قَالَ
اللهُ تَعَالَى: وَمَنْ جَاهَدَ فَاِنَّمَا يُجَاهِدُ لِنَفْسِهِ اِنَّ اللهَ
لَغَنِىٌّ عَنِ الْعَالَمِينَ. (سورة العنكبوت، ٦ )
الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا
) :
" و هر كيم ( دشمانله ويا نفسى إيله ) جهاد أدرسه
آنجق كندى نفسى إيجن <هاد أدر ( فايداسى آنجق كندسينه عائد اولور ). محقق الله
تعالى عالملر ( يك طاعت و مجاهده لريك ) دن ألبتده غنى در . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve her kim (düşmanla veya
nefsiyle) cihâd ederse ancak kendi nefsi için cihâd eder (faydası ancak
kendisine âid olur). Muhakkak Allâhü Teâlâ âlemler(in tâat ve mücâhedelerin)den
elbette ğanîdir.”
(Ankebût Sûresi, âyet 6)
Hicrî: 05 Safer 1441 Fazilet
Takvimi
MEVLÂ’NIN BİR RAHMETİ HER ŞEYE YETER
Emirlerden biri, evliyâdan Hâtem-i Esam Hazretlerinin kapısının önünden geçerken susayıp şeyhin evinden su ister. Suyu içtikten sonra o ev halkına bir hayli ihsanlarda bulunur. Emrindeki adamlar da bir şeyler verirler. Ev halkı çok sevinir. Yalnız şeyhin küçük kızı ağlar. Ona:
“Seni ağlatan nedir?” diye sorarlar. Der ki:
“Allâhü Teâlâ’nın yarattığı biri gelip bir iltifatıyla bizi zengin ediyor. Ya onu yaratan Allâhü Teâlâ, bize bir defa rahmetiyle baksa kim bilir nasıl zengin oluruz.”
“Seni ağlatan nedir?” diye sorarlar. Der ki:
“Allâhü Teâlâ’nın yarattığı biri gelip bir iltifatıyla bizi zengin ediyor. Ya onu yaratan Allâhü Teâlâ, bize bir defa rahmetiyle baksa kim bilir nasıl zengin oluruz.”
ÇALIŞKANLIĞIN SEMBOLÜ KARINCALAR
Karıncaların 7500’e yakın türleri vardır. Kraliçeler 15-20 yıl, işçiler 5-10 yıl yaşar. Karıncalar çalışkanlığın sembolüdür. Başlarındaki dirsek şeklindeki antenlerini gözlerinden daha çok kullanırlar.
Boyları 2 ile 18 mm arasında değişir. Karıncalar, ön bacaklarını bir el gibi kullanırlar. Bunlarla yiyecek toplar, yuvada yumurta ve kozaların yerini değiştirir ve vücutlarını temizlerler. Bu bacaklarında arılardaki gibi, kıllardan meydana gelmiş temizlik organı olan bir çift tarakları vardır. Karınca, temizliğe son derece düşkündür. Gıda artıklarını ve ölen arkadaşlarını yuvanın dışındaki çöplüğe bırakırlar. Cemiyetin çoğunu işçiler teşkil eder. Gıda toplama, çobanlık yapma, yuvanın temizliği gibi ağır işlerin çoğu bunlara aittir.
Karıncalar, birbirlerine her rastlayışta bir saniye dururlar ve bir şeyler söylüyormuş gibi antenlerini birbirlerine dokundururlar. Bir karınca, yuva içinde veya dışında aç bir arkadaşına rastladığında büyük bir nezakette bulunur. Antenlerini diğerinin antenine dokundurarak ön ayaklarıyla arkadaşına yaslanır. Ardından kursağında depoladığı besinin bir kısmını arkadaşının ağzına boşaltıp onu doyurur.
Eğer güçlü bir yağmur felaketinde yuva tamamen sular altında kalırsa işçi karıncalar kraliçeleri, yumurta ve yavruları ortalarına alıp birbirlerine kenetlenirler. Böylece uzun süre su üstünde kalabilirler.
Boyları 2 ile 18 mm arasında değişir. Karıncalar, ön bacaklarını bir el gibi kullanırlar. Bunlarla yiyecek toplar, yuvada yumurta ve kozaların yerini değiştirir ve vücutlarını temizlerler. Bu bacaklarında arılardaki gibi, kıllardan meydana gelmiş temizlik organı olan bir çift tarakları vardır. Karınca, temizliğe son derece düşkündür. Gıda artıklarını ve ölen arkadaşlarını yuvanın dışındaki çöplüğe bırakırlar. Cemiyetin çoğunu işçiler teşkil eder. Gıda toplama, çobanlık yapma, yuvanın temizliği gibi ağır işlerin çoğu bunlara aittir.
Karıncalar, birbirlerine her rastlayışta bir saniye dururlar ve bir şeyler söylüyormuş gibi antenlerini birbirlerine dokundururlar. Bir karınca, yuva içinde veya dışında aç bir arkadaşına rastladığında büyük bir nezakette bulunur. Antenlerini diğerinin antenine dokundurarak ön ayaklarıyla arkadaşına yaslanır. Ardından kursağında depoladığı besinin bir kısmını arkadaşının ağzına boşaltıp onu doyurur.
Eğer güçlü bir yağmur felaketinde yuva tamamen sular altında kalırsa işçi karıncalar kraliçeleri, yumurta ve yavruları ortalarına alıp birbirlerine kenetlenirler. Böylece uzun süre su üstünde kalabilirler.
Hicrî: 05 Safer 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder