قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: بَشِّرْ هٰذِهِ الْأُمَّةَ
بِالنَّصْرِ وَالسَّنَاءِ وَالتَّمْكِينِ، فَمَنْ عَمِلَ مِنْهُمْ عَمَلَ
الْآخِرَةِ لِلدُّنْيَا لَمْ يَكُنْ لَهُ فِي الْآخِرَةِ نَصِيبٌ. (حم)
رسول الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ،: " شو أمتى ،
( دشمانلرينه قرشى ) ياردم اولنمقله ، دره جلرينيك يوكسلتلمسى إيله و ( ير يوزونه
) حاكم اولمقله مجده له . او حالده هر كيم آخرت عملنى دنيا ( ي ألده أتمك ) إيجن
يابارسه اونون إيجن آخرت دن هجبر نصيب يوقدر ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:
“Şu ümmeti, (düşmanlarına karşı) yardım olunmakla, derecelerinin yükseltilmesi
ile ve (yeryüzüne) hâkim olmakla müjdele. O hâlde her kim âhiret amelini
dünyâ(yı elde etmek) için yaparsa onun için âhiretten hiçbir nasip yoktur.”
(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Hicrî: 26 Safer 1441 Fazilet
Takvimi
TÂBİÎNDEN RUFEY’ BİN MİHRÂN (RAHİMEHULLAH)
Rufey’ bin Mihrân (rahimehullah) Basralı olup tâbiînin büyüklerindendir. Tâbiînden Ebû Rebâh’ın (rah.) hanımının kölesi iken âzat olundu. Ebu’l-Âliye er-Reyyâhî lakâbı ile meşhurdur. Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) devr-i saâdetlerine yetiştiği hâlde Peygamberimizin (s.a.v.) vefâtından iki sene sonra Müslüman oldu. Hicrî doksan senesinde vefat etmiştir.
Hulefâ-i Râşidîn ve Ashâb-ı Kirâm’ın birçoğundan hadîs-i şerîf dinlemiş, kendisinden de birçok muhaddis rivâyette bulunmuştur. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfleri öğrenmekteki gayret ve dikkatini şu şekilde ifâde etmiştir:
“Ben, bir zâttan hadîs-i şerîf dinlemek için günlerce yol giderim. Yanına vardığım zaman o zâtta ilk dikkat ettiğim şey namazı olur. Eğer namazını kâmil (erkân ve âdâbına riâyet ederek) kıldığını görürsem ondan hadîs-i şerîfi dinlerim. Fakat namazını kâmil kılmıyorsa, eksik yapıyorsa başka şeyleri daha çok eksik yapıyordur, diyerek ondan hiçbir şey dinlemeden dönerim.”
Rufey’ bin Mihrân (rah.) yine dedi ki: “Bir defasında İbn-i Abbâs’ın (radıyallâhü anhümâ) yanına gelmiştim. Etrafında Kureyşliler oturuyordu. Elimden tutarak beni yanına oturttu. Kureyşliler birbirlerine bakıştılar. İbn-i Abbâs Hazretleri onların bu hâlini görünce buyurdu ki:
“İşte ilim böyledir. Şerefli kimselerin şerefini ziyâdeleştirir. Köleyi efendilerinden üstün yere oturtur.”
Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) on sene hizmetinde bulunan Enes bin Mâlik (radıyallâhü anh) Hazretleri, Rufey’ bin Mihrân’a (rah.) bir elma vermişti. Hazret-i Rufey’ elmayı elinde biraz çevirdikten sonra:
“Peygamberimizin (s.a.v.) elinin değdiği elin dokunduğu elma ne güzeldir.” dedi.
(Rahimehullah) (Târîh-i Dımaşk)
Hicrî: 26 Safer 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder