27 Ağustos 2024 Salı

NÜKTE: BU DA ALLAH TARAFINDAN


قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : كُلُوا الزَّيْتَ وَادَّهِنُوا بِهِ فَإِنَّهُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ. (ت)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : زيتن ياغى يينز و ( بدننزى و صاجلارينزى آرا صره ) اونونله ياغلاينز . جونكى او ، شبهسز مبارك بر آغاجدر . "

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:  “Zeytinyağı yiyiniz ve (bedeninizi ve saçlarınızı ara sıra) onunla yağlayınız. Çünkü o, şüphesiz mübârek bir ağaçtandır.”

(Sünen-i Tirmizî)

Hicrî:    23  Safer  1446  Fazilet Takvim

 

NÜKTE: BU DA ALLAH TARAFINDAN

 

Bir müezzin, vazifeli olduğu caminin kandillerine her zaman yağ doldururmuş. Fakat doldurduğu yağlar bir gün sonra hemen bitiveriyormuş. “Eskiden, ben bir kandil doldururdum, bir ay giderdi, şimdi iki üç günde kandillerin zeytinyağı yok oluyor, çalınıyor, kim çalıyor, kim alıyor?” diye söylenmeye başlamış. Camiyi de giderken kilitliyor, kilitlediğini de gayet iyi bildiği hâlde zeytinyağlarının kandillerden alınmasına mâni olamıyormuş. “Bu böyle olmayacak. Birisi alıyor, caminin kapısını biri açıyor ama nasıl?..” demiş.

Bir gün imamla anlaşmışlar. İmam, müezzine “Beraber çıkar gibi yapalım, hattâ sen daha evvel çıkmış gibi yap. Fakat iyi bir yere saklan ki saklandığını kimse fark etmesin. Ben yürüyüp çıkmış gibi yaparım, sen de saklandığın yerden gözetlersin.” demiş ve öyle yapmışlar.

Az bir müddet sonra bir de bakmışlar ki, dilenci kılıklı bir adam saklandığı yerden çıkıp kandillere yaklaşmaya başlamış. O zamanlarda dilencilerin torbası olurmuş. Adam, kandillerin yanına yaklaşmış, torbasından ekmeğini çıkarmış, zeytinyağına daldırıp daldırıp yiyormuş. Yerken de “el-Beytü, beytullah (Ev, Allâh’ın evi)”, “ez-Zeytü, zeytullah (Zeytinyağı, Allâh’ın zeytinyağı)” diyormuş. Sonra da “el-Abdü, abdullah” yani, “Ben de Allâh’ın kuluyum, bunu yemeye hakkım var.” deyip zeytinyağlarını yiyormuş. Bu esnada müezzin saklandığı yerden yavaşça çıkıp “Şimdi anlaşıldı. ‘el-Beytü, beytullah’ ‘ez-Zeytü, zeytullah’ ‘el-Abdü, abdullah’ ha! Ben şimdi sana gösteririm.” deyip usul usul arkadan yaklaşmış. İki tane şamar patlatmış ve “el-matrakatü min tarafillâh (Evet, her şey Allah tarafından, işte bu tokat da Allah tarafından)” deyivermiş.

 

SAFERU’L-HAYR

 

Bu hayırlı ayın son çarşamba gecesi veya günü, semâvî ve arzî âfetlerden muhafaza olunmak için iki rekât namaz kılınır. Her rekâtte 1 Fâtiha-i şerîfe, 11 İhlâs-ı şerîf okunur. Namazdan sonra da en az 11 İstiğfâr-ı şerîf ve 11 Salât-ı Münciye okunup dua edilir.

(Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)

Hicrî:    23 Safer  1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder