30 Mart 2024 Cumartesi

PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.) İLE ŞEREFLENEN MEKÂNLAR


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ فَطَّرَ صَائِمًا عَلَى طَعَامٍ وَشَرَابٍ مِنْ حَلَالٍ صَلَّتْ عَلَيْهِ الْمَلَائِكَةُ فِي سَاعَاتِ شَهْرِ رَمَضَانَ وَصَلَّى عَلَيْهِ جِبْرِيلُ عَلَيْهِ السَّلَامُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ. (طب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : هر كيم بر اوروجليه حلال اولان ييه جك و إيججك إيله إفطار أتديريرسه ، ملائكه – ء كرام ، رمضانى شريف آينيك تمامنده ، جبرائل عليه السلام ده قدير كجسنده او كمسه إيجن إستغفار أدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Her kim bir oruçluya helâl olan yiyecek ve içecek ile iftar ettirirse, melâike-i kirâm, Ramazân-ı Şerîf ayının tamamında, Cebrâil aleyhisselâm da Kadir Gecesi’nde o kimse için istiğfâr eder.”

(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)

Hicrî:   20  Ramazân  1445  Fazilet Takvim

 

 

PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.) İLE ŞEREFLENEN MEKÂNLAR

 

Kur’ân-ı Kerîm’in bazı âyetleri ve sureleri, başka başka mekânlarda nâzil oldu. Bazısı Mekke-i Mükerreme’de bazısı Medîne-i Münevvere’de bazısı da başka mekânlarda inmiştir. Çünkü buralar, lisân-ı hâlleriyle Allâhü Teâlâ’dan, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile şereflenmek istemişlerdi. Nitekim Mîrâc-ı Nebevî’deki bir hikmet de şudur:

Yedi kat gök, sekiz Cennet, Arş, Kürsî, Levh, Kalem ve Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin Mîraç’ta teşrîf buyurmuş olduğu her mekân ve orada bulunanlar, dilleriyle ve lisân-ı hâlleriyle hakkında -meâlen-: “Ve seni ancak bütün âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ Sûresi, âyet 107) buyurulan Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafâ’yı (s.a.v.) görmek, onun ayağının tozunu gözlerine sürme ederek şereflenmek için Cenâb-ı Hakk’a niyâz etmişlerdir.

Cenâb-ı Hak, onların bu ilticalarını kabûl eyledi. Resûlüne Miraç mucizesini ihsan buyurdu. Cenâb-ı Hak dünyada kabrini ziyareti, âhirette de şefâatine nâiliyyeti cümlemize nasip eylesin. Amin.

 

ÖNCE İMTİHANA GİRİN!

 

Fâtih Sultan Mehmed Han, fethettiği beldeleri kendi hâline bırakmayarak, îmârına çalışmıştır. İstanbul’un fethinden sonra da burada, Fâtih Câmii ile birlikte yapımı tamamlanan, meşhur Sahn-ı Semân Medreselerini kurmuştur (1470).

Fâtih Sultan Mehmed Han, medresede kendisine de bir oda ayrılmasını istedi. Fakat müderrisler:

“Siz padişahsınız! Ne talebe-i ulûm ne de hâcegân sınıfına dâhilsiniz. O hâlde medresede bir odaya sahip olamazsınız!” dediler.

Fâtih Sultan Mehmed Han da bu cevaba karşı şunu sordu:

“Peki, burada bir odam olması için ne yapmam lâzım?” Müderrisler cevap verdi:

“Bunun için önce imtihana girmelisiniz. Ancak imtihanı kazandıktan sonra ilim ocağında bu şekilde makamınız olur.” dediler.

Fâtih Sultan Mehmed Han, bunun üzerine müderrislerin dediği gibi imtihana girdi ve imtihanı kazandıktan sonra Sahn-ı Semân’da bir oda sahibi olabildi.

Hicrî:    20 Ramazân 1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder