21 Kasım 2020 Cumartesi

HER AMELDE İHLÂSIN EHEMMİYETİ

 

قَالَ اللهُ تَعَالَى:... مَنْ كَانَ يُرِيدُ حَرْثَ الْاٰخِرَةِ نَزِدْ لَهُ فِى حَرْثِهِ وَمَنْ كَانَ يُرِيدُ حَرْثَ الدُّنْيَا نُؤْتِهِ مِنْهَا وَمَا لَهُ فِى الْاٰخِرَةِ مِنْ نَصِيبٍ. (سورة الشورى، ٢٠)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا )  :    "  هر كيم آخرت أكينينى ( ثوابنى ) ديلرسه اونون ثوابنى آرترينز . و هر كيم دنيا أكينينى ( منغعتنى ) ديلرسه اونه ده اوندان ( دنيالقدان ) وريريز . فقط اونون ايجين آخرتده بر نصيب يوقدر   . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen):  "Her kim âhiret ekinini (sevâbını) dilerse onun sevâbını artırırız. Ve her kim dünya ekinini (menfaatini) dilerse ona da ondan (dünyalıktan) veririz. Fakat onun için âhirette bir nasîb yoktur.”

(Şûrâ Sûresi, âyet 20)

Hicrî:   06    Rebiulahir     1442    Fazilet Takvim

 

HER AMELDE İHLÂSIN EHEMMİYETİ

 

Fakîh Ebulleys (rahimehullâh): “Ma‘rûfu (dînin güzel gördüğü şeyleri) emreden, münkerden (Allâh’ın râzı olmadığı şeylerden) nehyedenlerin niyetleri sırf Allah rızâsı ve dîni yüceltmek olmalıdır. Bunu, nefsinin arzusu için yaparsa Allâhü Teâlâ böyle kimseyi rüsvây eder, alçaltır.” demiştir.

İkrime (radıyallâhü anh) anlattı: Bir Müslüman, insanların taptıkları bir ağaç gördü. Öfkelenip hemen ağacı kesmek üzere evinden baltasını alıp yola çıktı. Şeytan, bir insan suretinde yolda karşısına çıktı,

“Nereye gidiyorsun?” dedi. O zât:

“İnsanların taptıkları bir ağaç gördüm, Allah rızâsı için onu kesmeye gidiyorum” dedi. İblis:

“Eğer geri dönersen her gün yatağının bir köşesine dört dirhem para koyarım” dedi. Adam:

“Gerçekten bunu yapar mısın?” deyince,

“Evet” dedi.

Adam geri döndü. Birkaç gün yatağının köşesinde paraları buldu. Dördüncü gün, para bulamayınca tekrar öfke ile baltasını alıp, ağacı kesmek için yola çıktı. Yolda yine şeytan, insan suretinde karşısına çıktı ve nereye gittiğini sorup öğrendikten sonra: “Senin onu kesmeye gücün yetmez. Zîrâ ilk seferinde niyetin ve öfken Allah içindi. O vakit göktekiler ve yerdekiler sana mâni olmaya çalışsalar, seni durduramazlardı. Fakat şimdi parayı bulamadığın için öfkelendin” dedi. Nitekim adam, ağacı kesmeye muvaffak olamadı.

(Hâdimî, Berîka)

 

KIT’A:

 

Yâ Rab benim iktizâyı a‘mâlim ile

Olmak görünür reh-rev-i ka‘r-i Cahîm

Ammâ senin iktizâyı fazl ü keremin

Lâyık ki vere ruhsat-ı gül-geşt-i Na‘îm.      

(Nâbî)

Yâ Rabbi, benim amellerim ile bana cehennemin dibine yolcu olmak görünür.

Amma senin fazlın, keremin bana Naîm Cennet’ine girme ruhsatı verse lâyıktır.

Hicrî:   06    Rebiulahir     1442    Fazilet Takvim

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder