قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ أَحَبَّ أَنْ تَسُرَّهُ صَحِيفَتُهُ فَلْيُكْثِرْ فِيهَا مِنَ الْاِسْتِغْفَارِ. (هب)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ، " إنسان و جن شيطانلريك عمردن قاجتقلرنى كوردم . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: ““Kim, amel defterinin (kıyâmet günü) kendisini sevindirmesini arzu ederse, ondaki istiğfârı çoğaltsın. (Umulur ki biri kabul olunur.)”
(Beyhakî, Şu’abü’l-Îmân)
Hicrî: 19 Rebiulevvel 1442 Fazilet Takvim
SÂLİM BİN ABDULLAH BİN ÖMER (R.ANHÜMÂ)
Tâbiîn’in büyüklerinden ve Medîne-i Münevvere’de bulunan yedi fakîh zâttan birisidir. Hazret-i Ömer’in (r.a.), oğlu Abdullah’tan olan torunudur. Hazret-i Osman’ın (r.a.) hilâfeti zamanında Medîne-i Münevvere’de doğmuş, H. 106 senesinde yine Medîne-i Münevvere’de vefât etmiştir.
Saîd bin Müseyyeb (r.a.) dedi ki: “Hazret-i Ömer’in oğulları arasından kendisine en çok benzeyen Abdullah idi. Abdullâh’ın oğulları arasından da kendisine en çok benzeyen Sâlim idi.”
Yine Saîd bin Müseyyeb (r.a.) şöyle rivâyet etti: “Abdullah bin Ömer (r.anhümâ) bana: “Oğlumun ismini niçin Sâlim koydum biliyor musun?” diye sordu. Ben, “Hayır” dedim. “Ebû Huzeyfe’nin âzatlı kölesi (ilk Müslüman olanlardan) Sâlim’in (r.anhümâ) ismine uygun olsun için.” dedi.
İmâm Mâlik (rah.) dedi ki: “Sâlim bin Abdullah’ın zamanında selef-i sâlihîne (Ashâb-ı Kirâm ve Tâbiîn’e) zühd, takvâ ve yaşayışlarında ondan daha fazla benzeyen kimse yoktu. İki dirhemlik (yani ucuzca) bir elbise giyerdi. Bir de şal satın alır, üzerine de onu örtünürdü.”
Abdullah bin Ömer (r. anhümâ), oğlu Sâlim’i öper ve “Bir şeyh diğer şeyhi öpüyor.” derdi. Sonra da “Ben, seni iki sevgi ile seviyorum. İslâm sevgisi ve akrabalık sevgisi.” derdi.
Sâlim bin Abdullah (r.a.) bir gün üzerinde kalın, eski püskü bir elbise olduğu halde Halîfe Süleyman bin Abdülmelik’in meclisine girdi. Bu hâline rağmen Halîfe onu karşılayıp iltifat etmiş ve tahtında yanına oturtmuştu. Ömer bin Abdülaziz (rah.) da oradaydı. Mecliste bulunanlardan birisi Ömer bin Abdülaziz’e (r.a.):
“Dayın, Halîfe’nin huzuruna girmek için bundan daha gösterişli ve güzel bir elbise bulamamış mı?” dedi. -Bunu söyleyen kişinin üzerinde kıymetli bir elbise vardı-.
Ömer bin Abdülaziz (rah.), ona dedi ki:
“Dayımın üzerindeki elbise, onu, senin bulunduğun makâma indirmez. Senin üzerindeki elbise de seni, dayımın şu anki bulunduğu makâma yükseltmez.”
Hicrî: 19 Rebiulevvel 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder