قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَخْشَى مَا خَشِيْتُ عَلَى
أُمَّتِي كِبَرُ الْبَطْنِ وَمُدَاوَمَةُ النَّوْمِ وَالْكَسَلُ وَضَعْفُ
الْيَقِينِ. (فيض)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ،: " أمتم حقنده قورقديغم
شيلريك أك كوتوسى قرنِ بيوك اولمق ( جوق يمكه دوشكون اولمق ) ، جوق اويومق ،
تمبللك و يقين ضعيفليغى ( يعنى غفلت در ) ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:
“Ümmetim hakkında korktuğum şeylerin en kötüsü karnı büyük olmak (çok yemeye
düşkün olmak), çok uyumak, tembellik ve yakîn zayıflığı (yani gaflettir).”
(Feyzü’l-Kadîr)
Hicrî: 25 Safer 1441 Fazilet
Takvimi
HAFÎD-İ SIDDÎK-I EKBER KÂSIM’IN (R.A.) RİVÂYET ETTİĞİ HADÎS-İ ŞERÎFLERDEN
Silsile-i Sâdât’ın üçüncü halkası olan Hafîd-i Sıddîk-ı Ekber Kâsım bin Muhammed (r.a.) Hazretleri âlim, fakîh, takvâ sâhibi ve güvenilir bir râvî idi. İki yüz hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir.
Hazret-i Âişe, İbn-i Mesûd, İbn-i Abbâs, Ebû Hüreyre, Zeyneb bint-i Cahş (r.anhüm) gibi sahâbeden hadîs-i şerîfler rivâyet etmiş, tâbiînden bazı zâtlar da kendisinden hadîs-i şerîf rivâyet etmişlerdir.
Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları şunlardır:
“Bir kul, -bakmak istese bakabilecek iken- bir kadının güzelliğinden gözünü çevirirse Allâhü Teâlâ o kimsenin kalbine ibâdet (zevkini) verir ve ibâdetin tadını bulur.”
“Hz. Âişe (r.anhâ) şöyle dedi: ‘Resûlullâh’ın (s.a.v.) vefâtı yaklaştığı zaman yanında içi su dolu bir kap vardı. Elini ona batırıp yüzüne sürüyor ve ‘Allâhım! Ölümün şiddeti karşısında bana yardım et!’ diye duâ ediyordu.”
“Cemâatle kılınan namaz, münferiden kılınan namazdan yirmi beş derece daha fazîletlidir.”
“Allâhü Teâlâ bir kimseyi Müslümanların başına idâreci yapar ve o kimse hakkında da hayır dilerse, ona sâdık bir vezir ihsan eder ki o vezir, ona unuttuklarını hatırlatır, hatırlattıklarında da kendisine yardım eder.”
“Misvak ağzı temizler ve Allâhü Teâlâ’nın rızâsına vesîle olur. Çörek otu ölümden başka her derde şifâdır.”
“Allah Azze ve Celle’ye amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı olanıdır.”
“Bir diken bile batsa Müslümanın başına gelen musîbetler, günahlarına keffâret olur.”
“Kim dînimiz hakkında, ondan olmayan bir şey (bid’at) ihdâs ederse bu reddolunmuştur.”
Hazret-i Âişe, İbn-i Mesûd, İbn-i Abbâs, Ebû Hüreyre, Zeyneb bint-i Cahş (r.anhüm) gibi sahâbeden hadîs-i şerîfler rivâyet etmiş, tâbiînden bazı zâtlar da kendisinden hadîs-i şerîf rivâyet etmişlerdir.
Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları şunlardır:
“Bir kul, -bakmak istese bakabilecek iken- bir kadının güzelliğinden gözünü çevirirse Allâhü Teâlâ o kimsenin kalbine ibâdet (zevkini) verir ve ibâdetin tadını bulur.”
“Hz. Âişe (r.anhâ) şöyle dedi: ‘Resûlullâh’ın (s.a.v.) vefâtı yaklaştığı zaman yanında içi su dolu bir kap vardı. Elini ona batırıp yüzüne sürüyor ve ‘Allâhım! Ölümün şiddeti karşısında bana yardım et!’ diye duâ ediyordu.”
“Cemâatle kılınan namaz, münferiden kılınan namazdan yirmi beş derece daha fazîletlidir.”
“Allâhü Teâlâ bir kimseyi Müslümanların başına idâreci yapar ve o kimse hakkında da hayır dilerse, ona sâdık bir vezir ihsan eder ki o vezir, ona unuttuklarını hatırlatır, hatırlattıklarında da kendisine yardım eder.”
“Misvak ağzı temizler ve Allâhü Teâlâ’nın rızâsına vesîle olur. Çörek otu ölümden başka her derde şifâdır.”
“Allah Azze ve Celle’ye amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı olanıdır.”
“Bir diken bile batsa Müslümanın başına gelen musîbetler, günahlarına keffâret olur.”
“Kim dînimiz hakkında, ondan olmayan bir şey (bid’at) ihdâs ederse bu reddolunmuştur.”
(Silsile-i Sâdât-ı Nakşibendiyye, Fazilet Neşriyat)
Hicrî: 25 Safer 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder