16 Mart 2024 Cumartesi

ZENGİNLİĞİ VEREN HAZRET-İ ALLAH’TIR -1


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : اَلْغِنٰى فِي الْقَلْبِ وَالْفَقْرُ فِي الْقَلْبِ مَنْ كَانَ الْغِنٰى فِي قَلْبِهِ لَا يَضُرُّهُ مَا لَقِيَ مِنَ الدُّنْيَا وَمَنْ كَانَ الْفَقْرُ فِي قَلْبِهِ فَلَا يُغْنِيهِ مَا أَكْثَرَ لَهُ فِي الدُّنْيَا وَإِنَّمَا يَضُرُّ نَفْسَهُ شُحُّهَا. (طب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : زنكنلك قلبده در ، فاكيرلك ده قلبده در . كيميك زنكنليكى قلبنده اولورسه ألينه كجن دنيالق شيلر ، اوكا ضرار ورمز ، كيميك ده فاكيرليكى قلبنده اولورسه ، دنياده صاحب اولديغى جوق شى ، اونى زنكين قلماز . و اونون آشرى جمريلكى آنجق كندسينه ضرار ورير . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Zenginlik kalptedir, fakirlik de kalptedir. Kimin zenginliği kalbinde olursa eline geçen dünyalık şeyler, ona zarar vermez. Kimin de fakirliği kalbinde olursa, dünyada sahip olduğu çok şey, onu zengin kılmaz. Ve onun aşırı cimriliği ancak kendisine zarar verir.”

(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)

Hicrî:   06  Ramazân  1445  Fazilet Takvim

 

 

ZENGİNLİĞİ VEREN HAZRET-İ ALLAH’TIR -1

 

Abbâsî halifelerinden Harun Reşid (rah.), halka, ikram ve ihsan etmeyi seven birisi olduğundan medih ve sena edildikçe bazen “Benim kadar ihsanda bulunan bir padişah daha var mıdır?” gibi sözler söylermiş.

O devirde çölde yaşayan göçebe Arap halkı, zaman zaman Bağdat şehrinin etrafında çadır kurup ticaret yapıp ihtiyaçlarını karşılarlardı.

İşlerin hakikatlerine vâkıf olan vezirlerden birisi, Harun Reşid’i irşâd için onu, tebdil-i kıyafet ile göçebe çadırlarını görmeye götürmek istedi. Harun Reşid de bunu kabul etti. Beraberce gidip çok fakir bir şahsın çadırına uğradılar ve selam verdiler.

Bu çadırın sahibi, şehre gitmiş ise de çadırda hanımı ve on yaşlarında bir de çocuğu vardı. Ailenin, bir sağmal keçiden başka bir şeyleri yoktu. Kadın, müsafirleri buyur edip bir köşeye oturttuktan sonra çocuğu için ayırdığı bir avuç un ile bir miktar sütü pişirerek onlara ikram etti. Ve dedi ki: “Müsafirimiz olmanızdan dolayı pek sevindim, fazla bir şey ikram edemedim, kusurumuza bakmamanızı rica ederim. Çadırımızdan da anlaşılacağı üzere beyim, bu kabilenin en fakiridir.”

Harun Reşid, kadının gönlünün zenginliğine taaccüp ederek fevkalâde bir hayret ile ikram edilen süt bulamacını yedi. Sonra kalkıp gitmek istedi. Fakat kadın, “Ben, size lâyık bir şekilde ikramda bulunamadım, hiç olmazsa bir gün kadar müsafirim olun, akşam zevcime et tedarik ettirip size ikram edelim.” dedi.

“Biz şehirliyiz, işlerimizi bırakıp husûsî olarak çadırlarınızı ziyarete gelmiştik. Bu kadar ikramınızdan da memnunuz, artık müsâade edin gidelim.” dedilerse de kadın, “Olsun, ben size et ikram etmeden göndermek istemiyorum.” dedi. Onların sözlerine kulak asmadan, sabah akşam sağarak sütü ile yetindikleri keçiyi kesti. Etin bir kısmını kebap yapıp ikram etti. -Devamı yarın-

Hicrî:    06 Ramazân 1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder