ŞUAYB ALEYHİSSELÂM

 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :  رَحِمَ للهُ عَبْدًا تَكَلَّمَ فَغَنِمَ أَوْ سَكَتَ فَسَلِمَ. (هب)

رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر  ، "  الله ( خيرى ) قونوشوب ( ثواب ) قازانان ويا صوصوب ( عذابدان ) سالم اولان قولا رحمت أتسين   . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: "Allah, (hayrı) konuşup (sevap) kazanan veya susup (azâbdan) sâlim olan kula rahmet etsin.”

(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Hicrî:   26    Rebiulevvel     1442    Fazilet Takvim

 

ŞUAYB ALEYHİSSELÂM

 

İsmi Kur’ân-ı Kerîm’de geçen peygamberlerden olan Şuayb Aleyhisselâm, İbrahim Aleyhisselâm’ın torunu Mîkâil bin Yescür bin Medyen’in oğludur. Mûsâ Aleyhisselâm’ın kayınpederi olup annesi de Lût Aleyhisselâm’ın kızıdır. Arapça konuşurdu.

Allâhü Teâlâ, Şuayb Aleyhisselâm’ı kavmi Medyen halkına ve Ashâb-ı Eyke’ye peygamber gönderdi.

Hazret-i Şuayb, peygamberlerin hatîbidir. Kavmini ibâdete çağırdı, fesat ve zulümden sakınmalarını nasîhat etti. Kavmi, nasîhatlerini dinlemediler. Onu yalanladılar ve helâk oldular. Yedi gün kavurucu bir sıcaktan sonra yedi gün samyeli esti. Kuyular ve su kaynakları kurudu. Yerin hararetinden, ayaklarının etleri döküldü. Sahraya kaçtılar. Allah onlara bir bulut gönderdi. Biraz serin olduğundan hepsi bulutun altına toplandılar. Yer sarsıldı ve Cebrâil Aleyhisselâm’ın sayhası (yüksek sesle nidâsı) ile dağlar sarsıldı. Bulut açıldı, güneş alevlendi. Üzerlerine taş yağdı. Yanıp kavruldular. Eyke halkı da aynı şekilde helâk oldular.

Allâhü Teâlâ, Şuayb Aleyhisselâm ve ona îman edenleri bu azabdan kurtardı. Mekke’ye geldiler. Zîrâ ümmeti helâk olan peygamberler Mekke’ye gelir, vefât edinceye kadar orada ibâdetle meşgul olurlardı. Şuayb Aleyhisselâm, Nedve ile Benî Sehm kapısı arasına defnolunmuştur.

 

MÜNÂCÂT

 

İlâhî her nefes ilhâmın üzre olsun a’mâlim

Rızân üzre geçe dâim cihân içre meh ü sâlim

Habîbin gittiği yoldan çıkarma bir kadem taşra

Anın şer’-i şerîfi üzre olsun cümle ef’âlim.

(Sultan Birinci Ahmed Han)

(Yâ Rabbi! İşlerim devamlı senin ilhâmın üzerine olsun. Bu cihanda aylarım ve yıllarım dâimâ senin rızan üzerine geçsin.

Habîbin Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in gittiği yoldan beni bir adım kadar bile olsa dışarıya çıkarma. Ve bütün işlerim de onun dîni üzerine olsun.)

Hicrî:   26    Rebiulevvel     1442    Fazilet Takvim

 

 

    SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"