قَالَ عَبْدُ للهِ بْنِ مَسْعُودٍ رَضِيَ للهُ عَنْهُ : إِنَّ أَحْسَنَ الْحَدِيثِ كِتَابُ للهِ وَأَحْسَنَ الْهَدْيِ هَدْيُ مُحَمَّدٍ صَلَّى للهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَشَرَّ الْأُمُورِ مُحْدَثَاتُهَا. (خ)
عبدالله بن مسعود ( ﷺ ) بيوردولر ، " محقق كلامين أك كوزلى ، الله يك كتاب ( قرآن كريم ) در . كنديسينه كديلن يوللارين أك كوزه لى إيسه محمد صلى الله عليه وسلم يك يولى در . إشلريك أك شرليسى إيسه صكرا دان اورطايه جقان ( بدعت ) در . "
Abdullah İbn-i Mesûd (radıyallâhü anh) buyurdular: “Muhakkak kelâmın en güzeli, Allâh’ın Kitabı (Kur’ân-ı Kerîm)dir. Kendisine gidilen yolların en güzeli ise Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem’in yoludur. İşlerin en şerlisi ise sonradan ortaya çıkan (bid’at)dır.”
(Sahîh-i Buhârî)
Hicrî: 12 Rebiulevvel 1442 Fazilet Takvim
ŞER‘-İ ŞERÎF’E YAPIŞMAK
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri, Şerefüddîn Hüseyin isimli zâta tavsiye mâhiyetinde yazmış olduğu bir mektûbunda şöyle buyurmuşlardır:
“Ey Allâh’ım! Habîbin Muhammed (sallallâhü aleyhi ve sellem) hürmetine dünyayı gözümüzde küçült ve âhireti kalbimizde büyüt.
Ey iyiyi, kötüyü ayırt edebilen aziz yavrum! Bu kıymetsiz dünyânın süslerine aldanmaktan ve fânî olan gücüne kuvvetine kapılmaktan sakın. Bütün işlerinde şer‘-i şerîfin muktezâsıyla amel etmeye gayret etmen ve dîn-i mübîn-i İslâm üzere yaşaman sana vâciptir. (Bunun için) evvelâ Ehl-i Sünnet ve Cemâat âlimlerinin görüşlerine göre mutlaka itikâdını tashih etmen, düzeltmen lâzımdır. Çünkü bu zarûrîdir. Hazret-i Allah, onların gayretlerini kabul buyursun.
Bundan sonra, bütün gayret dizginlerini, amelî olan fıkhî hükümleri yerine getirmeye sarf etmelisin. Farzları edâ etmeye ihtimamla gayret etmek, helâl ve haram hususunda ise tam bir ihtiyat göstermek (tedbirli olmak) lazım gelir…
Hulâsa olarak dünyanın zarar ve ziyanından kurtulana dek şer‘-i şerîfin hükümlerine sımsıkı yapışmak lazımdır. Dünyâyı hakîkaten terk etmek mümkün olmasa bile, hükmen terk etmekte kusur etmemek lâzımdır. Bu hükmen terk ediş ise bütün sözlerinde ve fiillerinde şer‘-i şerîfe sımsıkı yapışmak ile olur. Allâhü Teâlâ (rızâsına) muvaffak buyurucudur. Selâm, hidâyete tâbi olan kimseler üzere olsun.”
(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 2, m. 82)
BEYİT:
Bir yerde ki cehl hükümrandır
Ol yerde zıyâ-yı hak nihândır.
Âsaf (Nâfia Nâzırı Mahmud Celâleddin Paşa)
(Cehâletin hâkim olduğu yerde doğruluk, adâlet ışığı görünmez.)
Hicrî: 12 Rebiulevvel 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder