22 Ağustos 2024 Perşembe

TEVECCÜH KAZANMA DERSİ


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يَا أَبَا بَكْرٍ أَلَا تُحِبُّ قَوْمًا بَلَغَهُمْ أَنَّكَ تُحِبُّنِى فَأَحَبُّوكَ بِحُبِّكَ إِيَّاىَ فَأَحَبَّهُمُ اللهُ. (كنز)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : أى أبى بكر ! سنيك بنى سوديكنى إشتب ده بنى سوديكيك إيجن سنى سون بر طوبلوليغى سومزمسيك ؟ ( سن اونلرى سوجكيك إيجن ) الله تعالى ده اونلارى سور . "

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:  “Ey Ebûbekir! Senin beni sevdiğini işitip de beni sevdiğin için seni seven bir topluluğu sevmez misin? (Sen onları seveceğin için) Allâhü Teâlâ da onları sever.”

 (Kenzü’l-Ummâl)

Hicrî:    18  Safer  1446  Fazilet Takvim

 

TEVECCÜH KAZANMA DERSİ

 

Hazret-i Ebûbekir radıyallâhü anh’in hilâfeti zamanında bir gün Hazret-i Ali kerremallâhü vecheh:

“Biz de seninle birlikte iman ettik, cihâd ettik, Resûlullah Efendimizin sohbetinde bulunduk. Husûsiyle ben, Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin evinde, onun terbiyesi altında büyüdüm. Fakat en büyük teveccühü sen aldın. Bu dereceyi nasıl elde ettin?” diye suâl etti.

Hazret-i Ebûbekir radıyallâhü anh, ‘Beş şeyle.’ dedi ve şöyle izah etti:

  1. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, hem kul hem de peygamberdi. Mîraçta da kulluğu tercih etmişti. Ben de bütün ibadet ve hizmetimde Rabb’imin rızasını ister, ona kul olmaya gayret ederim.
  2. İslâm’a girdiğim günden beri doyasıya yemek yemem. Allâhü Teâlâ’nın helâl kıldığı nimetlerden şükrünü edâ edebileceğim kadar yerim, o da beni doyurmaz.
  3. Kanasıya su içmem. Şükrünü edâ edebileceğim kadar içerim, o da susuzluğumu tam gidermez.
  4. Dünya işleriyle âhiret işleri karşı karşıya gelince, dünyanın başıma yıkılacağını bilsem âhiret işini dünya işine tercih ederim.
  5. Resûlullâh’ın sohbetinden herkes işine gücüne dağılınca ben, onun sohbeti hakkında tefekkür ve teemmülde bulunur, sohbetin icabını yerine getiririm.

Hazret-i Ebûbekir radıyallâhü anh “İşte bunlarla tekâmül ettim ey Ali!” dedi.

NÜKTE: KİBİRLİYE VERİLEN CEVAP

Çok kibirli bir kimseye, bir arkadaşı düğün için davetiye göndermiş. Davetiyeyi getirenin elbisesinin eskimiş bir hâlde bulunması kibirli adama çok dokunmuş. Davetiyeyi getirene, arkadaşının nesi olduğunu sormuş. Hizmetçisi olduğunu öğrenince de hiddetle, “Orada adam yok muydu da bu davetiyeyi hizmetçiyle gönderdiler.” demiş. Hizmetçi gayet mütevazı bir tavırla cevap vermiş:

“Efendim, adamı adama, beni de size gönderdiler.”

Hicrî:    18 Safer  1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder