25 Kasım 2020 Çarşamba

İLİM TAHSÎLİ İÇİN ÇEKİLEN ZAHMET


 

قَالَ اللهُ تَعَالَى:... اَلْعِلْمُ ضَالَّةُ الْمُؤْمِنِ حَيْثُ وَجَدَهُ أَخَذَهُ. (جامع الاحاديث)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا )  :    "  علم مؤمنك يتيكيدر ( غيب أتديكى بر شيدر ) . اونى ، نره ده بولورسه آلير  . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen):  "İlim, müminin yitiğidir (kaybettiği bir şeydir). Onu, nerede bulursa alır.”

(Suyûtî, Câmiu’l-Ehâdîs)

Hicrî:   10    Rebiulahir     1442    Fazilet Takvim

 

İLİM TAHSÎLİ İÇİN ÇEKİLEN ZAHMET

 

Seyyid Şerîf Cürcânî Hazretleri (v. 1413) talebeliği sırasında, mantık ilmine dâir Şerh-i Metâli‘ kitabını on altı kere baştan sona okumuş; ama kitabı arzu ettiği şekilde kavrayamamıştı. Nihâyet “Kitâbı, musannıfından okumam lâzımdır” deyip Herât şehrine gitti. Kitâbın musannıfı Kutbüddîn-i Râzî Hazretlerinden okumak için kendisinden izin ricâ etti. Râzî Hazretleri ise o vakit 120 yaşına varmış ve kaşları öyle uzamıştı ki gözlerine perde oluyordu.

Kutbüddîn Râzî, mübârek elleriyle, uzamış kaşlarını kaldırıp Seyyid Şerîf’e nazar eyledikten sonra: “Senin gibi genç ve zihni diri bir civâna benim gibi pîr-i fânî olmuş birisi ders vermeye kâdir olmaz. Amma mâdem ki Şerh-i Metâli’i lazım geldiği gibi mütâlaa edip benden dinlemek istedin, şimdi Mısır’da benim talebelerimden Mübârekşâh Mantıkî vardır. İlim nâmına her ne varsa ona verdim. Benim mektubumla ona var, bu mantık ilmini ve kitâbımı ondan oku” dedi.

Mevlânâ Mübârekşah, o zaman Mısır’da müderris idi. Seyyid Şerîf Cürcânî, elinde mektupla ve kitabıyla Herât’tan Mısır’a vardı. Mübârekşah mektubu alınca, ancak kendisi başkasına ders okuturken bulunması ve orada da sadece dinlemekle kanâat etmesi şartıyla okumasına izin verdi.

Bu suretle, Mübârekşah, Mısır büyüklerinden birinin oğlunu okuturken Seyyid Şerîf Cürcânî onun dersinde hazır bulunur, sadece dinlerdi.

Mübârekşah Hazretlerinin hânesi, medresesine bitişik olup ara ara talebenin hâlini görmek için dolaşırdı. Bir gece medresenin avlusuna çıkıp talebelerin odalarını gezerken, Seyyid Şerîf’in odası önüne geldi. O, şöyle ders çalışıyordu: Kutbüddîn Râzî’nin metnini ve Mübârekşah’ın izahlarını olduğu gibi okuduktan sonra, bahse dâir bazı ilâveler yapıyordu. Kâh yazanları te’kîd ediyor, kâh onlara itiraz ediyordu. Seyyid Şerîf Hazretlerinin bu hâli, Mevlânâ Mübârekşâh’ın hoşuna gitti ve ertesi gün ona ders esnâsında konuşmaya ruhsat verdi. Seyyid Şerîf Hazretleri, Mevlânâ Mübârekşâh’ın ders ve sohbetinin bereketiyle Hâşiye-i Metâli‘ adlı eseri yazmıştır.

(Şakâik-ı Numaniyye, Taşköprüzâde)

Hicrî:   10    Rebiulahir     1442    Fazilet Takvim

 

 

    SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder