قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يُقَالُ لِصَاحِبِ الْقُرْآنِ إِذَا دَخَلَ الْجَنَّةَ اقْرَأْ وَاصْعَدْ فَيَقْرَأُ وَيَصْعَدُ بِكُلِّ آيَةٍ دَرَجَةً حَتَّى يَقْرَأَ آخِرَ شَيْءٍ مَعَهُ. (هـ)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ، " قرآن كريمه صاحب اولانه ( يعنى اوقويوب عمل أدن كمسيه ) جنته كرديكنده ، ’ اوقى و يوكسل ‘ دنير . اوده ياننده كى صون قرآن كريم آيتنى اوقويونجيه قدار اوقور و هر آيتله بر درجه يوكسلر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: "Kurân-ı Kerîm’e sahip olana (yani okuyup amel eden kimseye), cennete girdiğinde, ‘Oku ve yüksel’ denir. O da yanındaki son Kurân-ı Kerîm âyetini okuyuncaya kadar okur ve her âyetle bir derece yükselir.”
(Sünen-i ibn-i Mâce)
Hicrî: 28 Rebiulevvel 1442 Fazilet Takvim
HÂFIZLARA NASİHATLER
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
“Kur’ân-ı Kerîm okuyan ve îcab ettiği şekilde onunla amel eden mümin, ağaç kavunu gibidir. Tadı da kokusu da güzeldir.
Kur’ân-ı Kerîm okumayan mümin, hurma gibidir. Tadı hoştur fakat kokusu yoktur.
Kur’ân-ı Kerîm okuyan münâfık, reyhan otu gibidir. Kokusu güzel, tadı ise acıdır.
Kur’ân-ı Kerîm okumayan münâfık, tadı acı, kokusu kötü olan Ebû Cehil karpuzu gibidir.”
“Kur’ân-ı Kerîm’i ezberleyerek okuyan hâfızın benzeri, vahiy getiren meleklerdir; fazîlette ikisi beraberdir.
Kur’ân-ı Kerîm’i, hâfız olmadan okuyan ve bu sûretle okumak kendisine zorluk veren kimse için de iki ecir vardır; Kur’ân-ı Kerîm’i okuma ecri ve zorluk ecri.”
“Kur’ân-ı Kerîm hâfızının ezberi, bağlı deve gibidir. Eğer sâhibi devesini muhafaza ederse, onu (eli altında tutar); salıverirse deve kaçar gider.”
“Kur’ân-ı Kerîm sahibi (hâfız) bir kimse için, şu âyetleri unuttum demek ne fena şeydir. Bilakis ‘Unutturuldu’ denilmesi lazımdır.”
“Şu âyetleri unuttum!” demek mekruhtur. Fakat: “O âyetler bana unutturuldu” demekte bir beis yoktur. Çünkü: “Unuttum” demekte âyet-i kerîmelere karşı bir lâubâlîlik ve gaflet manası vardır. Unutturulmakta ise böyle bir gaflet manası yoktur.
Fudayl bin Iyâz (rah.) şöyle diyordu: “Hâfızın makâmı, onu Rabbine isyan etmekten alıkoyar. Öyle ya Kur’ân-ı Kerîm’in her harfi kendisine ‘Allah aşkına bana muhâlif hareket etme!’ diye seslenirken hâfız nasıl Rabbine isyanda bulunabilir? Hâfız, vaktini boşa harcayan kimseler gibi eğlenmemeli, kendinden geçmemeli, gâfiller ile birlikte olup gaflete düşmemeye diğer Müslümanlardan daha çok dikkat etmelidir.
Hicrî: 28 Rebiulevvel 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder