قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : اَلسَّخَاءُ حَسَنٌ وَلٰكِنْ فِي الْاَغْنِيَاءِ أَحْسَنُ. (كنز)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : جومرتلك كوزلدر ، فقط زنكنلرده دها كوزلدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Cömertlik güzeldir, fakat zenginlerde daha güzeldir.”
(Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî: 07 Ramazân 1445 Fazilet Takvim
ZENGİNLİĞİ VEREN HAZRET-İ ALLAH’TIR -2
Harun Reşid, kadının ikramından ve cömertliğinden fevkalâde hayrette kaldığından bir pusula (not) yazdı ve “Ben, size nispetle daha zenginim. Şu pusula ile çocuğu şehre gönderiniz. Beni bulsun. Hem ben memnun olurum hem de hizmetinizde bulunmak isterim.” deyip ayrıldı.
Kadın, pusulayı aldı, pek de mühimsemeyerek bir tarafa bıraktı. Üzerinden beş on gün geçmişti. Bir gün, pusula hatırına gelip “Oğlum, şu kâğıdı al ve şehre var, orada okutup kâğıdı bırakmış olan zâtın ismini öğren, her neredeyse bul. Selâmımızı ilet, yine teşrif ederlerse memnun olacağımızı söyle.” dedi. Çocuk, pusulayı alarak şehre gitti.
Çocuk, Bağdat’a varınca pusulanın padişah tarafından yazılmış olduğunu öğrenip saraya gitti. Verilen müsaade üzerine padişahın bulunduğu odaya girdi. Harun Reşid, namaz kılmış dua ediyordu. Çocuk, padişahın duasına kulak verdi. Padişahın, Allâhü Teâlâ’dan dünya ve âhirete dair bazı ihtiyaçlarını istediğini duydu. Çocuk, tam bir ihlas ile kalbinden, “Bu adam bile bizim gibi, Hazret-i Allâh’ın bir dilencisiymiş. Bundan ihsan beklemektense onun dahi avuç açıp ihsan istediği Zât-ı Kerîm’e avuç açıp ihsan istemek daha lâyıktır.” diyerek Harun Reşid’in haberi olmadan dönüp çadırına geldi. Pusulayı annesine verip hâdiseyi anlatınca, kadın da oğlunun yaptığını güzel görüp onu takdir etti.
Çocuğun, Hazret-i Allâh’a kalben olan şu itimadı, onun ve ailesinin Harun Reşid’e muhtaç kalmayacakları bir mala sahip olmalarına sebep oldu. Çocuğa, gece rüyasında bir yer gösterilip “Burada define vardır.” denildi. Uyanıp orayı kazdıklarında, harcamakla bitip tükenmeyecek kadar büyük bir define buldular.
Harun Reşid (rah.), kadının çocuğu göndermediğini ve zaten keçiyi de kestikleri için aç kalmış olabileceklerini düşünerek kalkıp veziri ile tekrar göçebe çadırlarını gezmeye çıktı. Fakat çadırı, eski yerinde bulamadı. Oradakilere aileyi sorunca, zengin olarak bütün kabilenin önüne geçtiklerini öğrendi. Sonra o çadırı buldu. İşin hakikatini öğrendi. Tevbe ve istiğfar edip bir daha ağzına gurur ve kibir ifade eden bir söz almadı.
Hicrî: 07 Ramazân 1445 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder