14 Ekim 2019 Pazartesi

HUREYM BİN FÂTİK’İN (R.A.) ÎMÂN ETMESİ



قَالَ اللهُ تَعَالَى: يَهْدِى بِهِ اللهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلَامِ وَيُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ بِاِذْنِهِ وَيَهْدِيهِمْ اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ. (سورة المائدة، ١٦ )
الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا )  :    "   الله تعالى ، رضاسنه تابع اولان كمسلرى او نور إيله سلامت يوللارينه هدايت أدر . و اونلرى ، إذنى ( إراده و قدرتى ) إيله ظلمتلردن ( قرانلقلردان ) نوره جقارورير و اونلرى دوسدوغرى بر يوله هدايت أدر  . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Allâhü Teâlâ, rızâsına tâbi olan kimseleri o nur ile selâmet yollarına hidâyet eder. Ve onları, izni (irâde ve kudreti) ile zulmetlerden (karanlıklardan) nûra çıkarıverir ve onları dosdoğru bir yola hidâyet eder.” 
(Mâide Sûresi, âyet 16)
Hicrî:   09   Safer   1441  Fazilet Takvimi 

HUREYM BİN FÂTİK’İN (R.A.) ÎMÂN ETMESİ

 
Hazret-i Ömer (r.a.) bir gün İbn-i Abbâs Hazretlerine: “İşittiğinde hayrete düştüğün bir hâdiseyi bana anlat.” dedi. O dedi ki: Hureym bin Fâtik bana şöyle anlatmıştı:
“Bir gün develerimin peşinde sahraya çıkmıştım. Ebraku’l-Azzâf denilen sulak vâdide onları buldum. Develerimi bağlayıp birine yaslandım. Bu sırada hâtiften (gâipten) sesler işittim, Peygamber Aleyhisselâm’ın zuhûrunu haber veriyordu. Câhiliyyede âdet olduğu üzere: “Şu vadinin büyüğüne sığınırım.” dedim.
Bu sırada gâipten bir sesin: ‘Yazık sana, celâl sâhibi olan, haram ve helâlleri indiren Allâhü Teâlâ’ya sığın. Allâh’ı tevhîd et, cinlerden gelen korkutucu seslere aldırma. Tâbi olman gereken zât Resûlullah’tır ki o bütün hayırların sâhibidir. Yâsîn ve Hâmîm sûrelerini ve helâl ve haramları beyân eden diğer uzun sûreleri getirmiştir. O, insanları her türlü çirkinlikten meneder ve namaz ve oruçla emreder.”
Bunun üzerine: “Allâh sana rahmet etsin, sen kimsin?” diye sordum, “Ben Mâlik bin Mâlik el-Cinnî’yim. Resûlullah (s.a.v.) beni Necid cinnîlerini davete gönderdi.” dedi.
“Eğer şu develerime sahip çıkacak biri olsa, hemen gidip ona îmân ederdim.” dedim.
“Tamam, ben senin develerini âilene selâmetle ulaştırmayı üstleniyorum inşâallâh.” dedi.
Develerimi orada bırakıp hemen Medîne’ye Resûlullah Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) yanına geldim. Şehre Cuma günü girdim. İnsanlar Cuma namazı kılıyordu. Ben devemi çöktürmekle meşgul iken Ebû Zer (r.a.) yanıma geldi ve “Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) seni huzûruna çağırıyor.” dedi. Mescide girdim. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) beni görünce: “Develerini âilene ulaştırmayı va’deden zat ne yaptı biliyor musun, emâneti âilene selâmetle ulaştırıp teslim etti.” buyurdu.
“Allah ona rahmet etsin” dedim. “Doğru söyledin, Allah ona rahmet etsin” buyurdular.
Sonra Hureym Hazretleri îman etti ve kuvvetli Müslümanlardan oldu. (Radıyallâhü anh) 
(Üsdü’l-Gâbe)
Hicrî:   09   Safer   1441  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder