14 Ekim 2019 Pazartesi

MÜMİNİN KALELERİ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ قَالَ يَعْنِي إِذَا خَرَجَ مِنْ بَيْتِهِ بِسْمِ اللهِ تَوَكَّلْتُ عَلَى اللهِ لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ يُقَالُ لَهُ كُفِيتَ وَوُقِيتَ وَتَنَحَّى عَنْهُ الشَّيْطَانُ. (ت)    "   
رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر ،:    "   كيم أوندن جقاركن " بِسْمِ اللهِ تَوَكَّلْتُ عَلَى اللهِ لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ " درسه اونه : ، بو صنه يتر و سن محافظه أدلدين .،دنيلر و شيطان او كمسه دن اوزاقلاشر ."

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim evinden çıkarken “Bismillâhi tevekkeltü alellâhi lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” derse ona: ‘Bu sana yeter ve sen muhâfaza edildin.’ denilir ve şeytan o kimseden uzaklaşır.” 
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:   03   Safer   1441  Fazilet Takvimi 

MÜMİNİN KALELERİ

 
Aziz Mahmud Hüdâî (kuddise sirruhû) Nefâisü’l-Mecâlis isimli eserinde şöyle yazmıştır:
Her müminin, emrolunduğu üzere ve Muhammed Aleyhisselâm’ın sünnetine uyarak Allâhü Teâlâ’ya ibâdet etmesi, Allâh’ı zikretmeye devam etmesi ve böylece nefsini ıslâh etmesi lazımdır. Çünkü müminin Allâh’ı zikri, nefsi ıslâh etmek ve kötülüklerden temizlemek husûsunda son derece tesirlidir. Nefsin hevâsına (gayr-i meşru arzûlarına) uymaktan da sakınmalıdır, çünkü nefis, kötülüğü mübâlağa ile emredicidir.
İnsan, kendisini nefsinin hevâsına çağıran, Allâh’a ibâdetten alıkoyan kimselere ve şeylere tâbi olmamalı, hemen zikrullâha sarılmalıdır. Çünkü Allâhü Teâlâ’yı zikretmek, şeytana karşı kişiyi koruyan bir kaledir.
Hazret-i Ali’nin oğlu Hazret-i Hüseyin’den (radıyallâhü anhümâ) şöyle rivâyet olundu:
“Üç kimse Allâhü Teâlâ’nın emniyet ve muhâfazasındadır:
    1.    Sırf Allah rızâsı için mescide giren kimse ki bu kimse mescidde bulunduğu müddetçe dönünceye kadar Allâh’ın müsafiri sayılır, yani onun muhâfazasındadır.
    2.    Sırf Allah rızası için Müslüman kardeşini ziyâret eden kimse ki o, din kardeşinin yanından dönünceye kadar Allâh’ı ziyâret edenlerdendir, yani onun muhâfazası altındadır.
    3.    Sırf Allah rızâsı için hac yahut umre için yola çıkan kimse ki insanların Allâh’a giden temsilcilerindendir. Hac yolunda oldukça -dönünceye kadar- Cenâb-ı Hakk’ın muhâfazasındadır.”
Müminlerin üç kalesi vardır: 1- Mescidler, 2- Allâhü Teâlâ’yı zikretmek, 3- Kur’ân-ı Kerîm okumak. Bu üç halden birinde bulunan Müslüman, şeytandan korunur.
Hazret-i Ali (kerremallâhü vecheh) şöyle buyurmuştur:
“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki İslâm’ın sadece ismi, Kur’ân-ı Kerîm’in sadece resmi kalır. O zamandaki insanlar mescidleri -zâhiren- îmâr ederler, hâlbuki o mescidler Allâhü Teâlâ’yı zikir bakımından harap haldedir. O zamanın en şerlileri, âlimlerdir. Fitne onlardan çıkar, yine onlara döner.”
Hicrî:   03   Safer   1441  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder