14 Ağustos 2024 Çarşamba

EN’ÂM SÛRESİ

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ قَرَأَ الْقُرْآنَ قَبْلَ أَنْ يَحْتَلِمَ فَقَدْ أُوتِيَ الْحُكْمَ صَبِيًّا. (هب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : بلوغه أرمدن أؤنجه قرآن كريم اوقوماي أؤكرنن كمسيه محقق دها جوجق إيكن حكمت ورلمش اولور . "

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:  “Bülûğa ermeden önce Kur’ân-ı Kerîm okumayı öğrenen kimseye muhakkak daha çocuk iken hikmet verilmiş olur.”

(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Hicrî:    10  Safer  1446  Fazilet Takvim

 

EN’ÂM SÛRESİ

 

En’âm Sûresi, 6. sûre olup 165 âyettir. İslâm’ın ilk yıllarında Mekke-i Mükerreme’de nâzil olduğu için bu sûre-i celîle ile müşriklere karşı vahdâniyyet-i İlâhiyye (Allâh’ın birliği) akidesi bildirilmektedir. En’âm Sûresi’nde tevhid, nübüvvet, adalet, âhirete ait deliller ve bâtıl dinlerin ve dinsizlerin inançlarını iptal ve hayvanların helal ve haram olanlarına dair tafsilât vardır.

İbn-i Abbas radıyallâhü anhümâ buyurmuştur ki: “Bu sûre Mekkî’dir, tamamı birden, bir gecede nâzil olmuş ve bu sûre ile yetmiş bin melek (tesbîh ve duâlarla) semadan inmişlerdir. Resûl-i Ekrem sallallâhü aleyhi ve sellem, vahiy kâtiplerini çağırmış ve hepsini o gece yazdırmışlardır. Ancak altı âyet müstesnadır ki bunlar da 91, 92, 93 ve 151, 152, 153. âyetleridir.”

Hadîs âlimi, Muhammed bin Münkedir’den de rivâyet edilmiştir ki: “En’âm Sûresi nâzil olduğu zaman Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), ‘Sübhânallâh, bu sûre ile birlikte ufku kaplayacak kadar melâike indi.’ buyurmuştur.”

Bu sûrenin nüzûlü üzerine Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Hazretleri, hemen secdeye kapanarak “Sübhâne Rabbiye’l-Azîm (Yüce Rabb’imi her türlü noksanlıklardan tenzih ederim)” demiştir.

Bu sûre-i celîleye “En’âm Sûresi” denilmesine gelince: Bu mübarek sûrede Cenâb-ı Hakk’ın insanlara bir lütuf olmak üzere deve, koyun, sığır gibi nice hayvanları yaratmış olduğu beyan olunuyor. Birtakım inkârcıların ise, bu İlâhî lütfu takdir edemeyip bu zavallı hayvanlar hakkında türlü türlü cahilce muamelelerde bulundukları gösterilmiş bulunuyor. Nitekim bu inkârcılardan birçokları, bir kısım hayvanlara tapmak dalâletine, sapıklığına bile düşmüşlerdir. İşte bu mübarek sûrenin böyle isimlendirilmesinin hikmeti, insanların dikkat nazarlarını bu husûsa da çekmek içindir.

Hicrî:    10 Safer  1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder