29 Aralık 2019 Pazar

VAKTİNİ BOŞ GEÇİRMEMEK



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: نِعْمَتَانِ مَغْبُونٌ فِيهِمَا كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ: اَلصِّحَّةُ وَالْفَرَاغُ. (خ)‏
رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر   ،:  "  إيكى نعمت واركى ، إنسانلريك أكرىيسى اونده آلدانمشدر : صحت و بوش وقيت   ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İki nîmet var ki, insanların ekserisi onda aldanmıştır: Sıhhat ve boş vakit.” 
(Sahîh-i Buhârî)
Hicrî:   03   Cemâziyelevveel   1441  Fazilet Takvimi 

VAKTİNİ BOŞ GEÇİRMEMEK

Mümin, zikrini yahut ibâdetini bitirdiğinde hemen bir başka ibâdete başlamalıdır. Böylece şeytanın kalbe ulaşabildiği mecraları daraltmış, kendisini ondan muhâfaza etmiş olur ve Cenâb-ı Hakk’ın “Artık boş kaldın mı hemen çalış.” meâlindeki İnşirâh Sûresi’nin 7. âyet-i kerîmesindeki emriyle amel etmiş olur. Eğer nefsini başıboş hâlde salıverir ve gaflet uzarsa şeytan, kalbine nüfuz ederek onu kaplar. Bu defa da Cenâb-ı Hak onu şeytanına terkeder. Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Muhakkak şeytan hortumunu Âdemoğlunun kalbine koyar. Eğer Allâhü Teâlâ’yı zikrederse geri çekilir. Allâhü Teâlâ’yı unutur, zikretmezse geri dönüp kalbini sarar.”
Kul hayırlı bir amel yapmadığında o vaktini; ya boş geçiriyordur yahut isyan ile geçiriyordur.
Eğer vaktini boş geçiriyorsa -her ne kadar bu hâlde sevâba da azâba da müstehak değilse- kovulmadan önceki şeytana benzemiş olur. Çünkü o nefsi ve re’yi ile başbaşa kaldığında nefsi onu kibre ve Âdem Aleyhisselâm’a secdeyi terk ile Rabbinin emrine isyâna götürdü. Onu yoldan çıkaran, Allâh’ın zikriyle ve ibâdetiyle meşgul olmayan habîs nefsi oldu. Bu sebeple Abdullah İbn-i Mesûd Hazretleri buyurmuşlardır ki:
“Ben bir adamın ne dînine, ne de dünyasına faydası olan bir şeyle meşgul olmayıp da boş durmasından hiç hoşlanmam” demiştir.
Boş durmanın hoş görülmemesi, insanın nefsinin vesveseleriyle başbaşa kalıp kendisini fenâ bir âkıbete götürmesidir. Nitekim şeytanın nefsi ona “Âdem’e secde, Allah’tan başkasına secde demek olur” diyerek vesvese verdi. Hâlbuki bu secdenin, Allâh’ın emrine imtisâl (onun emrini yerine getirmek) olduğunu idrak edemedi.
Eğer insan tâatle geçirmediği vakti, isyan ile geçiriyorsa bu dalâlettir. Ahlâk ve ahvâlce şeytana yahut şeytana mağlup olmuş kâfirlere yahut fâsıklara benzemiş olur. 
(Hüsnü’t-Tenebbüh)
Hicrî:   03   Cemâziyelevveel   1441  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder