قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : وَقَالَ الَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ لَوْلَا يُكَلِّمُنَا اللّٰهُ اَوْ تَأْتِينَٓا اٰيَةٌ كَذٰلِكَ قَالَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ مِثْلَ قَوْلِهِمْ تَشَابَهَتْ قُلُوبُهُمْ قَدْ بَيَّنَّا الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ. (سورة البقرة، ١١٨)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : علمى اولمايانلر ده ‘ الله بزمله قونوشسايه ؛ ياحود بزه بر آيت كلسه يا ! ’ دديلر . بونلردان أؤنجكيلر ده بونلرين ده ديكى كبى دمشلردى . اونلرين قلبلرى بربرينه بنزه دى . بز ، حقيقتى آنلاياجق بر أمت إيجن ، آيتلريمزى آب آجق كوستردك . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen: “İlmi olmayanlar da ‘Allah bizimle konuşsa ya; yahut bize bir âyet gelse ya!’ dediler. Bunlardan öncekiler de bunların dediği gibi demişlerdi. Onların kalpleri birbirine benzedi. Biz, hakikati anlayacak bir ümmet için, âyetlerimizi apaçık gösterdik.”
(Bakara Sûresi, âyet 118)
Hicrî: 29 Muharrem 1446 Fazilet Takvim
ÂYET NEDİR?
Âyet lügatte, “açık alâmet” demektir. Bir yol arayan kimse eğer o yolun alâmetlerini bilirse onları gördüğü vakit yolu bulduğunu bilir. Şu hâlde alâmet, zaten zâhir ve açık demek olunca âyet, onun daha zâhiri demek olur. Meselâ bir dağ alâmet ise zirvesi bir âyet olur. Güneş, gündüze âyettir (delildir), ay da geceye âyettir (delildir). Ancak âyet haddizâtında zâhir (açık) bir alâmet ise de onun bir âyet ve alâmet olması, kâbiliyet veya tefekkürü eksik kimselere gizli kalabilir. Mesela her devletin bayrağı, onun bir alâmetidir, lâkin bir kimse o bayrağın hangi devlete ait olduğunu bilmezse yahut dikkat etmemiş ise onun bir alâmet olmasına halel gelmez.
Kur’ân-ı Kerîm’in bir fâsıla ile ayrılmış olan zümrelerinden her birine, bir âyet denilir. Âyet-i kerîmenin her biri açık, güneş gibi nazardan kaçmayacak kadar parlak bir delildir. Delâletini, yalnız aklen değil, lisanen de ifade etmektedir. Kur’ân-ı Kerîm mucizesi de böyle âyât-ı beyyinâttır (apaçık âyetlerden müteşekkildir).
Kur’ân-ı Kerîm âyetlerinin ekserîsi, bir veya birkaç cümleden müteşekkil, müstakil birer kelâmdırlar. Maamâfîh içlerinde birkaç âyeti, bir cümle olanı da vardır.
Kur’ân-ı Kerîm’in İlâhî hükümlerden bir hüküm ifade eden her kısmına da âyet denilir. Meselâ “Kadınların tesettürü hakkında âyet vardır” denilir. Bu manaca âyet, bazen bir âyet, bir âyette bir cümle, bir cümlede bir kayıt olabileceği gibi, bazen de birkaç âyet, bir kıssa, bir sûre bile olabilir. “Bu âyet, şu sebeple nâzil oldu” denildiği zaman âyet, bu manadan olarak ekseriya birkaç âyete şâmil olur. Kur’ân-ı Kerîm’de 6666 âyet-i kerîme vardır.
SAFER AYI İCTİMÂI, RU’YET VE BAŞLANGICI
Hicrî-Kamerî 1446 yılı Safer ayı ictimâı 4 Ağustos Pazar günü, Türkiye saati ile 14.14’tedir. Ru’yet ise 5 Ağustos Pazartesi, Türkiye saati ile 5.04’tedir.
Hilâl, ilk olarak Kuzey Amerika Kıtası’nın batısından ve Büyük Okyanus’tan itibaren batı taraflara doğru görülmeye başlayacaktır.
5 Ağustos Pazartesi günü de Safer ayının 1. günüdür.
Hicrî: 29 Muharrem 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder