قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا أَبَا هُرَيْرَةَ تَعَلَّمُوا
الْفَرَائِضَ وَعَلِّمُوهَا فَإِنَّهُ نِصْفُ الْعِلْمِ وَهُوَ يُنْسَى وَهُوَ
أَوَّلُ شَيْءٍ يُنْزَعُ مِنْ أُمَّتِي. (هـ)
رسول
الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ،: " أى
أباهريره ، ( علمى ) فرائضى أؤكره ننز و اونى ( إنسانلره ) أؤكره تنز . جونكى او ،
علميك يارسيدر . بو علم ( أهميت ورلمديكى إيجن ) اونوطولاجقدر . أمتمدن إلك جقارلب
قالدرلاجق علم بودور ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:
“Ey Ebû Hüreyre, (ilm-i) ferâizi öğreniniz ve onu (insanlara) öğretiniz. Çünkü
o, ilmin yarısıdır. Bu ilim (ehemmiyet verilmediği için) unutulacaktır.
Ümmetimden ilk çıkarılıp kaldırılacak ilim budur.”
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî: 16 Rebiulâhir 1441 Fazilet
Takvimi
İSLAM HÛKUKUNDA FERÂİZ
Vefât eden şahsın terikesine (geride bıraktığı mallara) sırasıyla şu dört hak teveccüh eder:
1. Teçhîz ü tekfin: İlk önce bıraktığı maldan kefen ve defin masrafı ayrılır.
2. Kazâ-i düyûn: Kefen ve defin masrafından sonra kalan maldan ölünün borçları ödenir.
3. Tenfîz-i vesâyâ: Bundan sonra terikenin üçte birinden ölünün vasiyetleri yerine getirilir.
4. Kısmet beyne’l-verese: Ölünün vasiyetleri de yerine getirildikten sonra kalan mal vârisler arasında taksîm edilir.
İslâm fıkhının mühim bir kısmını teşkil eden ölünün terikesine taalluk eden haklardan ve terikenin muayyen hisselere taksiminden bahseden ilme Ferâiz ilmi denir. Vârislerin hisselerini bildirir.
Ferâiz’in asılları 15 olup 7’si Allâh’ın kitabı Kur’ân-ı Kerîm, 5’i Resûlullâh’ın sünneti ve 3’ü de müctehidlerin icmâı ile sabittir.
Ferâiz, ölünün teçhiz ve tekfininden, borçlarını ödemekten, vasiyetlerini yerine getirdikten sonra, kalan terikesini de vârisleri arasında taksimden ibarettir.
İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe Hazretleri, fıkıh ilmini pek muntazam esaslara tâbi olarak kitablara, bâblara ayırarak zabtetti. Kitâb-ı Ferâiz’i, ilk tasnif eden, yazan zât, İmâm-ı Âzam Hazretleridir.
Müslümanların aldıkları mîrastan hayır görmeleri ve âhirette de mes’ul olmamaları için dînimizin bu husustaki emirlerini aynı namaz, oruç, zekât, hac ve sâir ibâdetler gibi Allâh’ın emri olarak görüp onlar kadar mühim olduğunu ve hatta kul hakkı olmak hasebiyle daha hassas olduğunu idrakten uzak tutmamaları ve hayatlarında tatbik etmeleri icap etmektedir.
Bu bakımdan ferâiz ilmi, insanın hayatında çok mühim bir yer tutmaktadır.
1. Teçhîz ü tekfin: İlk önce bıraktığı maldan kefen ve defin masrafı ayrılır.
2. Kazâ-i düyûn: Kefen ve defin masrafından sonra kalan maldan ölünün borçları ödenir.
3. Tenfîz-i vesâyâ: Bundan sonra terikenin üçte birinden ölünün vasiyetleri yerine getirilir.
4. Kısmet beyne’l-verese: Ölünün vasiyetleri de yerine getirildikten sonra kalan mal vârisler arasında taksîm edilir.
İslâm fıkhının mühim bir kısmını teşkil eden ölünün terikesine taalluk eden haklardan ve terikenin muayyen hisselere taksiminden bahseden ilme Ferâiz ilmi denir. Vârislerin hisselerini bildirir.
Ferâiz’in asılları 15 olup 7’si Allâh’ın kitabı Kur’ân-ı Kerîm, 5’i Resûlullâh’ın sünneti ve 3’ü de müctehidlerin icmâı ile sabittir.
Ferâiz, ölünün teçhiz ve tekfininden, borçlarını ödemekten, vasiyetlerini yerine getirdikten sonra, kalan terikesini de vârisleri arasında taksimden ibarettir.
İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe Hazretleri, fıkıh ilmini pek muntazam esaslara tâbi olarak kitablara, bâblara ayırarak zabtetti. Kitâb-ı Ferâiz’i, ilk tasnif eden, yazan zât, İmâm-ı Âzam Hazretleridir.
Müslümanların aldıkları mîrastan hayır görmeleri ve âhirette de mes’ul olmamaları için dînimizin bu husustaki emirlerini aynı namaz, oruç, zekât, hac ve sâir ibâdetler gibi Allâh’ın emri olarak görüp onlar kadar mühim olduğunu ve hatta kul hakkı olmak hasebiyle daha hassas olduğunu idrakten uzak tutmamaları ve hayatlarında tatbik etmeleri icap etmektedir.
Bu bakımdan ferâiz ilmi, insanın hayatında çok mühim bir yer tutmaktadır.
Hicrî: 16 Rebiulâhir 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder