قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : وَمَا أُعْطِيَ أَحَدٌ عَطَاءً خَيْرًا وَأَوْسَعَ مِنَ الصَّبْرِ. (خ)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : صبردان دها خيرلى و ( صدره ) دها فضله كنشلك ورن بر نعمت ، كمسيه ورلممشدر . "
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Sabırdan daha hayırlı ve (sadra) daha fazla genişlik veren bir nimet, kimseye verilmemiştir.”
(Sahîh-i Buhârî)
Hicrî: 14 Safer 1446 Fazilet Takvim
SABRIN KISIMLARI
Sabır dört kısımdır:
- Başa gelen belâ ve musîbetlere sabır. Yani belaya karşı nefsi, öfkelenmekten, sızlanmaktan ve aşırı üzülüp bağırıp çağırmaktan menetmektir.
- Nimetlere sabır. Bu da elde edilen nimetlere şükredip onlar ile Hazret-i Allâh’a karşı isyan etmemek, günah işlememek ve kibirlenmemektir.
- İbadet etmekte sabır. Yani ibadetleri, emredildiği şekilde yerine getirip, hiç aksatmamak, ibadetleri devamlı işlemektir.
- Günahlara karşı sabır. Bu da kulun kendisini günah işlemekten menetmesi, uzak tutmasıdır.
Sabrın daha üstünü teslimiyettir. Teslimiyet, belaya karşı öfkelenmemek ve itiraz etmemektir.
Teslimiyetten daha üstünü ise Cenâb-ı Hakk’ın takdirine mutlak rızâ göstermektir. Bu da Hazret-i Allâh’ın takdirini hoş görmektir. Takdîr-i İlâhî’ye rızâ, Allâhü Teâlâ’ya tam muhabbetin neticesidir. Çünkü seven, sevdiğinden gelen her şeyi hoş görür.
BEBEKLERİN PARMAK EMMESİNDEKİ HİKMET
Evliya Çelebi merhum, Seyahatnâme’sinde şöyle anlatmıştır: Urfa’da şehir içinde büyük bir ağaç kökü vardır. Ona, “Şecere-i İbrahim makamı” derler. Hazret-i İbrahim aleyhisselâm dünyaya geldiğinde bütün müneccimler, devrin kralı Nemrud’a giderek:
“Ey Nemrud! Bu saatte bir çocuk dünyaya geldi, senin devletini ve dinini yok edecektir, tez onu buldur.” dediler. Nemrud, bütün şehri araştırıp anasından yeni doğmuş bütün bebekleri öldürtmeye başladı. Hazret-i İbrahim’in annesi bunu duyunca İbrahim aleyhisselâm’ı, o ağacın kovuğu içine saklayıp gitti.
Derhâl Hazret-i Cibrîl-i Emîn, Cenâb-ı Hakk’ın emriyle gelerek bu ağaç kovuğu içine girdi ve Hazret-i İbrahim’le alâkadar oldu. İbrahim aleyhisselâm, parmağını ağzına koyup emerdi. Allâh’ın emriyle Hazret-i İbrahim’in kendi parmağından süt akıp onunla karnını doyururdu. Hâlâ bebeklerin beşik çağında iken parmaklarını emmeleri, Cibrîl-i Emîn’in öğretmesiyle Hz. İbrahim’den kalmıştır.
Hicrî: 14 Safer 1446 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder