlâ da sizi şerefli kılsın.” buyurdular.
Âlimler demişler ki “İntikamda acele etmek büyüklerin âdetlerinden olmadığı gibi, nimetten men etmek de cömertlikten değildir.”
2 - Öfkelenen kişinin bulunduğu hâlini değiştirmesidir. Bir hadîs-i şerîfte. “Sizden biriniz öfkelendiği zaman eğer ayakta ise otursun. Şâyet öfkesi geçmedi ise yanı üzerine yatsın.” buyrulmuştur.
3 - Affetmenin sevâbını ve mükâfâtını düşünmektir. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki. “Kıyâmet günü bir münâdî ‘Allâhü Teâlâ’dan mükâfât bekleyenler kalksın’ diye nidâ eder. İnsanlar içinden affetmeyi âdet edinenler kalkarlar.” Sonra (meâlen) “Her kim de affedip ıslah eylerse (kendine kötülük eden kimsenin suçunu affedip onunla arasındaki husûmet hâlini düzeltirse) onun da sevâbı Allâh’a âiddir” âyet-i kerîmesini okudu.” (Şûrâ Sûresi, âyet 40)
4 - Kazandığı teveccühü, öfkesi sebebiyle kaybedeceğini ve insanların kendisinden yüz çevireceğini düşünmek. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Bir kimse affetmekle ancak şeref ve izzet kazanır. O halde affedin ki Allâhü Teâlâ da sizi şerefli kılsın.” buyurdular.
Âlimler demişler ki “İntikamda acele etmek büyüklerin âdetlerinden olmadığı gibi, nimetten men etmek de cömertlikten değildir.”
(Edebü’d-Dünyâ ve’d-Dîn)
Hicrî: 14 Safer 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder