14 Ekim 2019 Pazartesi

AZILI KÂFİR ÜBEY BİN HALEF’İN SONU



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَرْضَى النَّاسَ بِسَخَطِ اللهِ وَكَلَهُ اللهُ إِلَى النَّاسِ وَمَنْ أَسْخَطَ النَّاسَ بِرِضَا اللهِ كَفَاهُ اللهُ مُؤْنَةَ النَّاسِ. (فيض)
رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر ،:  "    هر كيم الله تعالى نيك غضابى ( نه سبب اولاجق بر سوز ويا فعل ) إيله إنسانلرى راضى أتميه جالشرسه ، الله تعالى ده اونون إشنى ( جزاسنى ) إنسانلره حواله أدر . هر كيم ده رضاء إلهى اوغرونده إنسانلرى كوجنديرير إيسه اونلريك شرندن ( محافظه إيجن ) الله اونه كافى در   ."
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Her kim Allâhü Teâlâ’nın gadabı(na sebep olacak bir söz veya fiil) ile insanları râzı etmeye çalışırsa, Allâhü Teâlâ da onun işini (cezâsını) insanlara havâle eder. Her kim de rızâ-i ilâhî uğrunda insanları gücendirirse onların şerrinden (muhafaza için) Allâh ona kâfîdir.” 
(Feyzu’l-Kadîr)
Hicrî:   01   Safer   1441  Fazilet Takvimi 

AZILI KÂFİR ÜBEY BİN HALEF’İN SONU

Yâsin Sûresi’nin 77-79. âyet-i celîlelerinde -meâlen- buyurulmuştur ki: “İnsan görmedi mi ki, muhakkak biz onu bir nutfeden yarattık, sonra o apaçık bir düşman kesildi. Ve kendi yaradılışını unuttu da bize bir misâl getirmeye kalkıştı, dedi ki: Kemikleri kim diriltebilir ki, onlar çürümüşlerdir. De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecektir ve o bütün yaradılmışları tamamıyla bilendir.”
Bu âyet-i kerîmenin sebeb-i nüzûlü şöyledir: Kâfirlerin azgınlarından Übey bin Halef, Resûl-i Ekrem Efendimizin (s.a.v.) peygamberliğini inkâr ederek ona düşman olmuştu. -Mekke’de iken- bir gün Peygamberimize elinde çürümüş bir kemik olduğu hâlde geldi, onu ufaladı ve: “Böyle çürümüş bir kemiği Allâh’ın dirilteceğine mi inanıyorsun?” dedi. Peygamberimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Evet, seni dahi diriltecek ve cehenneme atacak” diye cevap verdi. Bu sözü işiten Übey öfkelendi ve yemin ederek: “Muhakkak seni öldüreceğim.” dedi.
Peygamberimiz (s.a.v.): “Beni öldürmeye senin gücün yetmez. Ama inşâallâh ben seni öldüreceğim ve ateşe teslim edeceğim.” buyurdu.
Bedir Gazâsı’nda fidye karşılığında ölümden kurtulan Übey, Uhud Gazâsı’nda da kâfir saflarında idi. Übey, Peygamberimizi (s.a.v.) görünce atını sürdü. Müslümanlardan bazıları karşı durmak istediler. Fakat Peygamberimiz (s.a.v.): “Aradan çekiliniz, onu benimle baş başa bırakınız.” buyurdular. Sonra Hâris bin Sımme’den bir mızrak aldı, onu Übeyy’e attı. Boynundan yaralanan Übey atından düştü, kaburgalarından biri kırıldı. Kureyşlilerin yanına döndüğünde: “Muhammed beni öldürdü” dedi. Kendisine “Bir şeyin yok, bu ufak bir yaradır.” diyenlere:
“Bende olan diğer bütün insanlarda olsaydı hepsi ölürlerdi. O bana: ‘Seni inşâallâh öldüreceğim.’ dememiş miydi! Ben biliyorum ki Muhammed hiç yalan söylemez. Vallâhi tükrüğü bana isâbet etse yine de beni öldürür.” diye cevap verdi. Nitekim Mekke yakınında Serif denilen mahalde bu yaranın tesiriyle öldü.
Hicrî:   01   Safer   1441  Fazilet Takvimi 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder