قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا مِنْ أَحَدٍ لَا يُؤَدِّي زَكَاةَ مَالِهِ إِلَّا مُثِّلَ لَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ شُجَاعًا أَقْرَعَ حَتَّى يُطَوِّقَ عُنُقَهُ. (هـ)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : زكاتينى ورمين هر بر كمسنيك مالى ، شبهسز قيامت كونى ، او كشينيك بوينونه دولانماسى إيجن جوق زهيرلى بر يلان سورتنده ياراطلر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Zekâtını vermeyen her bir kimsenin malı, şüphesiz kıyamet günü, o kişinin boynuna dolanması için çok zehirli bir yılan suretinde yaratılır.”
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî: 25 Şâbân 1445 Fazilet Takvim
ZEKÂT
Zekât, İslâm’ın şartlarından olup senelik mâlî bir ibadettir. Zekât, Cenâb-ı Hakk’ın rızası için, zengin (nisâba mâlik) Müslümanların her sene mallarından kırkta birini; Kur’ân-ı Kerîm’de bildirilen sekiz sınıftan birine vermesidir.
Zekâtın farz olmasının şartı: Bâliğ (ergin), akıllı, hür olan Müslümanın borcundan ve aslî ihtiyacından fazla olarak, üzerinden bir yıl geçen nisâb miktarı mala sahip olmasıdır. Nisâb miktarı malda, ayrıca nemâ (hakikaten veya takdîren üreme, çoğalma) da şarttır. Altın ve gümüşte bu nemâ, hükmen vardır, hakikaten çoğalmasa da nisâb miktarı olunca zekâtları verilir.
Nisâb: Zekâtın vacip olması için dinin koyduğu bir ölçüdür. Kişinin aslî ihtiyacından ve borcundan başka 20 miskâl (80.18 gram) altın veya bunun değerinde para ve ticaret malına sahip olmasıdır. Aslî ihtiyaç; ev ve ev için lüzumlu eşya, elbiseler, âletler, kitaplar, binek (at veya araba) ve erzaktır. Paranın her 40 liradan bir lirası, zekât olarak verilir. Canlı hayvanların zekâtta nisabı: Koyunun kırk; devenin beş; sığırın nisabı ise otuzdur. Yani, bu miktarlara ulaştığında zekâtını vermek icap eder. Madenler de zekâta tâbidir.
Öşür, arazi mahsullerinin zekâtıdır ve çıkan mahsulden onda birini vermektir. Şâyet arazi, suya para verilerek sulanıyorsa yirmide biri verilir. Arazi mahsulleri; buğday, arpa, pirinç, mısır, patates, fındık, çay, karpuz, salatalık, yonca, zeytin, susam, bal, şeker kamışı ve meyveler gibi mahsullerdir. Türkiye’de araziler, tapulu ve sahipli olduğu için Türkiye arazisi öşür arazisidir. Ziraatle uğraşan Müslümanların, öşürlerini mutlaka vermeleri lâzımdır.
Zekâtın verileceği yerler: Tevbe Sûresi’nin 60. âyet-i kerîmesinde açıklanmıştır: (Nisâba sahip olmayan) fakirler, (hiçbir şeyi bulunmayan) miskinler, zekât toplama memurları, müellefe-i kulûb, kölelikten kurtulacak kimseler, (borcuna karşılık malı olmayan) borçlular, fî sebîlillâh (Allah yolundakiler), (harçlıksız) yolda kalmışlar.
Zekât, bu sınıflardan herhangi birine verilebilir. Ancak verilmesi en faziletli olanı, hiçbir şeyi olmayan miskinler ve Allah yolundakilerdir. (Muhtasar İlmihal, Fazilet Neşriyat)
Hicrî: 24Şâbân 1445 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder